'Yarayla alay eder, yaralanmamış olan'
-Shakespeare;
"Oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar 💗"■□■□■
"Altıncı bölüm-Yıllar önce"
-Flashback-
~2003/Diyarbakır~"KIZIMI BULUN BANA!" diye bağırdı adam.
Kalbini kor ateşlere atan acı, diline zehirli kelâmlarla karışıyordu.
Dinmek bilmeyen sızısını az da olsa dindirmek istiyor fakat başarılı olamıyordu.
"Yapma böyle oğul, yıpratma kendini."
"Baba," demişti genç adam gözleri dolu bir şekilde.
"Benden canımı aldılar.. kalbimi, her şeyimi çaldılar benden... olmaz.. ben yapamam.. ben Deniz'siz yapamamam."
"Dik durasın Devran! Sen buraların en güçlü ağasısın!"
"Neye yarıyor ?! Bu güç, bana canımı geri getiriyor mu ? Getirmiyor! Doğduğundan beri yanımdan ayrılmayan, parmaklarımı sıkı sıkı tutan kızım yok..."
"Sevgine ihtiyacı olan üç çocuğun daha var senin! Ve onların babalarına ihtiyaçları var.."
Toparlanamıyordu Devran.
Biliyordu, toparlanmalı dim dik ayakta durmalıydı. Fakat bunları yapacak gücü bulamıyordu kendinde.
"Neden ?" dedi gözünden bir damla yaş akarken.
"Neden baba, neden ben, neden biz ?!"
"Kızımı neden hayat benden aldı ? Sara'm... kızımızın yokluğunda yataklara düştü. Ve ben onun haline bir çare bulamıyorum!"
Kaldıramıyordu.. Bir ay önce kendi evinden kaçırılan kızının yokluğunu kaldıramîyordu... Canından çok sevdiği karısının acısını dindiremiyor olmasına dayanamıyordu...
Daha üç yaşındaydı.. ayrılık bu kadar erken gelmemeliydi onlara.
"İsyan etmeyesin Devran. Bilirsin, Allah sevmez kullarının isyan etmesini. Vardır yüce Rabbin bir bildiği, vardır kaderin bir cilvesi." dedi saçı sakalı ağarmaya başlayan adam, oğluna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
Fiction généraleTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...