"İşte sonra köpek aldık. İsim verdik. Sarıldık." dedim öylesine anlatır gibi. Sevda boş boş bakarken Gaye çoktan hayallere dalmıştı. "Biraz ayrıntılı anlatsana kızım." dedi Sevda kabaca.Gerçekten bazen erkek gibi oluyor. "Niye ya? Onlar bize özel anlar. Anlatamam." dedim omuz silkerek. Sevda elini yumruk yaparak 'ümüğünü sıkarım' bakışı atınca yutkundum. Yahu bu anda bir arkadaşın, Charles'ın falan gelmesi ya da araması gerekmez mi? Ne saçma iş?!
"Eee. Gideceğini söyledi."dediğimde büyük bir sessizlik oldu. " Mesajdan dolayı haberim vardı zaten ama ondan duymak...daha iyi hissettirdi." dediğimde ikisine de kısa bakışlar attım.
"Ona geri dönmesi için güzel anılar bırakmalısın." dedi Gaye iyimser sesiyle. Bu kız masallardan kaçmış gibiydi. "Her neyse. Notlar açıklanmış. 17 almışım." dedim iç çekerek. Bu matematik ile olan derdim hiç bitmeyecek gibiydi.
"Ah evet. Bende 87." dedi Sevda ve ona kötü bakışlarımı attım. Charles biraz bile 65 almıştı. Neden en kötü benim ya? "Gidiyorum. Ders çalışacağım." dediğimde ikisi de el sallayarak beni uğurladı.
Çizmelerimin sesi eşliğinde eve yürürken telefonumun çalması ile dikkatim dağıldı. Hızla telefonu alınca arayanın ağabeyim olduğunu gördüm. "Bismillah." diyerek açma düğmesine bastım. "Papatya. Evde misin çiçeğim?" dedi ağabeyim. "Yok. Okuldan yeni çıktım abi."dedim merakla. Papatya çiçek ismi olduğu için bana çiçeğim derdi.
Lütfen düşündüğüm şey olmasın. Ne zaman bunu desem oluyor gerçi. " İyi iyi. Benim otobüs neredeyse vardı Ankaraya. Yarım saate gelirim eve." dediğinde adrenalin olabilecek en üst seviyeye zıplayarak kalbimi hızlandırdı.
"Önceden haber verseydin bir şeyler yapardım." diye lafı geveledim. Bir yandan da daha hızlı yürümeye başlamıştım. "Gerek yok çiçeğim. Hadi görüşürüz." dedi ağabeyim. Telefonu kapatır kapatmaz Charles'ı aradım. O kadar hızlı aradım ki ben bile şaşırdım
"Alo. İyi dinle. Ağabeyim yarım saate eve geliyor. Hemen git, eşyalarını topla. Çabuk." der demez bir şey söyleyemeden kapattım ve koşmaya başladım. Monoton yaşamımı özlemiş olabilirim. Telefonumun çalması ile durdum ve açtım.
"Arkana dön."diyen sese uyarak arkamı döndüm. Siyah limuzini görünce mutlu olarak hemen bindim. Sonra hızla saatine baktım. Yirmi altı dakika. Araba hareket etse de yerimde duramıyordum. "Sakin ol. Neden saklanıyoruz?" dedi Charles. Bunu gerçekten merak ederek soruyor gibiydi.
"Hah. Evimde bir erkek ile kalıyorum! Ağabeyim bunu duyarsa önce seni sonra beni kıtır kıtır keser. Seni öldürdüğü için de manyak suç alır." dedim nefes nefese. Arabanın hızlı oluşu az da olsa sakinleşmemi sağladı.
Charles tepki vermeyince iyice yola ve saate odaklandım. Dört dakika sonra, eve varır varmaz, arabadan inerek yukarı koştum. "Sen gömlekleri koy. Ben pantolonları. Parfümlerini de toplaman gerek." dedim nefes nefese. Elim titrediği için anahtarı zar zor kilide sokup kapıyı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Yüzyıl Prensi
Humor#Wattys2016 Obur Okunan Kazananı 21. yüzyılın peri masalı Türkiye 'ye taşınıyor. İngiltere prensi IV.Charles küçüklüğünden beri çeşitli dilleri öğrenmenin yanı sıra birçok ülkede eğitim almıştır. Bu ülkelerden biri Türkiyedir. Prens Charles daha ön...