Aras
"Allah kahretsin!"Duyduğum şeyle sinirlerim o kadar bozulmuştu ki ne yapacağımı şaşırmıştım. Bundan bir kaç gün önce Yavuz abiye Tamay'ı bulması için bir kaç adam göndermesini istemiştim. Hayal'in ölümünden sonra onu görmemiştik. Hastaneden çıkıp bize gözükmemişti. Çünkü bize çok sinirliydi ve Hayal için çok üzülmüştü. Bazılarımız onun kadar şanslı olamıyorduk. O ne yapmıştı peki! Şansını kullanmamış iyice pisliğe batmıştı! Telefonu arayan adamın suratına kapattım.
"Neler oluyor Aras?" Ne mi oluyor? Kız kardeşimiz dediğimiz kızı aramak için hiç uğraşmamıştık ve şuan da pisliğin içindeydi.
"Yavuz abiden Tamay'ı bulmasını istemiştim." hepsi pür dikkat bana bakıyordu.
"Kötü bir şey mi olmuş! Ne olmuş!" Pamir hızla sorularını dizmişti bile.
"Bu adamlar yerini bulmuş Tamay'ın Keşke bulmasalarmış." bunu sessiz söylemeye çalışsam bile öyle olmamıştı. Pamir duymuştu.
"Ne demek istiyorsun lan açık konuş!"
"Köstebek denilen herifin yanında!" Pamir hızla benim yakamdan tuttu.
"Ne diyorsun lan sen ne diyorsun! Bu mümkün mü?
"Biri bizede neler olduğunu anlatabilir mi? Köstebek kim?" Soru dolu gözlerle bize bakan Kayla'ya döndük. Pamir yavaşça yakamı bıraktı. Gözlerindeki öfkeyi görebiliyordum.
"İş adamı Serkan Taner. Yeraltı dünyasında ise Köstebek! Fuhuş çetesinin başında olduğunu söylüyorlardı." Pamir dişlerinin arasından konuşuyordu. O an Rüya ve Kayla'nın yüzündeki o şok olmuş ifadeyi gördüm.
"Ve işin diğer boyutu Serkan Taner'in metresi olduğunu söylediler!" Benim söylediğim bu şeyle Pamir daha da öfkelenmişti.
"Ne yapacağız şimdi?"
"Sen bir şey yapmayacaksın Kayla! Aras bir şeyler yapalım oraya gidelim hadi."
"Kayla'yı burada tek bırakamazsın Pamir. Ben halledeceğim. Gerekirse Kartal abi adamlarını gönderir. Alırlar Tamay'ı gelirler. Böyle pisliğin içinde ne işi var hala anlamış değilim. Ve giyinişi de garipmiş. Yani şey gibi"
Söylemek istemiyordum. Onu ona yakıştırmak istemiyordum. Hepimiz şoka girmiş bir şekilde oturuyorduk. Bunu yaptığına gerçekten inanamıyordum. Biz onu kurtarmak için o hastaneye yatırmıştık. Durumu çokta iyiye gidiyordu. O adamla nasıl tanışmıştı hala bilmiyordum. Emin olduğum tek bir şey varsa oda bağımlılığı uğruna yaptığıydı. Tamay o kadar gururluydu ki bizim yanımıza gelmek istemedi. Bir şeyler içmesi gerekirken gidip tanışmıştı o adi heriflerle. Ne yapacağımızı bilmiyorduk.
"Buldum!" Hepimiz çığlık atan Rüya'ya baktık.
"Kartal dediğiniz adam tanıyor değil mi bu Serkan'ı" kafamı evet anlamında salladım.
"Ozaman düğüne onlarıda çağırırlar!"
"Nasıl yani?"
"Öyle iğrenç bir adamın benim düğünümde işi olamaz!" Diye bağıran Kayla'ya baktık. O an üçümüzde kahkahayı bastık. O sinirle bile gülüyorduk. Anlamamış gibi yüzümüze baktı. Pamir yanına yaklaşıp kollarının arasına aldı Kayla'yı.
"Sevgilim, o düğündeki herkes pisliğin teki zaten." o an Kayla söylediği şeyin ne kadar saçma olduğunu anlamış olacak ki somurtup yüzünü yere eğdi. Pamir Kayla'nın yüzünü ellerinin arasından alıp burnuna bir öpücük kondurdu. Onları hayran hayran izliyordum. İçimde bir sızı hissettim. Çok güzellerdi ve onların hikayesi bizim gibi olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARMAK UĞRUNA
Random"Atlamak mı istiyorsun Kayla? O halde durma atla" gözlerimi dikmiş Ona bakıyordum. Gözlerinde gördüğüm neydi? Öfke mi? Hayır. Üzüntü mü? Hayır. Gözlerinde çaresizlik vardı. "Yolun sonuna geldik Pamir" dedim zoraki gülümseyerek. Yolun sonuydu demek...