Tuanadan:
Çağan ile yavaş ama tutkulu bir şekilde öpüşmeye başladık. Gözlerini kapattım ve sadece o anın tadını çıkarmak istedim. Aramızdaki o 1 haftalık özlemi böyle gideriyorduk çünkü. Eli yavaşça belime gitti ve okşamaya başladı. Bende kendimi ona daha çok yaklaştırdım. Bir eliyle belimi, bir eliyle de yanağımı okşuyordu. Birden kapıya tıklattılar. O anki tıklatmaya hemen yerimden fırlayıp koltuğa geçtim.Çağan: "Sikicem böyle işi! " sessiz bir şekilde söyledim.
Birden içeri doktor girdi ve benim çıkmamı rica etti. Bende anlayış gösterip dışarı çıktım. Off niye hep en güzel anımızı birisi bozuyor? İnşallah doktor her şeyin iyi olduğunu söyler de bir an önce Efemi taburcu ederler. Birden karşıdan Afra abla geldi. Telaşlı görünüyordu.
Afra: "Tuana, kızım. Ohh çok şükür bulunmuşsun. Çok endişelendik hepimiz senin için. Hem ayrıca özür dilerim senden o şerefsiz adına. Hem beni aldatmış, hem seni kaçırmış. "
Tuana: "Afra hanım, sakin olun. İyiyim ben. Çağanı görmek istiyorsanız içeride doktor var. Çıkınca birlikte gireriz. "
Afra: "Gireriz gireriz de sen hiç iyi görünmüyorsun. Kollarında, bacaklarında, yüzünde bile yaralar var. Sana da özel kremler sipariş edicem. Onları yatmadan önce sürüceksin."
Tuana: "Bakın, gerçekten gerek yok-"
Afra: "Kızım çekinme. Sende en sonunda bizim aileye karışıcaksın. Gelinimiz olucaksın bizim."
Bunu söylediğinde kalbim küt küt atmaya başladı. Ay bana bir şeyler oluyor.
Tuana: "Iıı her şeyden önce okulumuzu bitirelim sonrasına bakarız. "
Evet dercesine kafasını salladı bana. Biraz fazla mı iyi davranıyo bana, yoksa bana mı öyle geliyor. Amaan neyse ne! Daha iyi ya işte.
Biraz zaman geçtikten sonra doktor çıktı. Herşeyin iyi olduğunu, ama bir gün daha burada kalırsa her şeyin mükemmel olacağını söyledi. Biz de bir gün daha kalmasını söyledik. Vee tabikide onunla birlikte bende kalacaktım. O ben hastanede kalırken kalmıştı, şimdi sıra bende. Afra abla, Yağız ve Deniz eve gitmişti. Ben, Leya ve Alisa kalmıştık. Leya Çağanın odasında duruyordu, biz Alisa ile hastanenin içinde bulunan markete gelmiştik. Su ve atıştırmalık alıcaktık.
Alisa: "Tuana, hep aklımda bak sormayı unutuyorum. Hani siz Çağanla başka eve taşınacaktınız, o iş ne oldu? "
Tuana: "Bilmem ki. Çağana sormam lazım.. " biraz durdum ve konuşmama devam ettim. " Yağız benim abimmiş biliyor musun? Daha doğrusu biz ikizmişiz. Nasıl olabilir böyle bir şey ya? "
Alisa: "Evet ne yazık ki biliyorum. Ama sen ne de olursa canını sıkma. Hem bak ailen yaşıyor, hatta bir ikizin bile var. Baksana benim annem ve babam ayrı. Günlerdir, aylardır hatta yıllardır arayıp sormadılar bile. O yüzden artık çok da üzülmüyorum. " dedim iç çekerek.
Tuana: "Neyse konuyu değiştirelim çünkü işin sonunda ikimiz de baya bir üzülücez gibi duruyor. " gülümsedim.
Suları ve atıştırmalıkları alıp gelir Çağanın odasına doğru döndük. İçeri girdik ve aldıklarımızı masanın üzerine bıraktık. Birden Leya sevinçle konuşmaya başladı.
Leya: "Tuniş gözünüz aydın abimle yeni eve çıkıyorsunuzz!"
Tuana: "Nasıl yani? Ev hazır mı? Bu kadar çabuk nasıl oldu? "
Leya: "Evet herşey hazır. Kıyafetleriniz bile giyinme odasındaki dolaplara yerleştirilmiş. Ama bir oda boş bırakılmış. " abime bakarak gülümsedim. O da bana gülümsedi. "Bebek odası. Orasını artık siz şey yaparsınız"
Tam su içiyordum birden öksürmeye başladım.
Çağan: "Helal yavrum, helal. "
Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
Tuana: "Ne gerek vardı çocuk odasına. Hem daha biz çok küçüküz ve okulumuz var. Sonra da yapılabilirdi o oda. "
Alisa: "Olsun Tuana herşey hazır işte bak ne güzel. İki katlı villa, boğaz manzaralı, bir sürü odalı, 3 lavabolu, çocuk odalı, 3 balkonlu, bahçeli, havuzlu. "
Oha, yuh! Ne diyo bunlar ya?! İyice abarttılar! Bu kadar da yoktur heralde?
Tuana: "Alisam, canım benim, birazcık abartmıyor musun? "
Çağan: "Yoo abartmıyo, hatta eksik şeyler bile söyledi. Çok güzel bir hayat yaşayacağız Nazım. "
Tuana: "İyide ne gerek vardı ki bu kadar şeye? Yani güzel bir apartmanda da oturabilirdik. "
Leya: " Ay Tuana hayır ya. Yapma bunu. Herşeyiniz var işte ne güzel. Abim her şeyi halletmiş bak ne güzel. "
Alisa: "Leyaya katılıyorum rüyalardan bile daha güzel bir ev. "
Tuana: "Tamam tamam öyle diyorsanız"
Leya: "Neyse biz gidelim artık, siz de baş başa kalın. Görüşürüz abicim, görüşürüz yengecim. "
İkisi de hızla çıktılar. Çağan bana sırıtarak bakmaya başladı. Bende yavaş yavaş yürüyerek yatağına oturdum.
Tuana: "Şimdi sen öyle sırıtıyorsun ya. Ben seni daha da sırıttıracak bir şey söyliyim mi? "
Çağan: "Gönder gelsin bakalım, küçük hanım. "
Tuana: "Benim ayrı odam var değil mi? " gülerek söylemiştim.
Hemen kaşlarını çattı ve yattığı yerden doğruldu. Hafif belimden tutup biraz kendine yaklaştırdı.
Çağan: "Ne demek benim ayrı odam? Sen benimle uyuyacaksın. Ha oda çok var orası ayrı. Ama sen hiç bir zaman o odalarda uyumayacaksın. "
Tuana: "Hmm öyle mi diyosun"
Çağan: "Hıhı öyle diyorum. "
Kestiiik!
Bölüm nasıldııı?
Sizce niye hiç Merti anmıyorlar?
Ne olmuş olabilir ona?
Başka bir yere mi gitti, yoksa başka bir şey mi oldu?
Peki ya Çağan ve Tuana yeni evlerinde nasıl olacaklar?
Hepsi diğer bölümlerdeee!
Diğer bölüm 11 oy 4 yorumda geliyoo 🤍✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki takıntım
Romanceİlk okul gününden tehdit mi? Görücez "Okuldaki Takıntım" ismindeki ilk ve tek orjinal kitaptır.