Ayyyy 600 okunmayı gecmişiz🎉🎉🎉
Hikayemi okuyan,yorum yapan,beğenen her kese çok teşekkür ederim.
Umarım bu bölümü de beğenirsiniz.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyor olucam.İyi okumalar🌈💕🌈Annemle babam daha fazla kalmak istememiş ve hemen sabah bizim çocuklarla tanışıp gitmişlerdi.
Barlas komutan ne kadar itiraz etsemde biletleri almış ve onları yolcu etmişti.O andan sonraysa benimle hiç konuşmamıştı.
Belkide böylesi ikimiz içinde en iyisiydi,bu yüzden bende onunla konumaya çalışmamıştım.
O gece söylediğim her şey kelimesi kelimesine doğruydu.Kabul görmezdik.
İnsanlar bizden iğrenir tüm arkadaşlarımız bize karşı çıkardı.Bunları düşünürken aklıma gelen soruyla gerildim bir an.Önemli mıydı,biz birbirimizi sevdiğimiz süre kabul görüp görmemek önemli miydi?
Bilmiyordum ama sevmemiştim bu soruyu.
Öğleden sonra kafeterya'ya Barlas'ın gelmesini beklememiştim,ama gelmişti.
Çaprazımızda oturmuş ve yemeği bitene kadar bana bakmamıştı.Eğer doğru olan buydusa neden bogazımda bir yumru var gibi hissediyordum?
Neden bu beni rahatlatmıyordu?
Bu sinir bozucuydu.
Böyle şeyler düşünmeyi hiç sevmemiştim.Ben onu ne ara sevmeye başlamıştım ki?
Neden böyle düşünüyordum?
Ona duyduğum sadece saygı yada arkadaşca bir sevgi değil miydi?Ya o beni seviyor muydu,yoksa ben onun için denemeyi istediği bir heyecandan mı ibarettim?
Ben bunları düşünürken o çoktan ayağa kalkmış ve çıkmıştı.Bu sinir bozucuydu,gerçekten beni görmezden gelerek mi işlerini halledicekti?
Bir de bana çocuk diyordu.Bir kaç gün tıpkı böyle düşüncelerle geçerken en sonunda gece eğitimine Barlas değil Çakır gelmişti.Barlas komutanın kendini iyi hissetmediğini bu günlük bizimle kendisinin ilgileneceğini söylemişti.Ben eğitimlere başlamayı beklerken beni yanına çağırmış ve Barlasın odasına gitmemi istemişti.
Neler oluyordu böyle şimdi de beni bakıcısı mı yapmaya çalışıyordu,derken kapıda bekleyen Doğuş'u görmüştüm.
Sinirle o tarafa bu tayfa yürüyordu.Beni gördüğü an kolundan tutarak çekiştirmeye başladı."Gir şunu sakinleştir Allah aşkına"dedi sinirle kapıya doğru yürürken."Neymiş efendim,aşk acısı çekiyormuşta,Efesi istiyormuşta.Sikicem ikinizinde belasını.General bunu duyarsa..."deyip sinirle beni açtığı kapıdan içeri ittiğinde ne olduğunu daha algılayamamıştım,ta ki içeride bir köşede ağlayan Barlas'ı görünceye dek.
Barlas ağlıyor muydu?Yavaşça yaklaşıp yanına oturduğumda daha beni fark etmemişti.Elimi yanağına doğru uzattığımda bir anda bileğimi setçe tutmuş başını kaldırarak bana bakmıştı.İlk sanki algılayamıyor gibi başını sallamış sonra hemen sertçe tuttuğu elini
yumuşatarak yanağına doğru yaklaştırmıştı elimi.Aynı anda biraz önce setçe sıktığı bileğimi baş parmağıyla hafifçe okşuyordu.
Bense baş parmağımla yanağından akan yaşı silmiştim,aynı anda bir elinde tuttuğu şişeye kaymıştı bakışlarım.
Dehşetle elimi geri çektiğimde irkilmiş hemen sonraysa elimi tutup yeniden yüzüne yerleştirmişti."Delirdinmi sen Barlas?Askeriyede içki içip sarhoş mu oldun sen?"dedim hafif sitemli sesimle.Yüzünü buruşturarak tıpkı bir kedi gibi yanağını sabit duran elime sürmüştü.
Sanki okşamaya devam etmemi istiyor gibi.
Derin bir nefes alarak elimi geriye çektiğimde ilk kaşlarını çatmış sonraysa
"kötüsün!"diyerek arkasını dönmüştü.Sinirle omzundan tutup kendime doğru çekmiş ve "Ne istiyorsun bensen sen?aptalım,çocuk gibiyim,kötüyüm.Başka neyim senin gözünde?"diye sormuştum.
"Aptalsın,çünki sana ne kadar bağlı olduğumu bilmiyorsun.Çocuk gibisin çünki tıpkı çocuklar gibi safsın..."Bir süre sustu
"Ama kötü biri değilsin."diyerek yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı.Sakince ona yardım ederek ayağa kaldırdım.
Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerlerken kolundan tuttum."nereye?"dediğimde diğer eliyle kapıyı açtı."evime"diyerek odadan çıktığında Doğuş hemen önünü kesti.
"Nereye"dedi sert bir sesle.Barlas Doğuşu önünden iterek koridorda yürümeye başladı.Doğuş bana dönerek sinirle "Git şunun peşinden,hiç kimse fark etmeden arabaya bindirip evine götür."dediği an sallanarak yürüyen Barlas'a yetişerek bir kolunu omzuma attım.İlk kurtulmak istese de sinirle ona baktığımda bundan vaz geçti.Gülerek başını iki yana sallarken,
"Öyle bakınca çok tatlı gözüküyorsun?"
diyerek yürümeye devam etti.Şansımıza koridor boştu ve hiç kimse Barlas'ın bu halini görmemişti.Bahçeye çıktığımızda Barlas elini cebime atarak anahtarı çıkarmış arabayı açarak sürücü koltuguna oturmaya çalıştığında "hop hop nereye.Bir de bu halde araba mı sürmeyi düsünüyorsun sen? geç kerara"dediğimde sırıtarak atahtarı bana attı hemen sonrasında"haşin erkek,en sevdiğim"
dediğinde kaşlarımı çattım"Başka kimi seviyormuşsun?" diyerek onu itip sinirle sürücü koltuğuna geçip kapıyı çarparak kapattığımda yan tarafa geçerken ki kahkahalarını duyuyordum.
Yan kolduğa oturup kapıyı kapadığında iki elini de sucluymuş gibi yukarı kaldırarak"suçsuzum ben,sadece seni seviyorum"dedi.Karşılığında arabayı çalıştırarak"Aptalsın"dediğimde
"Seni deliler gibi sevdiğim için mi?evet aptalım."dedi.Yola çıktığımız an nereye gideceğimizi bilmediğimi fark ettim.
Arabayı durdurup yana dönerek Barlas'a baktığımda beni incelediğini fark ettim.
"Neden çıktın ki karşıma?"diye sordu yavaşça.Hemen sonrasında devam etti"Hayatımı,tüm doğrularımı neden alt üst ettin ki?Hiç bir şey yapmadın değil mi,sadece varlığın yetti."O an fark ettim konuştuğu kişi ben değildim kendisiydi.Elimi gözleri önünde sallayarak "Barlas"dedim."Evin nerede?"diye sorduğumda başını iki yana salladı"senin olmadığın bir yeri artık ev gibi göremiyorum ben,birlikte bir eve mi çıksak?"dediğinde."Barlas..."dedim uyarırcasına.
"Gitmek istemiyorum oraya .Eğer eve gidersek beni burakıp askeriyeye geri dönüceksin"dediğinde başımı salladım sinirle
"Napalım o zaman Barlas?bak uykum var askeriyeye dönüp hemen uyumak istiyorum.Bunlarla uğraşamam."dediğimde
"Bir tek bana karşı böylesin,her kese karşı kalbin yumuşacık,bir bana geldiği zaman o kalp taş tutuyor."dedi
"Tamam Barlas burada uyuyalım."
dediğimde başını salladı.O an tüm sinir bedenimde dolaşıyordu ta ki Barlas'ın bir noktaya bakarak yeniden ağlamaya başladığını fark edene dek."Barlas" dedim korkarak"neden ağlıyorsun"
dediğimde baktığı yeri göstererek
"Neden onunla olmam normalde seninle olunca sorun?Bu dünya neden sevdiklerimize kavuşmamızı engelliyor?"
diye sorduğunda gösterdiği yere doğru baktım.Yoldan geçen bir kadını gösteriyordu.Aynı an gözlerim dolarken.Barlas"Seni bir gün başkasıyla görmekten ölümüne korkuyorum"diyerek kafasını cama doğru çevirdi.
"Barlas..."dedim fısıltıyla.
Aynı an Barlas bana dönerken derin bir nefes alarak öne doğru uzandım. Dudaklarım benimkilerin aksine sert dudaklara dokunurken Barlas ilk hafifçe geri çekildi,hemen sonraysa eli yanağımı kavrayarak dudaklarımızı yeniden birleştirerek dudaklarını usulca hareket ettirdi.
Bir süre bu devam ederken yanaklarımın kızardığını an be an hissediyordum.
Geri çekildiğimizde yüzümü bir an bile görmesine izin vermeden cama doğru döndüm.Hızla koltuğun ayarlarıyla oynayarak tamemen yatırıp uyku pozisyonuna geçtim.Yanımdaki tıkırtılardan onunda aynı şeyi yaptığını anlamıştım.Sesler kesildiğinde elimde hissettim elini.İlk elimi geri çekmek istesemde sonra bundan vaz geçip kendimi uykuya buraktım.
Şu an içkiliydi muhtemelen yarına hiç bir şey hatırlamazdı,hatırlamazdı değil mi?
Ayyy sarhoş Barlas çok tatlı yaaaa....
Bu çocuğu çok seviyorum ben.
Peki ya ilk öpücüğün Efesden gelmesi😍
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.🌈💕🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerim bxb
RomanceTamamlandı Bir binbaşı en fazla ne kadar takıntılı ola bilir? Barlas binbaşı Efese ne kadar takık olabilirse...