'Ruhsal sıkıntıların kaynağında, anlamsız insanlarla anlamlı ilişkiler yaşama isteği ve çabası yatar.'
-Viktor E. Frankl;
■□■□■
"Kırk yedinci bölüm-Kız İsteme"
Bizi kapıda karşılayan insanlarla selamlaşma merasimi başlamıştı.
Herkes heyecan ve merak içerisindeyken iki kişi memnuniyetsizdi.Ve bu iki ismi açıklamaya gerek yoktu.
Evet evet, Aziz'le Dağhan.
Deneseler çok iyi dost olabileceklerine emindim. Lâkin onlar durmadan kavga etme meraklısıydılar.
Sanki burada onları zorla tutuyor gibiydik. Gerçi pek rızalarının olduğuda söylenemez.
Toprak elindeki büyük çiçek demetini ve çikolatayı Yasmin'e uzattı. O sırada kısa bir süreliğine az sonra sözleneceği kadını süzdü.
Tabii, Dağhan son dakika golü atıp vazgeçmese sözleneceklerdi.
Üzerimdeki bakışlarının farkındaydım. Fakat onca insanın içindeydik ve onunla göz göze gelmek istemiyordum.
Aramızda bir şey yoktu. Ne diye ismimiz anılsın ki ?
Hem ne demişler, kız evi naz evi.
'Hoşgeldiniz-hoşbulduk' faslından sonra konağa -salona- geçmiştik.
Görümce olarak tekli koltuktaki yerimi almıştım.
Bu aşkım mimarı benim, edasıyla Yasmine göz kırptım.
Pek sevgili ağabeyim Toprak onu ipten almamı bir kenara bırakmış, benim Dağhanla ne konuştuğuma takılmıştı.
"Ee daha daha nasılsınız ?" dedi Annem Vildan teyzeye bakarak.
"İyiyiz hamdolsun, siz nasılsınız ?"
"Şükürler olsun bizde iyiyiz,"
'Nasılsınız' faslını geride bırakmış mıydık bilmiyorum. Tam üç kez tekrarlandîğı için pek kestireniyordum.
Bakışlarım üzerini bulduğunda istemsizce onu süzdüm.
Oysa bu esnada ters ters Toprağa bakıyordu. Düzeltiyorum, ağzının suyunu akıta akıta Yasmine bakan Toprağa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...