50. Bağ|Masaj

93.8K 5.7K 927
                                    

Bazen uykusuzluktan başım ağrıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bazen uykusuzluktan başım ağrıyor. Hatta oturup ağlıyorum ama yine de oğlumun bir gülüşünü görmem yetiyor. Çok tuhaf değil mi?

"Tamam annecim. Hayırlı yolculuklar." diyerek telefonda yeniden ve yeniden veda ettim. Babam evinden uzakta bir ay anca dayanmıştı işte. Oğlum büyüsün İstanbul'a gideriz. Babanın anneyi tavladığı Ankara'ya da gideriz. Büyü yeter bebeğim.

"Çikolata yer mi ki?" dedi Sevda ciddi ciddi. He. Büyük olanlara bayılır hatta. "Duymamış gibi yapıyorum." dedim ve büyük salıncağa oturdum.

"Hadi bizi salla teyzesi." dedim gülerek. Ama Sevda surat astı ve dik dik baktı. "Sensin teyze. Ben bekar, genç bir kızım henüz."

Mantıksal olarak doğru, teorik olarak çok yanlış.

Benim ruhum genç çünkü.

"Teyze saçmalıyor değil mi oğlum?" dedim alnını öperek. Göktürk anlamış gibi tatlı sesler çıkarınca mutlu oldum. "Onay verdi şu an." dedim pis pis gülerken. Sevda tek kaşını kaldırdı ve pes ederek bizi sallamaya başladı.

"Uçuyoruz oğlum. Süpermen olduk. Ben süperwoman olmuş olabiliriö tabi." dedim ve arkadan da rüzgar sesine benzer bir ses çıkardım. En azından çalıştım. Çaba harcıyorum tamam mı?

"Zavallı çocuk, her gün seni dinlemek zorunda. Üzülüyorum senin için Göktürk bey." dedi Sevda. Terlik nerede? Hani uçan terlik? "Teyzeyi pire ısırmış olacak ki kaşınıyor annecim. Değil mi yavrum?"

Ben kazandım, pes et Sevda.

"Bit olmasın o?" dediğinde kahkaha atmadan duramadım. Kesinlikle takılacak tek kısım buydu. Alkış.

"Yavaş sallasana. Bebeğim üşüyecek." dedim ve ince örtüyü daha çok kavradım. O sırada neşeyle bize doğru gelen Gaye'yi görünce Sevda durdu ve salıncağı durdurdu.

"Sence neden böyle?" dedi sakince. "Halbuki abim gitti. Mutsuz olmalıydı." dedim kuşkuyla. On saniye sonra Sevda yanıma oturmuş bana kiraz uzatıyordu. Gaye de bize iyice yaklaşmıştı.

"Var bunda bir iş." dedim şüpheyle. En sonunda merakımızı dindirecek isim yanımıza ulaştı.

"Ne kadar da neşeli bir kız." dedi Sevda ve bir kiraz daha uzattı. Nereden geliyor bu kirazlar bu arada? "Abimi geçirmeden gelmiyor musun sen yenge?" dedim ve kirazı yedim. Bu dünya yıkılsa umrumda değil modumdu.

"Evet. Bilin bakalım ne oldu?" dedi Gaye ve dudağını ısırdı. "Tahmin edemiyorum." dedi Sevda hemen. Bende şansımı denedim ve, "Öpüştünüz." dedim.

"Hayır. Yani evet. Şey..." dedi Gaye ve daha da gülerek elinin dış yüzünü bize çevirdi. O zaman gördüm benim göktaşı kadar olmasa da orta büyüklükte olan tek taşı.

"Şaka yapıyorsun!" dedik Sevda ile aynı anda. Sonra Gaye daha çok gülünce ikimizde aynı anda çığlık attık. Böylece oğlum da ağlamış oldu. Ağabeyime bak sen. Vay kerata. Ay nasıl oldu ki?

21.Yüzyıl PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin