Omer
Arabada ikimizde hiç bir şey konuşmadık. Galiba az önce yaşadıkları onu şoke etmişdi. Bu sesliği ilk ben bozdum.
" yolu geçerken niye dikkat etmiyosun?" Belkide bunu söylemek istemezdim, onun kadar bende korktum. Ona bir şey olmamasına seviniyordum.
Zehra: ben bilmiyorum. Yolu geçerken başlm döndü. Fark etmedim arabayı.
Ömer
Yolu simit almak işin geçicekti.almadı. başıda galiba aç olduğundan döndü. Karşıda simitçi gördüm. Arabayı durdurdum. Hiç bir şey demeden inib simitçiye doğru yürüdüm. İki simit alıp döndüm arabaya.
Zehra
Arabayı durdurup aceleyle indi. Anlamadım, ne yapıyor? Simit mi? Evet ya ben yolu simit almak için geçicektim. Ne kadar iyi bir gözlemci. Anlamış. Belki dışarıdan kaba sert, gözuke bilir, amma işten çok iyi birine benziyor. Arabaya bindi. Simitleri bana uzattı. Birini ben aldım, ötekini de ona uzattım. Bana bir garip baktı. Bu bakışa anlam veremiyordum. " teşekkür ederim simit için"
Ömer" bir şey deyil. Doydun mu?
Zehra"evet doydum"
Ömer: "simdi düğun için fotoğraf çektitip bize geçicez. Üstünü değiştir. Böyle çıkma bizimkilerin karşısına."
Zehra: tamam. Fotoğraf çekiminden sonra beni evime götütürsün.
Ömer: tamam.
Fotoğraf çekimi bitti biz ordan çıktık ve bizim eve geldik. Gördüklerim karşısında şok olmuştum. Bizim eşyaları dışarı çıkarıyolardı. Tabii yaa annem yani Sevim evi satmıştı. Hayır PİYANOM BENİM PİYANOM. dışarı fırlattılar. Hemen koşdum piyanomun yanına. Bunu babam benim için almışdı 10 yaşında. Kırıldı. Piyanom kırıldı. Ağlıyordum. Evde hiç bir şey benim için bu kadar deyerli değil di.
Omer: birden ağlamaya başladı. Ne olduğu bilmiyordum. Bir piyanonun karşısında durup ağlıyordu. Yanına gitdim. Kaldırdım. " Zehra kendine gel. Ne oluyor burda? Senin evin mi burası?
Zehra" evet bizim evimiz di annem satmış. Piyanom ya kırıldı. Babamın bana hediyyesiidi.
Ömer
Ne soyleyeceğimi bilmiyordum.
Zehra: bir dakika bekle. Şimdi gelicem
İçeri girdim bir kadın var dı içeride. Evin yeni sahibi. Yaklaştım.
"Hanımefendi merhaba. Ben bu evde oturuyordum da. Bizim eşyaları niye dışarı attınız ki. Haber verseydiz keşke.
Kadın bana sinirli bir şekilde dönüp bağırmaya başkadı" bir de haber mi vericektik. Zaten evi satan kadın evi ne halde bırakıp gitmiş. Al bunları da bir daha rahatsız etme beni. Hadi al. Çık defol.
Zehra
Kadın elime benim kutumu sıkıştırdı. Ve kovuyordu. Ben olduğum yerdece kalmıştım. Kadın kolumdan tutup itti beni amma ben düşmedim. Arkamda kimse vardı. Döndüğumde Ömeri gördüm. Çok sinirliydi.
Ömer
Dışarıda Zehrayı bekliyordum. Piyanonu tamir etmek mümkündü. Demiri arayıp gerekli talimatı verdim. Birden içeriden kiminse bağırtıkarını duydum. İçeri girdiğimde bir kadın Zehraya bağırıyordu. O da ağlıyordu
Kadın onu itti, iyi ki tam zamanında geldim, Zehranın arkasında durarak onun düşmesine engel oldum.
" Birde bu kızın üstüne sesini yükseltmeyeceksin. Yoksa..." Kadın bana korkmuş gözleriyle bakıyordu. Zamanımı boyle şeylere harcamıyacaktım. Zehranln elinden kutusunu alıp elinden de tutarak oradan çıkarttım. Arabaya binene kadar piyanosuna baktı. Onun için çok değerliydi.
Zehra: beni koruduğun için teşekkur ederim.
Ömer : ilerde ki mağaza da üstüne bir şeyler alırız. Sonra bize gideriz.
Zehra: tamam.
İçeri girdiğimde bir kız bana yardım etmek için yan odaya aldı. Bir kaç elbise verdi. Şu an hiç bir şey seçecek durumda değildim. Elime gelen ilk elbiseyi denemek için kabine girdim. Kırmızı bir elbiseydi. Çıktığımda Ömer karşımda telefonla konuşuyordu. Başını kaldırıp beni görünce susdu. Gözlerini bana dikmiş oylesine bakıyordu. Onu anlamak o kadar zor ki. Bir bakıyosun iyi davranıyor bir bakıyosun tam bir Zorba.
Ömer:
Kırmızı renk ona o kadar yakışıyordu ki. Gözlerimi alamıyordum üzerinden. " tamam bu olmuş gidelim hadi. Geç kalıcağız. Ben arabadayım bekliyorum."
Zehra" birazdan gelicem" ayakkabı ve çanta alıp gidecektim.
Ömer
Arabaya bindim. Telefonu çalıyordu. Açtım.
Yener: zehraaaaaa. Nerdesin sen hı. Bak nerede olduğunu söyle. Sevim nerede? Hani isteyecektik seni? Sana diyorum Zehraaa. Bak sen benimsin.
Omer
Bu sözlüsü olmalı. Sesimi çıkarıcam bu sefer. Tam bir şey diyecektim ki Zehra geldi. Buyuk bir şaşkınlıkla beni izliyordu. Elimden telefonu aldı ve kapattı.Zehra: sen nasıl benim telefonu açarsın yaa.
Ömer: sevgilin arıyor. Bak bu oyun sürdüyü sürece,senin geçmiş hayatından hiç kimse bu oyuna dahil olmuycak. Anladın mı? Artık sevgilinle de 6 aydan sonra evlenirsin.
Zehra: amma o benim..
Ömer: beni hiç bir şey ilgilendirmiyor. Konakta da bir pot kırma.
Zehra: eger seninle ilgili bir soru sorarlarsa? Ne diyecem? Nerde tanıştık? Nasıl tanıştık.
Ömer: nasıl istiyorsan oyle anlatırsın. Bana gelince al bu listeyi ezberle. Sevdiğim her şey burada yazılı. Ezberlemek tabii zor deyilse.
Zehra
Alay edercesine konuşuyordu benimle. Tamam Ömer Kervancıoğlu. Bekle. Seni bugün çok şaşırtacam.4. Bolumun sonu. Umarım beğenirsinuz. 5 bolum bu akşam olucak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adını birlikte koyalım
Teen FictionBen seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim Parlak bir inciydin benim için Paha biçilmez bir inci Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da Beni sardigi bir anda sevdim Seni sadece selvi boyu...