Tuanadan:
Çağan çok dengesiz bir varlık ya! Gerçekten... Yani onun yüzünden burdayım. Beni dövdü, ölüyordum bir lafla! Ama şimdi bana iyilik yaptığını sanıyor. Elimdeki sargıları inceliyodum.Çağan: "Hadi yat uyu, bişey istersen de bana söylemekten çekinme."
Tuana: " Peki, iyi geceler beni bu hale getiren varlık"
Çağan: "Sanada sanada. " (işime gelmeyince ben de öyle derdim)
Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Ama bir taraftan da korkuyodum, bunun gibi bir hayırsızla aynı odada kaldığım için. Çok uzun sürmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Çağandan:
Küçük kız uyumuştu. Kendimi çok kötü hissediyodum. Normalde de zaten zorbalık yapıyodum, ama bu kadar ileri gitmemiştim. Genelde işkence çektirirdim, dövmezdim ama çok sinirlenmiştim. Hatta tam o olayı ben bile hatırlamıyorum, çünkü kendimde değildim o zaman. Öylece onu izliyodum. Gece uyumamak için en iyisi kahve yapmaktı. Odadan yavaşça, sessiz adımlarla çıktım. Koridorda yürüdüm ve merdivenlerden aşağı inerek mutfağa gittim. Kendime bir latte yapacaktım. Latte favori kahve türlerimdendi. Bir an önce kahvemi alıp odaya gittim.***
Saat 06:10du. Tuana bişeyler sayıklıyodu. "Gitme" diyodu. Ard arda sayıklıyodu. Yanına oturdum ve hafifçe dürttüm.
Çağan: "Tuana? " sessiz bir ses tonuyla söyledim. "Tuana uyan hadi" uyanmadı en sonunda hafifçe ona doğru yaklaştım ve yanağını okşadım. Kabus görüyodu bende küçükken çok kabus görüyorum, annemin bana yaptıklarını bende Tuanaya yaptım. Birden uyandı. Hızlı hızlı nefes almaya başladı.
Çağan: "Tuana iyi misin? " halâ şokun içerisindeydi ki bana cevap veremiyodu. "Tamam geçti korkma ben burdayım"
Tuana: "A-ailemin kazasını g-gördüm" Ağlamaya başladım ve anlık olarak Çağan'a sarıldım "Halâ gözümün önündeler Çağan. Ben kimsesizim" Ağlamam daha çok şiddetlendi.
Çağan: "Nasıl, ne oldu ki onlara? " sarılmasına karşılık verip saçını okşadım.
Tuana: "Öldüler" göz yaşlarım onun tişörtünü ıslatıyodu. Bir anda geri çekildim.
Çağan: " Bana istediğin kadar sarılabilirsin, çekinmene gerek yok. " göz yaşlarını
sildim ve yerime oturdum. "Hadi sen biraz daha uyu " kafasını salladı yani istemediğini belli etti.Tuana: " Ben burdan ne zaman çıkıcam? "
Çağan: "Yarın"
Tuana: "Ben burda durmak istemiyorum artık boğuyo burası beni. "
Çağan: "Tamam ben bi doktora sorayım izin verirse çıkarız. " kafasını salladı ve tam odadan çıkıcakken doktor ve hemşire girdi odaya.
Doktor: "Günaydın efendim, sizin bu kadar erken uyanmanızı beklemiyodum açıkçası. "
Çağan: "Hah günaydın doktor bey bende tam sizin yanınıza geliyodum. " doktor nedir gibi kafa salladı. " Tuana hanım sıkılmış da biz burdan bugün çıkabilir miyiz? "
Doktor: "Aslında yarın çıkmanız gerekiyodu ama bir bakalım bakalım Tuana hanım nasılmış. " Tuana hanımın yaralarına ve değerlendirmelerine baktım. "Kendisi çok güçlü bir kadın ve bakıyorum herşeyin üstesinden gelmiş. Bugün burdan çıkabilirsiniz. Hatta siz yorulmayın ben hemen çıkış işlemlerini yaptırayım siz istediğiniz zaman çıkın" tamam dediler ve bende odadan hemşire ile çıktım.
Çağan: "Başka bişey dileseymişsin keşke baksana nasıl da hemen oldu. " gülümsedi. Çok güzel gülüyo. "Ş-şimdi çıkmak ister misin? "
Tuana: "Olur direk çıkalım bence."
Çağan: " Tamam o zaman şöyle şurda kıyafet var sen giyer-giyemezsin tamam ben sana giydiririm. "
Tuana: "NE?! Yok artık! Çüş! Oha yani! Olmaz öyle şey ben giyinirim hem ben utanırım öyle şeyden!"
Çağan: "Sıkıntı çıkarmazsan sevinirim . " sustu "hah şöyle yola gel"
Tuana: "Eğer bir yerimi ellemeye kalkarsan valla sapık var diye bağırırım, bütün hastane inler! " tamam tamam dercesine bakış attı ve beni giydirmeye başladı.
***
Tuanayı giydirmiştim. Eşyaları toparlıyodum.Tuana: "Hayret hiç bişey yapmadın aferin"
Çağan: "Yaralısın da o yüzden" bana anlamsız gözlerle bakıyodu en sonunda çantayı koluma geçirdim ve Tuanayı hafifçe kucağıma alıp taşımaya başladım.
Tuana: "Çağan napıyosun indir beni ! "
Çağan: "Bu halde yürümene izin vermem o yüzden çok konuşma. En alt kattan zaten deyneklerini alcaz. "
Bana öylece bakıyodu. Ayağına dikkat etmek zorundaydım ne de olsa kırıktı. Kokusu gerçekten çok hoştu. Sarhoş ediciydi. Hele ki o gözleri. Herşeyiyle mükemmeldi. Off ne diyorum ben ya? Deynekleri de aldık ve Tuanayı hafifçe ön koltuğa yanıma oturttum.
Tuanadan:
Kucağındayken ellerimi boynuna dolamıştım, çünkü düşebilirdim. Çok yakındık. Kokusu buram buram içime işliyodu. İçimde kelebekler uçuyo gibiydi. Hele ki o saçları öne düşünce çok yakışıklı ve çapkın bir tip oluyo. Off ne diyorum ben ya. Arabaya bindik ve yol almaya başladık.Çağan: "Heyecanlı mısın yeni evine gidiyoruz şuan? "
Tuana: "Yani evet, açıkçası merak ediyorum"
Çağan: "Eminim ki bizim evi daha çok seviceksin. "
Tuana: "Hiii biz okula gidemedik! "
Çağan: " He bu arada okul bir hafta tatil bu olaydan dolayı. " önüne döndü ve dışarısını izlemeye başladı.
***
Eve varmıştık arabasını park etti. Arabadan indi ve benim kapımı açıp beni yine kucağına aldı.
Tuana: "Çağan bırak birisi görcek yanlış anlicak bırak "
Çağan: "Güzelim sus ama ya ayağın kırık zaten"
Güzelim mi? Ne dedim lan ben?! Off! Yavaşça kapıdan içeri girdik ve bizimkileri gördük kahvaltı yapıyodular. Leya bana sırıtkan bir şekilde bakıyodu. Annem ise bizi görünce şaşırdı.
Afra: "Aaa oğlum, kızım hoşgeldiniz. Erken gelmişsiniz. "
Leya: "Ayy Tuana sonunda kabul etti bizimle yaşamayı artık sıkılmicam. İyi misin şimdi? "
Tuana: "İyiyim iyiyim biraz daha iyiyim. "
Afra: "Evladım siz kahvaltı yapmamışsınızdır şimdi, gelin geçin şöyle. "
Kucağından beni bir sandalyeye oturttu ve kendisi masanın başına geçti. Aslında yanıma geçti diyebiliriz. Karşımda Leya oturuyodu, Leyanın yanında ise Annesi. Çok canım bişey istemiyodu o yüzden kruvasanlardan bir tane alıp yemeye başladım.
Kestik!
Bölüm nasıldı?
Tuana hangi odada kalacak?
Bundan sonra hayata nasıl devam edecek?
Hepsi diğer bölümde...
Oy verirseniz bölümler daha uzun olur ve daha hızlı gelir. Şimdiden teşekkürler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki takıntım
Romanceİlk okul gününden tehdit mi? Görücez "Okuldaki Takıntım" ismindeki ilk ve tek orjinal kitaptır.