'Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak için'
-Montaigne;
"Oy vermeyi ve bölüm atmayı unutmayın lütfenn 💕"
■□■□■
"Yirmi yedinci bölüm-Tehlike"
"Aziz," diyen annemle duraksadım.
"Efendim anne ?"
"Müsaitsen biz seninle bir şeyler konuşmak istiyoruz."
"Çalışma odasına geçelim mi ?" dedim onaylayarak.
Konuşacakları konuyu az çok tahmin ediyordum.
Hep beraber çalışma odama geçmiş, oturmuştuk. Oda da sadece ben, annem ve babam vardı.
Boğazını temizleyerek konuya giriş yaptı babam, "Seninle konuşmak istediğimiz konu, Tilya."
Tam da tahmin ettiğim gibi..
"Bu konu hakkında ne konuşabilirsiniz ki ?"
"Yapma.." dedi babam ılımlı bir sesle.
"Kendine de Tilya'ya da bunu yapma."
"Ne yapıyormuşum ?" dedim bilmemezlikten gelerek.
"Onu yoksayma, Aziz. Korkuların yüzünden kız kardeşini kendinden uzak tutma."
"Baba bu konuyu daha kaç kez konuşacağız ?" dedim bıkkın bir sesle.
"Sen anlayana dek, Aziz. Geçen sefer konuştuk; ama bir şey değişmedi." dedi annem sinirli bir şekilde.
"Saçma sapan korkuların yüzünden size bunu yapma. Senin ona, onunda sana ihtiyacı var."
"Benim kimseye ihtiyacım yok." diye kestirip attım.
Oysa onu bir saniye görmek için bile dünyayı yakardım...
Ama yapamazdım. Yine gidecekti. Biliyordum. Benim güzeller güzeli kardeşim, denizkızım yine benden, bizden kopartılacaktı.
Ve ben buna bir kez daha dayanamazdım.
"Bende korkuyorum." diye itiraf etti babam.
"Her akşam korka korka uyuyorum. Her sabah korkularımla uyanîyorum. Ya rüyaysa, ya sabah olduğunda giderse.. diye diye yeyip bitiriyorum kendini. Annende öyle.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
Ficción GeneralTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...