'Her insan huzur verir; kimi geldiğinde, kimi gittiğinde.'
-Gabriel G. Marquez;
■□■□■
"Yirmi ikinci bölüm-
Hatırlanan an""Ağabeyy!" dedi küçük kız.
"Denizkızım," diyerek kız kardeşini kolları arasına aldı Aziz.
Anında ellerini Aziz'in ğöğsüne yaslanmıştı.
"Neyedeydin ?" dedi tatlı bir şekilde.
'R' harfini diyemiyordu. Ve bu durum ailecek hepsini çok eğlendiriyordu.
Kız kardeşinin yanaklarından öptü Aziz.
"Okuldaydım ağabey'im."
"Ben ne zaman okula gidecek ?" dedi her zaman ki gibi cümleyi devrik kurarak.
"Daha üç senen var." diyerek koltuğa oturmuştu Aziz.
Kolları arasında olan kız kardeşiyle ilgilenmeye asla doyamıyordu. Deniz, herkesi kendine hayran bırakıyordu.
"Çokmuş," diyerek dudaklarını büzen kardeşine baktı Aziz.
Üç senenin ne kadar ettiğini bilmediğine adı gibi emindi. Güldü.
Deniz'in sarı saçlarını okşayarak art arda öpücükler kondurdu.
"Çok güzelsin.." diye söylendi kendi kendine.
"Bu kötü biy şey mi ?" dedi küçük Deniz anlamayarak.
Onu her görenden duyduğu bir iltifattı bu. Küçük kızı kim görse iltifat yağmurunu tutuyordu. Ki, bunda haksız değillerdi.
Sarı saçları, mavi gözleri, bembeyaz teni, fındık kadar olan burnu ve kiraz gibi dudaklarıyla bakanın defalarca kez bakacağı, bakışlarını çekemeyeceği kadar güzeldi..
"Değil.. ama ileride başımız çok belaya girecek. Sen kimseye yüz verme olur mu Deniz ?" dedi Aziz kız kardeşini şimdiden tembihleyerek.
"Veymem ağabey," diyerek ağabeyinin dediklerini onayladı.
"Özellikle de o Can itinin!" diye söylendi Aziz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...