'Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.'
-Yaşar Kemal;
■□■□■
"On birinci bölüm-Doğum günü"
-Flashback-
~2003~"Babasının göz bebeği," diyerek yanaklarından öptü kızını.
"Benim güzelim'in bugün doğum günü mü ?" demişti kucağında tuttuğu kızı havaya kaldırarak.
Ardı sıra boğazına öpücükler kondurdu.
Doyamıyordu. Küçük kızına bir türlü doyamıyordu.
Öpücüklere boğulan Deniz kıkırdıyordu. O tatlı bir şekilde güldüğünde Devran öpmeye devam ediyordu.
Ellerini babasının yüzüne koyarak kıkırdamaya devam etti.
"Baban kurban olsun sana." dedi Devran kızının kokusunu solurken.
"Baba,"
"Söyle baba'm, söyle nefesim."
"Doğum günüm," dedi Deniz.
"Evet güzelim, doğum günün. O eşsiz gün.."
"Baba sana ne alsın Deniz ?" dedi Devran ilgiyle.
Çoktan kızını hediyelere boğmuştu. Fakat gözü bir şekilde doymuyordu. Kızına, Denizine dünyaları almak istiyordu.
"Sen bana hediyeler aldın ki," demişti bilmiş bir tavırla.
Konuşabiliyor, fikrini açıklayabiliyordu. Bazen fiileri doğru söyleyemiyordu sadece.
Devran, kızının bu hallerine dayanamıyordu. Sürekli öpüyor, kokluyordu. Gün boyunca kucağından indirmemişti Deniz'i.
Deniz'se babasının ona bu denli bağlı olmasından fazlasıyla memnundu. Gün boyunca babasının dibinden ayrılmıyordu.
"Devran!" diye kendisine seslenen eşine baktı adam.
"Efendim güzelim ?"
"Deniz'i bıraksan da bize yardım mı etsen artık ?" dedi sesine yansıyan kıskançlığı ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...