Günler birbirini kedi köpek, ceylan aslan, sinek kurbağa gibi kovalarken ben bıkmadan usanmadan yemek yiyordum. Karnım altı aylık bir hamileye göre oldukça büyüktü. Yani çok kilo almıştım. Ellerim davul gibi şişmiş, yüzüm kızarmış bir şekilde geziyordum.Ben prens doğuracağım bir kere.
"Derin bir nefes alın." dedi eğitmen. Yavaşça güzel bir nefes aldım. "Verin." deyince delice verdim. Sarayın yeşil çimlerinde oturmuş, egzersiz yapıyoruz. Eh doğuma az kaldı. Nefes alıştırması önemli.
Yakışıklı egzersiz hocam Sergio, kendisi İtalyan, gülerek yeni bir pozisyona geçti. Vay be, analar neler doğuruyor be.
Sırt üstü yatmış ayağımı indirip kaldırırken eğitmen sayıyordu. "1...2...3..."
O sırada her zamanki gibi bahçeye gelerek adeta bizi basan sevgili kocam ile durdum. İyi ki pembe üst giymişim, terim belli olurdu yoksa.
"Aşkım?" dediğinde yüzünde bildiğim bir sinsilik vardı. "Aşkım." dedim neşeyle. Charles yanındaki hizmetçiden sütü aldı ve bana uzattı. "Süt saati sevgilim." dedi üstüne basa basa.
Charles bu hocayı hiç sevmiyordu. Kadın olmasını istiyordu. Ama en iyi hoca buydu. Kıskanması çok hoşuma gidiyor ama. Valla havalara uçuyorum.
Doğrulup, sütü yavaşça aldım ve burnumu tıkayarak içtim. Bebeğim hep senin için bunlar. Ay kusacağım.
"İşiniz ne zaman biter, Bay Sergio Fernandez De Diego." dedi Charles inadına tüm adı söyleyerek. Buna kıkırdadım ve Charles'tan bana ithaf olan parlak bakışlarını yakaladım.
"Yarım saatimiz var Sayın prens Charles." dedi Sergio. Bak bu adam o kadar da kibar. Ay bunu benim birine yapmam lazım ama tanıdık kalmadı ya. Bu adam benim akrabam olmalı!
"Pekala." dedi Charles ve yanıma eğildi. "İşin bitince duş al. Biliyorsun fotoğraf çekimimiz var." dedi. Ona gülerek "Peki." dedim ama gitmedi ve kulağıma eğildi. Hızla yüzüne bakmak isteyince burunlarımız çarpıştı. Charles fırsattan istifade dudağıma küçük bir öpücük bıraktı ve sırıttı.
"İyi eğlenceler." diyerek yanımızdan ayrılırken, ben oldukça utanmış hissediyordum. Adamın ve hizmetçinin önünde öptü. Rezil!
Gerçi biz evliliğimizde tüm kameralar önünde... ah hatırlama.
Hızla sırt üstü yatarak Sergio'ya bakmamaya çalıştım. Bu Charles beni değişik durumlarda bırakıp gidiyor. Yine ben çekiyorum her şeyi.
"Şimdi prenses, sağ ayağımıza uygulayalım." dedi eğitmen. Derin nefesler alarak dediğini yaparken içimden prensime saydırıyordum. Sen görürsün Charles. Ben Papatya isem bunu ödeyeceksin oğlum.
•°•°•°•°•°•°•
Çok şirin bir hamile elbisesi giymiştim. Bembeyazdı ve tavşan kulağı şeklinde şapkası vardı. Aşağı inince Charles bana öyle güzel baktı ki tüm intikam planlarını sildim. Ah şu güzel bakışlı adam. Beyaz elbisemle aşağı inip yavaşça yanına ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Yüzyıl Prensi
Humor#Wattys2016 Obur Okunan Kazananı 21. yüzyılın peri masalı Türkiye 'ye taşınıyor. İngiltere prensi IV.Charles küçüklüğünden beri çeşitli dilleri öğrenmenin yanı sıra birçok ülkede eğitim almıştır. Bu ülkelerden biri Türkiyedir. Prens Charles daha ön...