[11]Çaresizlik

1.2K 43 0
                                    

Tuanadan:
Nasıl böyle bir şey olabilir? Birisine söylesem mi ki? Off ne yapıcam ben? İyide niye düşmanlar, niye?! Ne yaptı ki onlara? Ama ya birisine söylemediğim için adamı öldürürlerse? Gerçekten gözlerim dolmuştu. Çağan ve Leya babasının kaybını atlatamazlar.

*** ( 1 gün okuldan önce)
Ne zamandır bu şeyi içimde tutuyodum. Bu zamanda da hiç ama hiç Çağanla konuşmamıştık. Çekiniyoduk birbirimizden. Şuan akşam oluyo gibiydi ve biz yemek yicektik.
En iyisi Afra ablaya söylemek. Hemen merdivenlerden aşağı indim ve Afra ablanın odasının önüne geldim. Acaba müsait midir? Neyse öyle yada böyle söylemem gerekicek o yüzden kapıyı çaldım. Açan olmamıştı. Kapıyı açmayı denedim ama açılmıyodu. Kapı kilitliydi. Ama neden? Bir kere daha denedim ama olmadı.

Tuana: "AFRA ABLA? AFRA ABLA AÇAR MISIN KAPIYI? AFRA ABLA! " ben bunları derken Çağan ve Leya yanıma geldi.

Leya: "Tuana niye bağırıyosun, ne oldu? "

Tuana: "Annen, annen kapıyı kilitlemiş açmıyo. "

Çağan: "Açmıyo mu? " telaşlı bir şekilde sormuştum Tuana ise kafasını sallamıştı.

Çağan ard arda kapıyı tekmeliyodu ve en sonunda kapı kırıldı. Afra abla yere çökmüş hıçkıra hıçkıra ağlıyodu. Ağlamaktan sesi kalmamıştı resmen.

Çağan: "ANNE, ANNE NE OLDU SÖYLE! " hemen karşısına geçtim ve ellerinden tuttum.

Leya: "Anne ne oldu niye ağlıyosun? " yanına oturdum.

Afra: "B-b-babanız " halâ hıçkıra hıçkıra ağlıyodum.

Hayır hayır hayır o düşündüğüm şey olmasın, lütfen!

Çağan: "Anne ne olmuş babamıza söylesene!"

Afra: "K-kaza yapmış, y-yoğun bakımda" halâ ağlıyodum.

Çağan ve Leya dona kalmıştı. Leya ağlamaya başlamıştı. Çok şükür hayatta, çok şükür. Hemen yanına eğildim ve teselli etmeye çalıştım. Çağan ise sanki bu dünyadan değildi. Leyaya bişeyler söylemeye çalışıyodum ama o beni duymuyodu. En sonunda onu odasına götürmeye çalıştım. Biraz zorladı ama hizmetçilerin yardımıyla onu odasına götürdük ve sakinleştirici iğneyle uyuttuk.

Tuana: "Leyaya iyi bakın şimdilik ben Çağana bakıcam. " hizmetçiler kafalarını salladıktan sonra hemen Çağanın yanına gittim. Tam Afra Ablanın odasına gidicektim ki o odadan çıktı. Gözleri dolmuştu.

Tuana: "Çağan, Çağan iyi misin? " kolundan tuttum o ise sadece kafasını sallamakla yetindi. "Tamam gel,gel odana çıkalım. " kolundan tutup yukarı çıkarmaya başladım.

Odaya varmıştık. Onu yatağa yatırdım ve kendim de onun yanına geçtim. İstemsizce ağlamaya başladı.

Tuana: "Ç-çağan ağlama " göz yaşlarını sildim.

Çağan: "Tuana babam kaza yapmış, ölümle yüzleşiyo sen olsan- "

Tuana: yutkundum "Ben senin yerinde oldum, hem de daha acı şekilde iki kez. Senin yanında en azından annen ve baban var. Bak benim yanımda kimse yok, yapayalnızım. " gözlerim doldu.

Çağan: "Ben varım yanında, ben korurum seni " yatakta doğruldum ve elini tuttum. "Ben her zaman yanında olcam Tuana "

Sarıldım ve kafamı boynuna gömdüm. Göz yaşlarım onun tişortünü ıslatıyodu. İkimiz de ağlıyoduk (vah garibanlarım beniiim) . Beni kendine çekti ve o da sarıldı. Kucağına oturtmuştu beni. Onun yanında kendimi güvende hissediyodum.

Tuana: Hafif doğruldum "Tamam yetti bu kadar ağlamak, ağlamayalım artık" göz yaşlarımı sildim (bazen o kelimenin "yaşlarını" olmasını istersin)

Çağan: "Tuana-" aşağıdan Hafize abla yemeğe gelmemiz için bizi çağırıyodu.

Tuana: "Sonra söylersin, neyse hadi aşağı inelim de sonra kızmasınlar. Hem annene bide Leyaya da bakim"

Çağan: Tuana gitmişti "Sana nasıl yandığımı mı söyliyim? Tam cesaretimi topladım söylüyorum, yok yine bizi birisi ayırıyo. Neyse belki de zamanı bu değildir. " Tuananın arkasından aşağı indim. Tam o sırada bi baktım Tuanaya aldığım hediye gelmiş kapının yanındaki sehpada. Hemen onu alıp tekrar odaya çıktım ve yatağın üstüne bırakıp geri döndüm. Yavaş yavaş masaya oturmaya başlamıştılar. Annem çok kötü görünüyodu, Leya ise hayatından 1 parça kopmuş gibi davranıyodu.

***

Yemeklerimizi yemiştik. Yani hepimiz çok az bişey yiyebilmiştik. Son aldığımız haberle zaten çok kötü olmuştuk. Hepimiz odalarımıza gittik ama Çağan biraz aşağıds durucağını söylemişti. Ben de odaya çıktım. Çıktığımda yatağın üstünde bir kutu vardı. Ne kutusu ki bu? Merak ediyodum ama açmak istemedim ne de olsa Çağan birazdan gelicek. Aslında odasını bunca zamanda keşfedememiştim. Hatta evi bile. Girmediğim odalar, gitmediğim yerler vardı. Mesela arkada kocaman havuz, mangal yapmaya yer, parti yeri vb. şeyler varmış ama ben bi türlü gezememiştim. Ama bence herşeyi Çağanın göstermesi daha doğru. Bu zamanda eski kirada kaldığım eve gitmiştik. Eşyalarım ortalıkta yoktu. Muhtemelen gelip geçen herkes çöpe atmıştı. Tam bu sırada odaya Çağan girdi.

Tuana: "Çağan yatağım üstünde böyle bir kutu vardı da açmak istemedim, sen bakarsın. "

Çağan: "Ha o mu dur alıyim ben onu. " kutuyu elime aldım ve kilitli dolaba sakladım.

Tuana: "Ne ki o? Yani söylemek istersen söyle. "

Çağan: "Çok merak, zararmış " burnuna dokundum.

Tuana: "Allah Allah zararmış yoo zarar değil! Bu arada uzun zamandan sonra okul var. "

Çağan: "Ayy evet kabus gibi! Hiç sevmiyorum şu okulu. "

Tuana: "Benim böyle bir okulum olsa ohoooo . Sen kabus gibi diyosun. Bu arada benim acil iş bulmam lazım. "

Çağan: "Ne işi Tuana delirdin mi? "

Tuana: "Yoo kendime harçlık çıkarırım yani o kadar"

Çağan: "Olmaz öyle şey ne ıstıyosan bana söylersin ben sana alırım, yani anlican işe gitmek falan yok"

Tuana: "Ben çalışmak istiyorum, yapmadığım bişey değil zaten! "

Çağan: "Tuana ordan çıkarıcağın para çok az boşu boşuna kendini yorcan. Hem ben senin gitmeni istemiyorum işe! "

Tuana: "Off Çağan anladım seninle anlaşamicaz bu konuyu. Yardım etmek istiyorum yok o da olmuyo! "

Çağan: "Tuana bak sana bişey yaparlarsa gerçekten kendimi affetmem o yüzden böyle birşey OL-Mİ-CAK! "

Allahım yarabbim ya! İşe giderken de ona sorcaz sanki. Gecelik alıp banyoya gidip giydim. Ordan çıktım ve Çağan üstü çıplak bir şekilde önümde duruyo. Hemen arkamı döndüm.

Tuana: "Çağan giyinsene ne duruyosun öyle! "

Çağan: "Tuana zaten birkaç akşamdır beni bu kıyafetlerle yatırıyosun, bu sefer yok. Ben de rahatlamak istiyorum ya, oh bee. "

Tuana: "Off Çağan off "

Çağan her gün boks yapıyodu ve git gide daha da formlu ve kaslı oluyodu. Bi zamandan sonra yatağa yattık ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Kestik!
Bölüm nasıldı?
Sizce Çağan Tuana ya ne zaman açılcak?
Hediyeyi ona vercek mi?
Zorbalıklarına devam edicek mi?
Çağanın babasına ne olacak?
Hepsi diğer bölümde...
Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın! Şimdiden teşekkürler <33

Okuldaki takıntım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin