Özel Bölüm 2 - Doğum Günü DileğiPrenses olmanın kazandırdığı sayısız yararın biri de hayranı olduğunuz grup ile özel bir yemek yemek olabilir. Hatta bu yemek mum ışığında ve keman eşliğinde de olabilir. İnanması çok zor bir hayal gibi değil mi?
Ancak Violet Ezra tam da bunu yaşıyordu. Önceki gün doğum günüydü ve bundan sonraki gece böyle bir hediye verilmişti kendisine. Tabi ki ağzından akan salyaları sık sık siliyordu ve bu rujunu darmadağın etmişti. Yine de çok güzel görünüyordu. Biraz daha seksi.
"Neden şarap içmiyorsunuz prenses?" diyen uzun saçlı adama baktı. Lanet olası bir yakışıklılığı vardı ve genç kızlar onun karamsar havasına ölüp biliyordu. Hayır, Violet tabi ki o kızlardan değildi. Ama bu, ona ölüp bitmiyor demek değildi. "Şarap sevmem, hatta içki sevmem."
Ezra'nın parlayan gözleri karşısındaki üç erkek bir kız arasında gidip geldi. Ta ki kapı çalana dek. Şık restoranın özel odasının kahverengi kapısı yavaşça açıldı ve içeri Göktürk girdi. Ezra göz devirdi ama kimse fark etmedi. "Merhaba beyler, size eşlik edebilir miyim? Ve bayanlar?"
Bunu dediği an grubun tek kadın üyesinin gözleri açıldı ve Ezra da buna şaşırdı. Göktürk gibi bir ergen için neden kadınlar deli oluyordu? İnsanlar manyaktı. "Tabi ki." dedi ilk kez konuşan, saçları yandan kesilmiş ve mavi renkli olan adam, kulağından sarkan kuru kafalı küpe sallanırken.
Göktürk hemen yanına oturdu ve bana sevimli bir bakış attı. Kabul ediyorum çok tatlı ama çocuk gibi. "Saygıdeğer prens Charles nasıllar?" dedi uzun saçlı adam. "Oldukça iyiler, yeni krala alışmaya çalışıyor kendisi." dedi Göktürk. Kraliçe Elizabeth'in ölümü ile ülkede bir hafta yas ilan edilmişti ve William bu bir haftalık süreden sonra tahta çıkmıştı. "Hadi ama Arthur, babam dedeme alışalı yıllar oluyor." dedim ona dik dik bakarken.
"Violet güzelim, neden hitap kelimelerini kullanmıyorsun? Ben prens değilim ancak sen hala bir prensessin." dedi Göktürk ve Ezra kıpkırmızı oldu aniden. Haklıydı ancak ortam samimi gelmişti bir an. "Haklısın ancak burada prenses değilim, bu gruba hayran sıradan bir kızım Göktürkcüğüm."
Göktürk bunları Ezra, Ella ile yaptıkları her şeyi annesine söylediği için yapıyordu. Ezra tam bir stalk canavarı ve dedikodu makinesiydi. Göktürk bunun gibi bulduğu her fırsatta kardeşinin canını bezdirmeden edemiyordu. "Evet, yemekte ne var?" diyerek etrafa bakındı genç adam.
O sırada sarayın sessiz odalarından birinde, içi hiçte sessiz olmayan biri vardı. Prenses Daisy tedirgince bir aşağı bir yukarı yürürken bir yandan da homurdanıyordu. Oğlunu her yolu denese de Ella denen kızdan ayıramayan prenses, yenilgiyi kabul etmiş ve oğlunun mutlu olması için sessiz kalmıştı. Arada sırada Ezra'dan istihbarat alıyordu ancak eskisi gibi yataklara düşecek kadar üzülmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Yüzyıl Prensi
Humor#Wattys2016 Obur Okunan Kazananı 21. yüzyılın peri masalı Türkiye 'ye taşınıyor. İngiltere prensi IV.Charles küçüklüğünden beri çeşitli dilleri öğrenmenin yanı sıra birçok ülkede eğitim almıştır. Bu ülkelerden biri Türkiyedir. Prens Charles daha ön...