Tüm yaşanmışlıklarının 'yanlıştan' ibaret olduğunu öğrenen bir kadın, yıllarca bir başkasını seven, canları bilen bir aile.. kader onları yıllar sonra bir araya getirmişti.
Klasik bir karıştırılmış bebek hikayesi miydi bu ? Hayır, çok daha fazlasıyd...
Yirmi dakikanın ardından duran araçla derin bir nefes soludum.
Arabadan inerek otele giriş yaptım.
Her şey çok iyi olacaktı. Yıllarca sorun sende diyerek bilinç altımı zehirleyen kişileri yanıltacaktım. Beni seven bir ailem olacaktı. Olmalıydı.. olsun...
Buna ihtiyacım vardı. İçimde durmadan ağlayıp sesini duyurmaya çalışan çocuğun duyulmaya, görülmeye, tek bir sözle, farkedilmeye ihtiyacı vardı.
Görünümümün aksi bir insandım. Sert, umursamaz, duygusuz değildim. Tüm bunlar sadece bir kılıftı.
Sevdiğim kişilere karşı asla sert ve soğuk olamazdım. Bu doğama aykırıydı. Umursamaz değildim, sadece öyle gözüküyordum. Her şeyi en ince detayına dek düşünür, detaylarda kaybolurdum. Ve asla duygusuz değildim.
Nesli tükenen hayvanlar için gözyaşlarını akıtan bir çocuktum ben. Evsiz kişiler, ailesiz çocuklar ve şiddete maruz kalan her bir canlı için ağlayan biriydim.
Herkes bana duygusuz dese bile ben duygusal biriydim. Travmam haline gelmiş olay yüzünden kolay kolay ağlayamazdım. Bir çok insan'ın aksine gözyaşlarım dışa değil, içe akıyordu.