Özel Bölüm 3 - Nişanı Beklenen İkiliPrenses Daisy kucağındaki minik kızını daha da sıkı kavradı ve telefonun diğer ucundan gelen haberle şaşkına döndü. "Oha! Beşinci çocukları mı geliyormuş? Kız yemeyip içmeyip doğuruyor mu ya?"
Prenses dikkatini hemen üç yaşındaki oğluna verdi. "Göktürk parmağını kardeşinin burnundan çek oğlum." dedi ve yeniden telefonun ucundaki sese odaklandı. "İlk çocukları ikizdi, düşünsene bunun da ikiz olduğunu!" dedi Sevda ve kucağındaki kocaman kaseden aldığı cipsi ses çıkara çıkara yedi.
"Ev çocuktan geçilmez. İki çocuk en ideali!" dedi prenses ve yeniden minik oğluna baktı. "Göktürk parmağını kardeşinin burnundan çek dedim oğlum. Charles gel al şu çocuğu!" Prens Charles tüm ihtişamıyla banyodan çıkmıştı. Papatya ona bakıp yutkunmuş, gözlerini zar zor başka yere çevirmişti. Dağınık saçlara ölüm, yaşasın inek yalamış gibi olan sıkı saçlar!
"Hadi ben kapatıyorum prenses. Semih sabahtan beri dışarı çıkmak için ısrar ediyor." dedi Sevda, arkadan kocasının homurtusu duyuldu. O sırada Charles oğlunu kucağına aldı ve Papatya'nın kalbi ısındı. Telefonu kapatınca karşısına oturan kocasına baktı. "Prens bey parmağını kızımın burnuna sokup duruyor Charles!"
"Arthur Göktürk, bir prense yakışmayacak şeyler yapıyorsun oğlum. Anneni delirtme!" dedi Charles ve içinden zaten yeterince deli diye ekleme de yaptı. Göktürk uslu ve sessiz sessiz babasının kucağında oturunca Papatya anında kıskandı. "Bu çocuk seni daha çok seviyor Charles."
"Öyle mi oğlum? Anne mi baba mı?" dedi prens. Göktürk babasına sıkı sıkı sarılınca Papatya daha da kıskandı ve kızına sarıldı. "Ayıp ayıp. Seni ben taşıdım ben doğurdum. Doğumda baban yanımda bile değildi oğlum, utan!" Charles karısına uzun uzun bakınca, Papatya omuz silkti. "Ne? Yanımda değildin tabi Charles!"
"Daisy çocuk daha üç yaşında! Sen yine hamile misin yoksa, neden böyle duygusalsın? "
"Değilim tabi ki! Hamile demişken üniversitede Buket vardı belki bilirsin, seni görünce çığlık atardı hep. Beşinciye hamileymiş!" dedi Papatya ve bunu derken bir kez daha şaşırdı. Beş doğum, ölüm gibi olurdu herhalde. "Ne güzel! Büyük aileleri severim biliyorsun Daisy!"
Papatya bunu dudak büzüp, "Bizde gayet büyüğüz. Sen varsın, ben varım, Göktürk var ve Ezra da var." dedi. Charles ise buna kocaman bir gülümseme ile cevap verdi.
"Ah kesinlikle daha da büyüyeceğiz. Beş iyi bir rakammış aslında."
"Makine miyim ben Charles? İngiltere kraliyet rekorunu mu kırmaya çalışıyorsun?"
Charles cevap vermedi ama duruşu bile birçok şey söylüyordu aslında. Kesinlikle daha çok çocuğumuz olacak diye bağırıyordu mesela. Bunu Papatya da anladı ve kızına uzun uzun baktı. Bebekleri seviyordu aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Yüzyıl Prensi
Humor#Wattys2016 Obur Okunan Kazananı 21. yüzyılın peri masalı Türkiye 'ye taşınıyor. İngiltere prensi IV.Charles küçüklüğünden beri çeşitli dilleri öğrenmenin yanı sıra birçok ülkede eğitim almıştır. Bu ülkelerden biri Türkiyedir. Prens Charles daha ön...