'Unuturum diye uyudum yine seninle uyandım. Belliki uyurkende sevmişim seni..'
-Cemal Süreya;
■□■□■
"Kırk birinci bölüm-Kaza"
Duyulan çığlık ve düşme sesiyle herkes can havliyle salona koşuşurmuştu. En son beklenen görüntüyse, biricik kızları, kız kardeşleri Deniz'in yerde yatıyor olmasıydı.
Birer çığlık firar etti Sara'nın dudaklarından.
"TİLYA!"
Herkes neye uğradığını şaşırmıştı.
"Elis!" diyerek hızla kız kardeşi gibi gördüğü kadının yanına attı kendini.
"Uzaklaşın!" diye bağırdı Toprak.
Tilya'nın etrafı fazlasıyla kalabalıktı. Hizmetliler bile toplanmıştı.
Bir çırpıda kız kardeşini kucaklayarak yattığı yerden kaldırdı. Kafasını sarsmamaya özen göstererek koşar adımlarla kendini konaktan dışarıya attı.
Ailecek güzel bir akşam sefası sürmeyi düşünen Karadâğlar büyük bir kaosun tam ortasında bulmuşlardı kendilerini.
Herkes arabalara doluşmuşken soluğu hastanede almıştılar.
"Sedye! Sedye getirin!" diye bağırdı Toprak.
Bir doktor olarak bu görüntüyle çok kez karşılaşmıştı. İnsanların acılı bir şekilde 'sedye' diye yalvarmasına bile defalarca kez şahit olmuştu. Fakat ilk kez bu denli acıyordu kalbi.
Şuan o insanları uzaktan izlemiyordu. O insanlardan biriydi..
Sedyeye yatırılarak acile götürülen Tilya ise her şeyden habersizdi. Bilincini kaybedeli çok olurken, bir taraftanda kan kaybediyordu.
Kafasını merdivenlerin demir kısmına çok sert bir şekilde çarpmıştı. Bu durumda kafası patlamıştı.
Acil koridorlarında bekleyen her kişi gibi onlarda aynı anda birden fazla duyguya ev sahipliği yapıyordu.
Korku, endişe, üzüntü, sinir.. ve daha nicesi.
"Nasıl oldu bu ?" diye sordu Devran.
"Düşmüş," dedi Cihangir.
"Elis çok dengelidir." dedi Sarp anında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
Narrativa generaleTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...