Barlas onunla göz göze geldiğim an öylece arkasını dönüp gitmisti.
Şu an hala inanamadigim bir şekilde karşımda Sıla duruyordu.
Böyle karşımda gördüğümde onu ne kadar özlediğimi daha iyi fark etmiştim.Güzelleşmişti,tabi eskiden de öyleydi ama olgunluk ona farklı bir çekicilik katmıştı.
Ellerimiz masanın ortasında birleşmiş, öylece bir birimizi izliyorduk.Aklıma geçmiş geliyor, içimi bir huzur kaplıyordu.
Öylece dertsiz tasasız aşık olduğumuz zamanlar.Şimdi öyle miydi,sevgili olduğum adam bile bir tehlikeydi.
Hiçkimseye kabul görmeyecek bir haldeydim.
Peki seviyormuydum onu emin miydim bu ilişkiden bunları düşünmek beni sıkıyordu.O an Sıla konuşmaya başladı"Askerlik sana çok yakışmış"dediği şeyle gülmeye başladım."Sana da Amerika yaramış"
dediğimde o da güldü."Hala çok güzelsin,eskisinden bile daha güzel"dediğimde yanakları hafifçe kızardı.
"Sende eskisinden bile daha yakışıklı olmuşsun"dedi."Sanki yıllar sonra görüşen uzak arkadaş gibi davranmayı bırakalım diyorum.Ne zaman geldin İzmir'e?"
"Ah...daha bu gün.Aslında İstanbul'a gidecektim,ama annen askerliğini burada yaptığını söylediğinde buraya gelmek istedim."
"Geleceğini söyleseydin senin için bir ev bulurdum"cezabıma sadece gülümsemekle yetindi.
"Efes..."dediğinde sesi öncekine kıyasla daha yavaştı."Biz eskisi gibi ola bilir miyiz?Ben seni çok özledim."yerinden kalkarak hemen yanıma geçti"seninde beni özlediğini biliyorum."onu dinlerken gözlerim perdesi kapalı olan Barlas'ın odasına açılan pencereye baktım.
Aynı an yutkunarak"Sıla...benim bir sevgilim var"dedim sanki zaten bunu bekliyor gibi başını aşağı eğdi ama hemen sonra yeniden kaldırarak gözlerime baktı."Onu benden daha fazla sevdiğine emin misin?Ben de bir çok kişiyle ilişki yaşamaya çalıştım ama olmadı.Belki sen de öyle hissediyorsundur."
Gözlerine baktım, eskiden olsa kalbim deli gibi çarpar,karnımda kelebekler ucuşurdu.
"Hayır Sıla, hayır.Ben senden vaz geçeli çok oldu.Artık sevdiğim biri var"dediğimde gözleri doldu."Öyleyse arkadaş kalalım"
"Evet,öyle olmalı"
"O zaman ben gideyim"dediğinde onu onayladım.
Son kez onunla görüşerek askeriyeye Barlas'ın odasına doğru yola koyuldum.
Sılaya değer veriyordum ama sanırım eskisi gibi hissettiğim şey aşk değil.
Artık bu duygumun yeni bir sahibi var.Bunları düşünerek Barlas'ın odasına geldiğimde kapıyı çaldım.
İçeriden ses gelmediginde beklemek için içeri geçtim.Ama oda boş değildi Barlas masasında oturmuş öylece kapıya doğru bakıyordu.Öyle bir dalmıştı ki içeri girdiğimi bile fark etmemişti.
Gülerek ona doğru geldiğimde hala beni fark etmemişti.
Sonunda yuzune doğru eğilip dudaklarımı dudaklarına değdirdigimde kendine gelmişti.
Beni bir anda geriye doğru itmesiyle ilk şaşkınlık olduğunu sandım ama hemen sonra yeniden yaklaştıgımda beni ittiğinde kesinlikle şaşkınlık olmadığını fark ettim.
Ağzını açtığında"vazgectim"dedi"Seni sevmekten, senin olmaktan vazgeçtim.
Algılayamadım o an, ağzımdan dökülen bir kelime sadece"neden?"diye bildim.
"Sen beni hiç sevmedin Efes...sen bana hiç beni sevdiğini söylemedin."
"Seviyorum""Lan sen beni sevseydin gözümün önünde o kadını öylece kucağına almazdın, öyle seviyor gibi bakmazdın...Efes ben senin bana öyle bakman için canımı verebilecekken sen o kadına öyle bakmayı seçtin.Sen beni değil o kadını seçtin.Keske Efes keşke aklına bana da değer verebileceğin,beni de secebilecegin gelseydi.Biliyor musun biz kendimizi kandırmışız.Bizden olmazmış. "Gözlerim doldu seçtim seni seçtim demek geldi içimden ama ben ağzımı açıcakken o benden önce davrandı.
"Şimdi git Efes, çünki sen en başından beri beni sadece kullandın.Git ve hep istediğin gibi o kadını öp,onunla yatıp onunla kalk.
Git ve ailen için kabul edebilecekleri bir evlat ol! Çünki sen hep korktun"Ben biraz önce onu seçmiştim ama o öylece bir anda benden vaz geçmişti.
"Benden bu kadar hızlı vaz geçtiğine göre belki de ben senin için sadece bir oyundan ibarettim ha... belki de sıkıldın ve sadece bunu bahane ediyorsun Barlas."
Gözlerinin içine baktım"ama biliyor musun,belkide sadece haklısındır.Cünki az önce Sıla'nın sevgili olmakla ilgili olan teklifini kabul ettim."
Ben sadece onun olduğumu söylemek için girdiğim odada ayrılığımıza imza attım.
Güldü sadece,gözleri dahi dolmadı hemen sonra"Mutluluklar, Efes Aktan"dedi sert sesiyle.Sevdiğim adam, bana mutluluklar diledi.
Gülümsedim güçsüz duramazdım
"Teşekkürler Binbaşı Barlas Akman"
"Artık çıka bilirsin!"
Selam vererek odadan ayrıldım.Beni o odadan dışarı bırakmayan adam şimdi çıkmamı istemişti.
Elimin tersiyle daha yeni akan göz yaşlarımı sildim.Onun için bir daha ağlamayacaktım.
Sılayla sevgili olduğumu söylemiştim sadece yalandı ama belki de onunla çok daha mutlu olurdum.
Muhtemelen daha çıkmamıştı bu yüzden ona yetişmek adına koridorları koşarak geçmeye başladım.
Barlas'tan
Efes odadan çıktığı an gözlerim dolmuş ne kadar hıçkıra-hıçkıra ağlamak istesem bile kendimi zorla sakinleştirmeye çalışmıştım.İşe yaramadıgından camı açmış derin nefesler almaya başlamıştım.
O an gözüm iki kişide takılı kalmıştı.
Efes ve o kadın...Efes kadının elini tutmuş bir şeyler söylüyordu.Dayanamayıp camı kapamak istediğimde Efes'in eğilerek o kadını öptüğünü görmüştüm.
Elim dudağıma giderken hır hıçkırık kaçtı boğazımdan.O kadını öpmüştü.
Bu anı ayrılmanızı bekliyor gibi hemen ona koşmuş ve öpmüştü.Pencereyi kapamadan öylece arkaya doğru adımlarımı atarken duvara dayanmıştı sırtım.Yere oturmuş kafamı dizlerime görmüştüm.
O zalimdi, kötüydü beni hiç sevmemisti.Oysa bir an ona gerçekten inanmıştım.Bana bir şans verdiğine inanmıştım.
Sevgili olmuştu,o kadınla sevgili olmuştu.
Benimle daha ayrılmamıştı bile.Öylece gözlerime bakarak bunu söylemişti ben bunları hak etmiş mıydım ki?
Ondan vaz geçmeliydim,en azından kendime saygımdan bunu yapmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerim bxb
RomanceTamamlandı Bir binbaşı en fazla ne kadar takıntılı ola bilir? Barlas binbaşı Efese ne kadar takık olabilirse...