'Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar.'
-William Shakespeare;
■□■□■
"On üçüncü bölüm-İlk adımlar"
"Çok heyecanlıyım Devran!" dedi Sara heyecanını sesine yansıtarak.
"Aynı zaman da çok korkuyorum.."
"Bende Sara'm, bende çok korkuyorum." dedi Devran.
Gözlerine bakmaya bile utanıyordu Tilya'nın. Söz vermişti.. Mutluluğun onlardan gitmeyeceğine dair, onu her daim koruyacağına söz vermişti..
Suçluydu. Kızını bulamamıştı. Tuzağa düşmüştü. O kızın kendi kızı olmadığını bilmeliydi. Ebru'ya her baktığında kalbi sızlıyordu. Beş yıl süren hasret'in boşluğu bir türlü dolmuyordu.
Bir şeyler vardı. Hissediyor fakat anlam veremiyordu. Eskisi gibi değildi hiç bir şey. Ama bunu aradan geçen beş seneye bağlamıştı. Lakin şuan yirmi bir yıl sonra göreceği kızı için aynı hissleri hissetmiyordu.
Kalbi öyle hızlı atıyordu ki. Heyecandan yerinde duramıyordu. Korkuyor, endişenin pençesinde adeta savaşıyordu.
Geç kalmışlardı belki de.. her şey için kızlarına geç kalmış olma ihtimalleri onu yüreğinden vuruyordu..
Zehirli oklar ardı arkası kesilmeksizin kalbine yağıyordu.
"Bu çok saçma!" diye itiraz etti Barın.
"Yine saçma olan ne Barın ?" dedi Cihangir bıkkınlıkla.
Ağabeyinin her şeye burun kıvırması,hiçbir şeyden memnun kalmaması onu bunaltıyordu.
"O kızla buluşuyor olmamız! Ne gerek var buna ? Yine mi aynılarını yaşamamızı istiyorsunuz ? O da Ebru gibi!"
"Sen bunları sorun etme oğlum, ne de olsa sen buluşmuyorsun. Biz buluşuyoruz." dedi Sara oğluna bakarak.
"Ne ?" demişti Barın şaşkınlıkla.
"Tilya'nın moralini bozacak, onu üzecek veya kıracak hareketler sergileyeceğin sır değil. O yüzden sen gelmiyorsun." dedi net bir şekilde.
Barın'ın acı diliyle Tilya'ya söz sokacağına, durmadan imalarda bulunacağına adı kadar emindi.
Barın hiç bir şey demeyerek sinirle avlu'dan çıktı. Şimdiden düzenimizi bozdu, diye geçirdi içinden. Tilya'nın geri gelmesiyle tüm sinirleri bozulmuştu. Onu bu evde, bu ailede istemiyordu. Ve hiç bir zaman da istemeyecekti.
"Senin tribini si-" diyen Cihangir babasının uyarı öksürüğüyle susmuştu.
"Sevsinler." diye düzeltti kendince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...