Çağandan:
***(gece saat 01:19)
Bu saate kadar uyumamıştım. Uyuyamamıştım. Çünkü onun kokusu yoktu. Hemen ayaklanıp onun odasına doğru sessiz adımlarla yol aldım. Yanıma ateş ölçeri de aldım tabiki. Hemen yavaşça kapısını açtım ve içeri girdim. Örtüyü kafasına kadar çekmişti. İnşallah düşündüğüm kadar çok ateşi yoktur. Hemen ateş ölçeri alıp koydum.Ateşi yoktu. İlaçlar iyi gelmişti muhtemelen. Çok da güzel uyuyodu.
Tek bir düşüncem vardı. Öpsem mi? Öpiyim ya hissetmez heralde. Yüzüne doğru yaklaştım ve dudağına tüy gibi bir öpücük kondurdum. Hemen yavaş adımlarla odasından çıktım. Nasıl geçicekti bu bir hafta onsuz? En azından her akşam ve her sabah görebilcektim onu. Hemen odama girip yatağıma yattım ve uyumaya çalıştım.
***(sabah okula gitmeden önce)
Bütün akşam uyku tutmadı, neden acaba? Niye yanımda yatmıyo bu kız ya deliricem. Alıştım ona alıştım! Ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp hemen onun yanına gittim. Yavaşça kapısını tıklattım ve içeri girdim. Yatakta oturur pozisyonda camdan dışarısını izleyen gözleri beni buldu. Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.Çağan: "Günaydın. Daha iyi misin? " hemen konuşmaya daldım.
Tuana: "Günaydın. Düne göre bugün daha iyiyim. "
Yavaş adımlarla onun yanına gittim ve elimi alnına getirdim. Ateşi yoktu. Sonunda.
Çağan: " Ateşin yok. Daha iyi olduğun çok belli. Kendini bugün yorma. Hafize ablaya senin için gereken herşeyi söylicem. Gelince de seninle ben ilgilenicem. Tamam mı Naz hanım? "
Tuana: "Tamam tamam, teşekkürler. "
Çağan: "Teşekkür etmene gerek yok. Benim yüzümden hastalandın ve ben bunu telafi etmeliyim"
Tuana: "Hayır, ne alaka? Ben senin yüzünden hastalanmadım ki niye böyle diyosun? "
Çağan: "Bütün yol boyunca senin ateşin varmış, ama ben bunu fark edemedim ve daha kötü oldun. O yüzden benim yüzümden. "
Tuana: "Kendini böyle suçlama. Fark etseydin de yürümekten başka bi seçeneğin olmazdı. Asıl ben sana özür ve teşekkür borçluyum. Beni kurtardığın için teşekkür ederim, sana yük olduğum için de özür dilerim. "
Tam cevap vericektim ki Leyanın bağırışını duydum. İkimiz de kapıya doğru bakıyoduk ki birden gözlerimiz birbirini buldu.
Çağan: "Benim gitmem lazım. Öğlenden sonra görüşürüz. "
Tuana: "Görüşürüz"
Tuanadan:
Odadan çıktı ama kalbim nasıl atıyo anlatamam. Off tamam sakinleşmem lazım. Ya ben niye uyumuyorum ya? Aşırı erken. En iyisi biraz daha uyumak.***(cuma okula giderken:sabah)
Çoook uzun zamandan sonra yine merhaba. İyileştim, hatta turp gibiyim. Ve bu zamanda da Çağan bana bebek gibi bakmıştı. Evet baş baya bebek. Kendi elleriyle besliyordu, ben uyuyana kadar yanımdan ayrılmıyodu. Herşey çok güzel geçiyodu. Tabi ben de bu sırada evde derslerimi ihmal etmedim. Leya, Alisa ve ben çoook iyi arkadaş olduk, hemde çoook.
Aslında benim aşkım da değişik. Eskiden bana zorbalık yapan bir çocuğa aşık oldum. Yani kendi zorbama aşık oldum. Ama hatasını telafi etti mi? Etti.
Hızla okula hazırlandım. Saçlarım hafif dalgalıydı, bende öyle bırakmayı tercih ettim. Hemen yavaş yavaş odadan çıktım ve aşağı indim. Herkes büyük ihtimal aşağıdaydı. Evet aşağıdaydılar.
Tuana: "Günaydın! "
Herkes: "Günaydın! "
Masada oturuyodular ve atıştırıyodular . Ben de kendi yerime oturup atıştırmaya başladım. Sabah kahvaltısını çok sevmesemde yemek zorundaydım. Hemen hızlı hızlı yiyip evden çıktık. Arabaya binip okula doğru yol aldık. Uzun zamandan sonra okul, güzel olucak. Okula gitmediğim zamanda da bi şey öğrendim ama ne kadar doğru bilmiyorum. Çağana bir kız yapışmış ayrılmak da bilmiyomuş. Saçından tuttummu sürüm sürüm süründürürüm ben onu. Hiiiç merak etmesin. Çağan da nasıl onunla konuşuyor anlamıyorum!
Az vakitten sonra okula vardık. Yavaşça arabadan indik ve etrafa göz gezdirdim. Her zamanki okul günü işte. Ne bekliyosak....
Kestik!
Bölüm nasıldı?
Sizce Tuana o kızı bulucak mı?
Bulunca ne yapacak?
Çağan kızıcak mı?
Tuana nasıl düşüncek?
O kız ne yapacak?
Hepsi diğer bölümde...
Diğer bölüm 19-26 oyda geliyoooo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki takıntım
Romanceİlk okul gününden tehdit mi? Görücez "Okuldaki Takıntım" ismindeki ilk ve tek orjinal kitaptır.