"Tamam anne. Tamam." dedim gözlerimi devirerek. Annem hala çamaşırları nasıl yıkacağımı, kapıyı sıkıca örtmemi söylüyordu. Kızının bir erkekle birlikte kaldığını duysa ne olurdu acaba? Birkaç uyarı daha yapınca öpücüklerimi yollayıp telefonu kapattım. Sonra derin bir iç çektim. Onları özlüyordum. Babamın örgü peyniri bıyık gibi yapmasını, ağabeyimin beni korumasını, annemin fedakar halini.
İç sıkıntım Charles'ı görünce daha da arttı. Tamı tamına bir hafta önce öpüşmüş gibi durmuyorduk. Büyük ihtimalle benim unuttuğumu düşünüyordu. Ama ben sabah bulduğum not olmasa da unutmamıştım. İnsan onu bu derece etkileyen bir şeyi unutabilir mi yahu. Yine de ona söyleyemedim. Ne deseydim?
Dünkünden bir tane daha çek usta falan mı?
Her neyse. Eskisi gibi davranıyor bana. Sanki beni iki kere öpen o değilmiş gibi. Gerçi ben başlattım ama... Konumuz bu değil. Konumuz şu an benim okula limuzin ile gitmem. Milyon kez olmaz dedim ama prens beni zorla bindirdi. Gerçekten içeri itti pislik. Bende ceza olsun diye annemle konuştum. Kesin başı şişti.
"Selamı var." dedim öylesine. Tabi haberi var ya Charles'a selam söyler. "Teşekkürler."dedi kibarca. Bizde olsa Aleykümselam denir. Bakınız her şeye cevabı olan millet.
"Çok yaklaşmadan ineyim ben." dedim ve biraz öne doğruldum. Charles beni engelledi ve yeniden arkama yaslandım. Hop dedik! "Başladığım işi bitirmeme izin ver." dedi. Allahım sende bana sabır ver. Ben bu arabadan inersem kızlar beni kıtır kıtır keser. Televizyonda gündem olurum. En kötüsü ağabeyim, annem... Buradan inmem gerek. Atlasam bir şey olur mu ki?
"Aklından bile geçirme Daisy. Kapılar kilitli." dedi Charles. Gerçekten zihnimi okuyor. İlluminati. Burada da mı buldun beni?
"Sigara içer misin?" dedim sohbet etmeye çalışarak. Ne var? Genelde erkekler sigara içiyor. Hele kötü çocuksa oldu bu iş. Gerçi psikopat olması da lazım. Charles pek öyle durmuyor. "Ciddi misin?" dedi alay eder gibi.
Biraz durup devam ettim. "Tahmin edeyim. Kraliyette buna da izin yok." Başıyla onay verdi ve dışarıya bakış atıp bana döndü. "Bak bu sorum çok daha güzel. Seks yapamazsın, sigara içemezsin, kıyafetini bile sen giyemezsin, koşamazsın. Söyler misin acaba, hayatında tamamen kendi isteğin ile yaptığın bir şey var mı? Ya da tamamen sana ait olan bir şey?"
En güzel soru oscarı Papatya Soner'e gidiyor. Aferin bana. Charles gülmeye çalıştı ama çok başarısız bir denemeydi. "Yok." dedi sadece ve tüm yol boyunca ne o ne de ben konuşma cesareti bulabildik. Hata mı yapmıştım? Belki de onun gösterişli hayatını kusurlu göstererek kendimi tatmin ediyordum. Ve onu yaralıyordum.
Üniversite girişinde limuzin durunca önce Charles indi. Sonra benim de inmem için kapıyı açtı. Garipti çünkü etraf kalabalık değildi. Yan yana sessizce fakülteye yürürken zaman zaman onu izledim. O ve dökülen yaprakları. "Aslında."dedi ve durdu. Lütfen özür dilememe izin ver. Bu kadar üzülmeni istemedim prens.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Yüzyıl Prensi
Humor#Wattys2016 Obur Okunan Kazananı 21. yüzyılın peri masalı Türkiye 'ye taşınıyor. İngiltere prensi IV.Charles küçüklüğünden beri çeşitli dilleri öğrenmenin yanı sıra birçok ülkede eğitim almıştır. Bu ülkelerden biri Türkiyedir. Prens Charles daha ön...