37.bolum

890 103 21
                                    

Sonunda yaza bildim😊her kesten çok özür dilerim geç yazdığım için❤
İyi okumalar💛❤

Zehra
Camın önünde durmuş Ömeri izliyordum. Daha sakin bir şekilde uyuyordu. Aklımda hala Ahmet babamla ilgili öğrendiklerim vardı. Anlayamıyordum,Ömer bunu neden bana söylemedi. Mutlaka bir sebebi var. İnanamıyorum ya babam ölecek. Gözüm yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Omzuma dokunan el ile arkama döndüm.
"Kızım neden ağlıyorsum?"
İçimden geldiği gibi sımsıkı sarıldım boynuna. Kendi babammış gibi çok seviyordum Ahmet babamı. Konağa geldiğim ilk günden beri çok iyi oldu bana karşı.O ölürse her kes çok üzülecek,ailesi yıkılacak,hele bu haldeyken Ömer. Sahiden nasıl dayana biliyordu bu acıya? Hiç kimseyle paylaşmamış bu acısını.

"Kızım metak etme Ömer iyileşecek,az önce doktor dedi ya,her şey yolunda."

Geri çekilip göz yaşlarımı sildim,adamı birde böyle üzmeyeyim.

"Biliyorum babacım,biliyorum. İyileşecek."

Sabaha kadar hastanedeydik. Çetin sağ olsun,sabaha kadar yanımızdan hiç ayrılmadı. Kantinden kahve çay alıp getiriyordu. Koridordaki sandalyede Ahmet babamla oturmuştuk. Ahmet babam başını arkadaki duvara yaslayıp uyumuştu. Üzerine attığım montumu düzeltip kalktım. Doktorun odaya doğru geldiğini görünce hemen ona taraf yürüdüm.

"Gunaydın Zegra hanım."
"Gunaydın doktor bey. Ömeri bugün eve götüre bilir miyiz?"
"Eğer bir sorun çıkmazsa evet."

Ömerin odasına  birlikte geçtik. Kapının açılmasıyla zaten Ömer de uyanmıştı.

"Gunaydın"

Yanına giderek elini tuttum. Doktor yanımızda olduğu için fazla bir şey yapamamıştım.
"Ömer bey nasılsınız? Başınız ağrıyor mu ?"
Doktor Ömerin kolundaki serumu da çıkarmıştı.
"İyiyim doktor bey,hemen çıka bilir miyim?"
"Tamam çıka bilirsin. Ama kendinize dikkat edin,yemeğini siz kontrol edin Zehra hanım. Bir de stressden falan uzak durun. Stress sizin iyileşmenizu geciktire bilir,hatta böyle zor duruma sala bilir. Demem o ki daha sakin ve  sabırlı olun. Size bir kaç ilaç yazacağım,onları da içerseniz size çok yardım etmiş olacak."
"Tamam doktor bey,siz hiç merak etmeyin,ben bizzat kendim kontrol edeceğim."

Odaya Çetin de girmişti.
"Ooo kardeşim uyanmışsın. İyi gördüm seni,bugün artık fizik tedavimizi yaparız."
"Çetin,Ömer bey daha yeni iyileşti,4-5 gün sonra yine devam edersiniz."
"Yok doktor bey,ben çok iyiyim,bugün başlaya bilirim."

Ömere ve Çetine ne söylesek de vazgeçire bilmemiştik. Çıkış işlemlerini halledip Ömeri hastaneden çıkardık. Ömerin sanki hayata bakış açısı değişmişti. Derinden nefes alıp gözü kapalı gülüyordu. Sanki içinde huzura ulaşmıştı. Ara sıra bana bakıp gülüyordu,Çetine laf atıyordu,babasına işle ilgili sorular soruyordu.  Her dakikasını güzel ve doya doya yaşamak istiyordu. Karakoldan döndükten sonra olan oldu. Demir kesin biliyordur. O bizden önce çıktığı için soramamıştım,karakolda neler olduğunu.Dışarı çıktığımızda Ömer elimi tutmuştu.

"Çetin sen babamı eve götür. Biz biraz dolaşalım Zehrayla."
"Nereden çıktı bu?"
"Oğlum hava da soğuk eve gidelim."
"Haa bildim,sen fizik tedaviden mi kaçıyon Ömer kardeş."

Ömer her kese içten gülerek "sadece hava almak istiyorum. Hastahanede bunaldım"dedi. Biz bile bunalmıştık,garibim serumlardan niye bunalmasın ki. İyi ki akşam Demir eve gidip bana giyecek bir şeyler getirmişti,yoksa şimdi pijamalarımla her kesin dikkatini üzerime çekerdim.
Ömerin fikrini destekleyerek Çetinle babamı gönderdim. Daha sonra Ömerin boynuna doladığım siyah atkıyı daha sıkı sıkı boynuna doladım.

adını birlikte koyalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin