Tüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti.
Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...
Babam annemi tek hamlede kavrayarak kaldırdı hiç sekteye uğramadan ilerleyip koltuğa yerleştirdi.
"Kolonya getirin!" dedim yüksek sesle.
Bu esnada annemin yanına çökmüş ellerini ellerim arasına almıştım.
"Baba," dedim korkuyla babama bakarak.
Babam saçlarımı okşayarak konuştu, "Sakın korkma meleğim. Annen şaşkınlıktan kendini şaşırdı. Uyanır şimdi."
Beni teselli etmesine rağmen gözlerindeki korku bariz belliydi. Hepimiz bir şey olmayacağını ve annemin uyanacağını biliyorduk ama yinede endişelenmeden edemiyorduk.
Kolonyayı getiren konak çalışanına teşekkür ettikten sonra annemin bileklerini ovmaya başladım.
"Koklat," dedi Toprak.
Dediğini yapmış, bir yandan da kolonyayı koklatmıştım. Saniyeler sonra gözlerini açan annemle derin bir nefes verdim.
"İyi misin güzelim ?" dedi babam büyük bir ilgiyle annemin saçlarını okşarken.
"Ne oldu bana ?" dedi annem o mistik soruyu sorarak.
"Hiç, kızın sana yıllar sonra ilk kez anne deyince bir anda pata küte gittin." diyen Cihangirle annemin bakışları beni buldu.
Gözünden bir damla yaş akarken kısık sesi doldu kulaklarıma.
"Rüya değilmiş.." demiş ve saniyeler sonra şokun etkisinden çıkarak boynuma sarılmıştı.
Büyük ve derin bir tebessüm eşliğinde kollarımı beline dolayarak sarılışına karşılık verdim.
Annemi şimdiye dek çok ağlarken görmemiştim. Gözleri dolar, en fazla bir kaç damla yaş akıtırdı. Şimdiyse ağlıyordu. Küçük bir kız çocuğu gibi...
"Çok.. çok teşekkür ederim. İlk günden beri bize bir şans verdiğin için, bizi arayıp araştırdığın için. Bize anne baba hissini bir kez daha yaşattığın için sana milyonlarca kez teşekkür ederim Deniz'im..."