'Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek... Biraz heyecan, biraz duşecekmiş korkusu.'
-Cemal Süreya;
■□■□■
"Kırk dördüncü bölüm-
Yakınlaşma"
"Toprak sen bizi yaktın, yaktın!" dedi Cihangir sosyal medyadaki o çocuğu taklik ederek."Uğraşmayın çocuğumla," dedi annem Toprağı koruyarak.
Güldüm.
"Vah vah, kız delirdi." dedi Cihangir hız kesmeden.
"Halimize bir bakın. Şahkanlarla düşman mıyız dost muyuz yoksa, akraba mı belli değil."
"Tilya, yemin ederim çok seviyorum." dedi Toprak içli içli.
Elimi yanağına çıkararak okşadım.
"Biliyorum, görüyorum. Biz seni yargılamıyoruz ki, Toprak. Sadece korkuyorum.."
"Onun uğruna ölürüm ben,"
"Ölüm deme!" dedim çıkışarak.
"Ee plan ne ? Nasıl çıkacağız bu işin içinden ?" dedi Cihangir haklı bir konuya değinerek.
Oda da sadece annem, Toprak, ben ve Cihangir vardı.
Kurul olarak toplanmış, olayı konuşuyorduk. İlk duyduğunda Cihangir Feriha misali ayılıp bayılmıştı.
"Çıkayım Dağhan'ın karşısına seviyorum diyeyim."
"O da bir tane geçirsin ağzına," dedi Cihangir alayla.
"Sizi başgöz edersek kan davası da bitmiş olur." dedi annem düşünceli bir tavırla.
"Hem sevenler kavuşsun hem düşmanlık bitsin, bir taşla iki kuş." dedim ona katılarak.
"Annesinin kızı!" dedi annem gülerek.
"Buraları bizde anladık. Asıl soru bunu nasıl hayata geçireceğimiz ?"
"Ben Vildanla konuştum. Yarın erkenden Dağhan'la konuşup durumu üstten bir şekilde bildirecek. Bizim hayırlı iş için evlerine gitmek istediğimizi falan söyleyecek. Sonrası da bir şekilde hallolur."
"İnanmıyorum ama diyelim ki, çakma ağayı Vildan teyze ikna etti. Aziz'i kim ikna edecek ?"
"Sen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...