Bu kahvaltı tek kelimeyle mükemmel olmalıydı. Çünküüü sevgilimle ilk kahvaltımı yapacağım. Hiç bir yanlış olmamalı, hem de hiç!
Hızlıca işe koyulmam lazımdı. Ellerimi yıkayarak başladım.
***masayı hazırladıktan sonra
Son olarak tabakları da masaya taşıdıktan sonra hazırdım. Ohh sonunda!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kurduğum masa bu şekildeydi. Efeme özel sigara böreği bile yaptım. Evet altı kişilik bir masa kurdum çünki herkezi çağıracağım. Yağızı, Alisayı ve Denizi. Herkes sevgilisiyle olsun.
Hemen merdivenlerden yukarı çıktım. Leyayı uyandırmaya gidicektim, tabi ondan sonra da sevgilimi.
Hızla merdivenlerden çıktım ve Leyanın odasının önüne geldim ve kapıyı tıklattım. Yavaşça kapının kulubunu aşağı indirdim ve kapıyı açtım. Uyanmaya çalışıyodu.
Tuana: "Günaydın Leyoşum hadi uyan bakalım. Kahvaltı hazır. Hem Yağızları da çağıracağım kahvaltıya. "
Leya "Yağızın" ismini duyar duymaz yerinden sıçradı.
Leya: "Ne?! Nerde?! Ne zaman?! Bugün mü?! Ama ben daha kıyafetlerimi değiştirmedim. Dur hemen değiştireyim. Ay saçım peki, saçım dağınık değil mi?! Ay rezil oldum yemin ediyorum rezil oldum. "
Tuana: "Kız bi dur aaaa ne abarttın alt tarafı bir kahvaltıya gelicekler. "
Leya: "Ama benim onun karşısında güzel görünmem lazım"
Tuana: "Sen zaten güzelsin fıstık" yanağını sıktım "hadi sen hazırlan ben de abini uyandırıp onları arayıp kahvaltıya çağıracağım. "
Leya: "Yağıza ben arayıp söylerim. Hem o da zaten benden günaydın mesajı bekliyodur. Hadi sen git abımı uyandır. "
Tamam dercesine kafa salladım ve odadan geri geri adımlarla çıktım. Allahım şu kızın enerjisine bak Yağız diyo başka bişey demiyo valla. Neyse en iyisi Çağana bakmaktı.
Hemen onun da odasına, yani bizim odamıza girdim. Ya uyuyo ya. Hani uyanmıştı bu?
Tuana: "Çağan aşkım uyan hadi kahvaltı hazır. Hem kahvaltıya Yağızlar da gelicek"
Hafif kıpırdadı ama uyanmadı.
Tuana: "Ya aşkım hadi bak saat baya bir geç oldu."
Benden "ya" kelimesini duyarsa istediğimi hemen yapar. Hemen uyandı ve beni kolumdan çekti. Haliyle üstüne düştüm ve bakışmaya başladık. Ya ben ne diyorum o ne yapıyo ya. Çılgın bu çocuk.
Çağan: "Benim sevgilim bana kendi elleriyle kahvaltı mı hazırlamış. Çok yoruldun mu peki? "
Tuana: "Aşkım ne yorulması alt üstü bir kahvaltı yaptım yani. Abartmaya gerek yok."
Çağan: "Bidahakine beni de çağır sana marifetlerini göstereceğim. "
Bu kız vallahi aşkından ölüyo. Ya ben daha Çağanı uyandıramadım bu üç kişi uyandırıp hepsini birkere birer kahvaltıya davet etmiş. Helal vallahi.
Tuana: " Neyse bak geliyolarmış. Sen de bir hazırlan istersen. Güzel karşılayalım arkadaşlarımızı. "
Çağan: "Olur ama önce bir öpücük alayım "
Hızlıca yanağından öptüm ve odadan çıktım. Şapşal ya öpücük diyo. Zaman çok çabuk geçiyo. Gerçekten bu yılın içinde o kadar çok şey yaşadım ki anlatamam. Ama neyse en azından güzel sonla bitecek.
Hızlıca aşağı indim ve Leyanın yanına gittim. Masaya büyülenmiş gibi bakıyodu. İlk defa görmüyo ki böyle bir masa.
