Pamir gece eve gelmemişti. Onun evinde kalmıştım Olga ile birlikte. En kısa zamanda da Olga'yı benim evime yerleştirmeliydim. Sonuçta Pamir yalnız yaşıyordu ve ben bir kadının onunla kalmasını asla istemiyordum. Pamir'in odasında gözlerimi tavana dikmiştim. Çoktan sabah olmuştu bile ve uyuyup uyumadığımı bile bilmiyordum. Aramıştım fakat açmamıştı. Aklım ondaydı. Geleceği de yoktu. Benim tedavi için merkeze gitmem gerekiyordu.
Olga'ya bir not bırakıp çıktım evden. Kendi oturduğum eve gidip bir güzel duş aldım. Gerçekten rahatlamak çok iyi gelmişti. Hemen üstümü giyindim. Geç kalmak istemiyordum. Pamir bey olsa hemen bırakırdı işte. Aklıma Aras geldi. Onu mu arasaydım acaba. Buraya biraz uzaktı. Ama bu defa Hayal evde tek kalacaktı. Onun o halde tek kalmasını istemiyordum. Kendi başımın çaresine kendim bakacaktım.
Dış kapıyı açtım tam çıkıyordum ki sert bir şeye çarptığımı farkettim. Pamir gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Evet dün ki siniri yok gibiydi ama yüzünde sert bir görüntü vardı. Bir adım geriledim. Oda bir adım bana yaklaştı."Ben de tam şeye gidiyordum." kekeledim.
"Biliyorum seni alıp götürmeye geldim de bu üstündekiyle mi gidiyorsun Kayla?" Ne vardı ki üstümde. Altıma bir kot şort çekmiştim.
Medyadaki; Kayla'nın giydikleri
"Ne var ki üstümdekilerde Pamir?"
Dememle beni ittirip içeri sokması bir oldu. Kolumdan tutup odama sürükledi. Evet tüm sinirini bu şekilde çıkartacaktı. Dolabıma girdi direk. Bir pantolonla bir gömlek çıkardı. O kadar hızlı ve sinirli hareket ediyordu ki. Bana yaklaştı. Üstümde ki ince hırkayı çıkardı. Yok artık. Şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordum. Hızını alamadı ve beyaz askılımıda çıkardı. İşte o an dondu kaldı. Öylece bana bakıyordu. Pamir'le hiç bir zaman o anlamda bir yakınlaşmamız olmamıştı. Neden olmadığını bende bilmiyorum. Ne o bir adım atmıştı ne de ben. Kendisi istese o adımı atardı. Öylece bana bakıyordu. Bir adım attı. Elleri yanağımdaydı. Yutkundu. Biraz daha yaklaştı. Dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Gözlerini bir saniye bile gözlerimden ayırmadı. Eli bileğimi kavradı. Nefesimi tutmuştum. Sonra bir hızla benden uzaklaşıp gömleği elime tutuşturdu.
"Al giy bunları dışarıda bekliyorum seni!" Sesi yine sert çıkmıştı ve hızlıca dışarı çıktı. Nefesimi sabit tutmaya çalışıyordum ama tutamıyordum. Çok hızlanmıştı. Neden çekip gitmişti anlam veremiyordum. Bu adamı anlamakta zorlanıyordum. Bir an yumuşayıp yine kas katı kesiliyordu.
Verdiklerini giyip yanına gittim. Bana baktığında gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARMAK UĞRUNA
Random"Atlamak mı istiyorsun Kayla? O halde durma atla" gözlerimi dikmiş Ona bakıyordum. Gözlerinde gördüğüm neydi? Öfke mi? Hayır. Üzüntü mü? Hayır. Gözlerinde çaresizlik vardı. "Yolun sonuna geldik Pamir" dedim zoraki gülümseyerek. Yolun sonuydu demek...