'Yardım et bana. Söyleyebildiklerimden daha fazlasını anla.'
-Franz Kafka;
"Oy vermeyi unutmayın lütfen 🦋"
■□■□■
"Yirmi dokuzuncu bölüm- İyileşme süreci"
"Yemin ederim doydum!" diye adeta çığırdım."Doymamışsındır, doysan yerinde duramazsın." diyerek kaşığı ağzıma sokan annemle kala kaldım.
Allah aşkına bu kadına böyle şeyleri kim öğretiyordu ?!
Göz göze geldiğim Cihangirin zafer gülüşünü gördüğümde sorunun cevabını anlamıştım.
Bendeki de soru. Cihangir Karadâğ'dan başka kim olabilirdi bu şahıs ?
Tam bir buçuk haftadır ki, konaktaydım..
Evet, bu kulağa inanılmaz geliyordu. Fakat gerçekti.
Ve ilk kez bir gerçek acı verici değildi..
"Yaa ağlayacağım ama." diye yakındım.
"Son bir kaşık. Hadi annem." demesiyle kala kaldım.
Dudaklarım aralanmış, kaşlarım havalanmıştı.
Duyduğum hitap kalbimi delip geçmişti..
O şaşırmamış, hatta şaşkınlığımı kullanıp kaşığı yine ağzıma ittirmişti.
Hain kadın!
"Kız buga girdi," diyen kişi elbette ki Cihangirdi.
"Tilya ?" diyen Toprakla şaşkınlığıma son verip ona döndüm.
"Efendim."
"Testlerini inceledim, kan değerlerin çok düşük. Bu durum ne zamandan beri böyle ?"
"Kendimi bildim bileli." dedim sorduğu son sorudan başlayarak.
"İleri derece anemi ve demir eksikliğim var." dedim düz bir sesle.
"Tedavi olmadın mı ?" dedi şaşkınlıkla.
Yaşamam gereken kadar iyileştiriliyordum. Asla adam akıllı tedavi ettirmemişlerdi beni. Bende daha sonra bu durumun üzerinde durmamıştım.
"Oldum ama pek üstünde durmadım diyelim." dedim üstten bir şekilde durumu özetleyerek.
"Üzerinde durulması gereken bir durum bu. Asla ihmal etmemelisin. Tedavinle bizzat ben ilgileneceğim."
Haklıydı. Üzerinde durulması gereken bir durumdu. Biraz daha böyle dolaşırsam bir yerlerde ölüp kalacaktım.
Kafamı sallayarak onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi (Gerçek Aile)
General FictionTüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti. Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...