Medyadakiler; Aras ve Hayal :)
Öylece oturuyordum kampüste. Gözlerim Pamir'i izliyordu. Yanındaki sarışın kız resmen ağzının içine girecekti. Hatta kucağında oturuyor bile diyebilirdim. Bir karış şort giymişti yani hiç giymese daha iyiydi. Üstündeki bustiyer hiçte buraya uygun değildi. Pamir o kaslı kollarını kızın belinden dolamıştı. Öylece izledim onları. Bunun beni rahatsız etmemesi gerekiyordu. Fakat ediyordu. Bir an gözlerimiz buluştu ve yüzünün aldığı sert ifade daha da belirgin olmaya başladı. Benden neden nefret ettiğini hala anlayamıyordum. Çocuk resmen bana nefretle bakıyordu. Sonra yanındaki yelloza daha da sokulmaya başladı.
"Oturabilir miyim?"
"Tabi Aras gel." dedim gülümseyerek.
"Bu akşam parti var geliyor musun?"
Ben ve parti mi? Aslında içmek için güzel olabilirdi fakat kimseyi tanımıyordum. Ama böylede hayat geçmezdi ki. Hem Aras'la takılırdık işte."Bilmiyordum, biliyorsun Aras yani tekim ve" beni susturdu.
"Tek felan değilsin güzellik ben varım seni yalnız bırakmam." ve o yakışıklı gülümsemesiyle bana baktı. Bu gülümsemeye hayır demek çok saçma olurdu galiba. Ama konuşmalarıyla yine de biraz hızlı olduğunu düşünüyordum bu çocuğun
"Olur beni evden alırsın değil mi?"
"Seni evden almak benim için bir onurdur. Fakültenin en güzel kızıyla bir randevu." göz kırptı. Şakalar yapıyordu konuşuyorduk. Gerçekten çok sıcak kanlı bir çocuktu. Onunla konuşmayı seviyordum. Biz gülüşürken bir an gözüm Pamir'in olduğu tarafa kaymıştı. O kadar sert bakıyordu ki bize gerçekten beni gelip boğazlayacak gibiydi. Neden öyle baktığını anlamak için bende ona baktım. O nasıl gözlerini diktiyse bende ona gözlerimi diktim. Daha fazla dayanamadı ve kafasını çevirdi. Sonra yanındaki sürtükle kalkıp gittiler.
Kantinde yürürken elimdeki kahvenin üstüme dökülmesiyle bastım çığlığı, resmen yanmıştım.
"Hey dikkat etsene!" ve direk üstümdeki tşörtü kafamdan çıkardım. İnsanların bakıp bakmaması umurumda bile değildi. Yanıyordum burada. Ne yapabilirdim. Gerçekten canım çok fazla yanmıştı.
"Sen de önüne bak." Tesadüfe bak ki çarpan kişi Pamir'di. Bilerek yaptığını bile düşünebilirdim. Herif resmen bana nefretle bakıyordu. Ne yapmıştım ki ben buna? Bir gösterisini izlemiştim!
"Üstünü çıkarmak içinde sana bahane oldu." bir pislik gibi gülüyordu karşımda. Ellerimi o sert göğüsüne koyup ittim. Ona dokunmak istemiyordum aslında ama sınırlarını fazla zorlamaya başlamıştı.
"Senin derdin ne?" benimle bu şekilde nasıl konuşurdu? O kimdi? Kendini ne sanıyordu. Herkes bizi izliyordu rezilliğin daniskası. Bir insan özür bile dilemez miydi? Hayatımı düzene sokma çabalarıma engel oluyordu resmen. Sonra Aras'ı gördüm.
"Kayla iyi misin?" beni kendine çekti.
Sonra da
"Üstüne bir şeyler bulalım gel, çok yandın mı?" Aras gerçekten ilgili biriydi. Bu ikisi nasıl bu kadar yakın arkadaştı bilmiyordum."İyiyim gidelim" ve Pamir'in öldürücü bakışlarına inat Aras ile oradan uzaklaştım.
"Hayal yedek tşörtlerin hala yanında mı?" Hayal hemen yanıma koştu. Çantasını açtı ve siyah çengelli iğneli bir tşört çıkardı. Bu kızın tarzı cidden çok garipti. Hemen üstüme geçirdim.
"Bilerek yaptığından eminim! Benden nefret ediyor"
"Sakin ol Kayla, o sandığın gibi kötü biri değil." Ya ya ne demezsin. Hiç kötü biri olur mu? Zaten boktan bir hayatım vardı. Neden düzene sokmama izin verilmiyor neden! Hayal bu durumdan rahatsız gibiydi. Aras öylece oturmuş beni izliyordu. Hiç bir şey söylemedi. Pamir'i gerçekten çok seviyorlardı. Aras'ın anlattığına göre 3 üde liseden beri birliktelerdi. Hayal ailesini bir yangında kaybetmişti. O günden beridir farklı bir kişilik olarak devam etmiş hayatına. Ama Pamir'le ilgili hiç bir şey anlatmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARMAK UĞRUNA
Random"Atlamak mı istiyorsun Kayla? O halde durma atla" gözlerimi dikmiş Ona bakıyordum. Gözlerinde gördüğüm neydi? Öfke mi? Hayır. Üzüntü mü? Hayır. Gözlerinde çaresizlik vardı. "Yolun sonuna geldik Pamir" dedim zoraki gülümseyerek. Yolun sonuydu demek...