Pamir
Güneş tam yüzüme vuruyordu. Yavaştan gözlerimi araladığımda perdenin sonuna kadar açık olduğunu farkettim. Şuan başım çatlıyordu.Dün çok içmiştik galiba. Dışarıdan kuş cıvıltıları geliyordu ve burdan bakınca her yer yeşildi. Yan tarafıma döndüm ama Kayla yerinde yoktu. Gözlerimi ovuşturduğumda bir şey farkettim! Kahretsin! Çıplaktım ben! Tamamen çıplak! Hatırlamaya çalıştım. Dünü hatırlamaya çalıştım! Sonra gece yavaş yavaş zihnime gelmeye başladı. Onun kokusu. Yüzümü boynuna gömüşüm. Ona dokunuşum. Hepsi canlandı gözümde. Hemen ayağa fırladım. Yerdeki şortu giydim.Öylece durdum. Banyodan ses geliyordu. Kayla oradaydı galiba. Ben neler yapmıştım böyle! Ben tüm bunları nasıl yapabilmiştim! Ya ona zorla sahip olduysam?! Hatırlamıyordum! Ya bana dur yapma dediyse ve ben yaptıysam! Düşünmeye başladım. Çıldırmak üzereydim. Kendimi nasıl affedecektim. Ben bunu nasıl yapmıştım! Allahım! Ona hiç bir koşulda dokunmayacaktım! Ben buna and içmiştim. Asla ama asla temizlenmeden ona dokunmayacaktım! Asla bağımlılıktan kurtulmadan dokunmayacaktım! Asla ona kafam güzelken dokunmayacaktım! Ben ne kadar iğrenç bir insandım böyle! İrademi nasıl hiçe saymıştım böyle!
Olduğum yere çöktüm. İşte bu madde böyle bir illetti. Asla ama asla yapmam dediğin şeyleri yaptırırdı sana. Asla ama asla Kayla'ya bu şekilde dokunacağım aklımın ucundan geçmezdi. Kendime çok güveniyordum çok inanıyordum. Böyle pislik bir şekilde olmamalıydı. Onunla güzel bir gelecek düşünüyordum. Kurtulamasak bile! Onunla hayallerim vardı benim. Ve ben ona dokunduğum zaman benim karım olacaktı! Bu şekilde değildi! Hayır hayır! İnsanlar madde kullandıkça dengesizleşiyordu evet! Bazen en sevdiklerine bile zarar verebiliyordu! Ben onu bu kadar sakınırken kendim zarar vermiştim! Çünkü o an mantığım çevrim dışıydı. Çünkü o an o lanet olası maddenin verdiği hazzı yaşamakla meşguldüm. Gece hissettiğim o mükemmel hissten nefret ediyordum şimdi. Ben sadece ölmek istiyordum. Arkama bakmadan çekip gitmek istiyordum. Kaçmak mı istiyordum! Hayır! Hayır! Onun yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum sadece. Gece kesik kesik geliyordu gözümün önüne. Kollarımın arasına hapsedişim bileklerinden tutuşum. Ah! Bir hışımla ayağa kalktım. Lanet olsun! Lanet olsun! Daha fazla dayanamadım ve öfkeyle duvarı yumruklamaya başladım. O kadar sert vuruyordum ki. Hiç bir şey umrumda değildi.
"Pamir allah aşkına ne yapıyorsun sen!" Kayla çıkmış olmalıydı banyodan. Yada yumruk seslerinden dolayı. Arkamı dönemedim. Arkamı dönmeye cesaretim yoktu.
"Sana tek bir şey soracağım Kayla!" Arkamı dönmeden konuşuyordum.
"Dün beni ittin mi ya da yapma dedin mi?" ellerimle gözümden akmaya çalışan yaşı sildim.
"Cevap ver lanet olsun! Dün sen bana dur dedin mi Kayla! Dün sen istedin mi istemedin mi!" Ses yoktu. Hiç bir şey söylemiyordu. Mideme kramplar giriyordu. Hayır ona böyle bir hayvanlık yapmış olamam hayır! Hayır! Yürüdüm hızla çekmeceden silahımı çıkardım."Pamir ne yapıyorsun!" Diye çığlık attı. Önüne diz çöktüm. Silahı tam kafama dayadım.
"Eğer sana zorla sahip olduysam yalvarırım sık kafama! Sana yalvarıyorum sık şunu!" Kayla hüngür hüngür ağlıyordu. Gerçekten o beni itmiş miydi? Bana yapma demiş miydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARMAK UĞRUNA
عشوائي"Atlamak mı istiyorsun Kayla? O halde durma atla" gözlerimi dikmiş Ona bakıyordum. Gözlerinde gördüğüm neydi? Öfke mi? Hayır. Üzüntü mü? Hayır. Gözlerinde çaresizlik vardı. "Yolun sonuna geldik Pamir" dedim zoraki gülümseyerek. Yolun sonuydu demek...