Bolum şarkısı
Mustafa Çeçeli -ille de aşk🎶🎶❤💛
Ömer
Kafeden çıkıp arabamı park ettiğim yere geldim. Biraz irelide Zehrayı gördüm. Yanında biri vardı ve çok gergin gözüküyordu. Ne oluyor? Adam onun üzerine yürümeye başlayınca koşarak yanlarına geldim. Zehranın kolundan tutarken o bana döndü ve gözüme bir şey sıktı. Gözlerim acıyordu. Refleks olarak elllerimle gözümü tuttum. Amma acıya bakmayarak gözlerimi açtım ve adamın gözüne yumruk attım.
Zehra.
Ömer yumruk atınca adam sarsıldı,amma Ömer gözünü kapattığı sırada elini yukarı kaldırıp üzerine yürüdü. Elimdeki biber qazını ona da sıktım. Bağırarak gözünü tuttu. O sırada da polisler gelmiştiler. Polisler o terbiyesizle ilgilenirken,bende Ömere kalkmasına yardım ettim. Eli hala gözündeydi. Onun elini çektim ve kendi elimi gözüne götürüp hafif dokundum ve üfledim. Gözleri kıp kırmızı olmuşdu.
Z:ben gerçekten çok özür dilerim. Bilmeden oldu. Acıyor mu?
Ömer
Nasıl söylerim senin dokunduğun için acımadığını?
Ö:çok değil. Biraz yanıyor.
Z:gel kafeye geçelim,orada yüzünü yıkarsın.
Ö:tamam.
Koluna girip kafeye kadar götürdüm onu. Lavaboya geçti. Bende polislere olup biteni anlattım. Şikayetçi olmadım. Adam da zaten pişmanmış.
Ömer
Elini yüzümü yıkayıp çıktım. Biraz ötede durmuştu. Beni görünce yanıma geldi.
Z:hala kırmızı gözlerin. İstersen hastaneye gidelim.
Ö:gerek yok. İyiyim ben. Şirkete gitmem lazım.
Z:amma kahvaltı yapacaktık.
Ö:geç kalıyorum.
Zehra
Çok soğuk konuşmuşdu. Acaba kırıldı mı bana? Ya ben neden zamanında kalkmadım ki? Offf. Çok hazırlanmış belli ki. Gönlünü alırım bugun. Sürprizimi görünce unutur. Kafeden çıkıp eve geldim. Annemle Fatma abla koşuşturmacadaydılar. Az önce Ökkeş abi gelmiş. Kına, çerez ve tatlıları getirmişti. Salonda her şey hazırdı. Annem beni odama gönderdi ki üzerimi değiştireyim.
Ömer
Aslında şirkete gitmeyecektim, trip attığım için oyle söyledim. Ya anlamıyorum çok mu zor zamanında gelmek. Ben saat 7 den kalkayım, hazırlanayım,evinin önünde bekleyeyim sende gecik. Yolda bunları düşünerek eve geldim. Bizimkiler hazırlanıyordular. Saat 18 00 da gidecektik. Çalışma odasına geçecektim ki Alev karşıma çıktı. Bir sen eksiktin.
Alev:Ömeeer, konuşa bilir miyiz?
Ö:daha sonra Alev.
A:amma çok önemli.
Ö:tamam gel çalışma odasına geçelim.
Çalışma odasına geçtik. Alev tam karşımda dikildi. Ne yapmaya çalışıyor bu? Git gite yakınlaşıyordu. Bana sarıldı. Ne oluyor böyle? Elim havada kalmıştı. Alev ağlamağa başladı.
Alev: Ömer ben çok korkuyorum. Koru beni. Lutfen.
Alevi sakinleştirmek için elimi beline koydum ve " korkma buradayım" dedim. Daha neden korktuğunu bile bilmiyorum. Acaba bu sefer ne?
Alev bir süre sonra nihayet ellerini boynumdan çekti.
Ö:ne oldu Alev? Neden korkuyorsun?
Al:ailemi bulamayacağımdan korkuyorum. İzlerini bulamıyorum. Teyzem de bir şey bilmiyor.
Ö:in saa Allah bulursun. Ben gereken yardımı esirgemeyeceğim. Merak etme.
Al:çok teşekkur ederim Ömer. Sen olmasan ben ne yapardım.
Alev sonunda odadan çıktı.
Alev
Planım tıkır tıkır işliyor. Bakalım bundan sonra ne olucak.
Zehra
Saat 6 ya yaklaşıyordu. Elbisemi giymiş, makyajımı yapıyordum. Saçlarımı hafif dağınık toplamıştım. Hevessizdim,evet. Amma etrafımdakileri etkilememeliyim. Sevim annem çok hevesliydi. Odaya bizim kızlar girdiler.
Ebru:Zehra çok güzel olmuşsun.
Yasemin:melek gibisin yaa. Dur bir fotoğrafını çekeyim. Hadi poz ver.
Elimi belime koyarak gülümsedim.
Yasemin:çok güzel oldu.
Ece:bindallın nerede?
Z:burada olması lazım.
Dolabı açıp çıkarttım. Bindallım kırmızı kadifeden ve işlemeliydi. Leyla getirmişdi. Kızlar onu incelerken ben ona vereceğim hediyeye bakıyordum. Beğeneceğinden eminim.
Ömer
Arabama annemi,babamı alarak yola çıktım. Ayşe, Asya, Nihat arkadan geliyordular. Alev kendi arabasıyla gelmeyi tercih etti. Hediye abla ve Ökkeş abi de geliyordular.
Sonunda geldik. Arabaları park edip çıktık. Kadınlar içeri girdiler. Biz erkekleri dışarıda Salim babam, Koray ve Demir karşıladı.
Salim:hoş geldiniz
Ahmet:ooo Salim efendi. Hoş bulduk. Nasılsınız?
Sal:iyiyiz çok Şukur. Sizler nasılsınız?
Ahm:çok şukur.
Babam Koray ve Demirle görüşürken bende Salim babamın elini öpüp görüştüm.
Ö:nasılsınız Salim baba?
Sal:iyiyim oğlum.
Ö:teklifi kabul ettiğiniz için çok teşekkur ederim.
Sal:hayırlı olsun diyelim.
Elini sıkarak "hayırlı olsun "dedim.
Zehra
Ayşe ve Muzeyyen hanımla sarılarak görüşdüm. Hep birlikte salona geçtik. İlk önce çaylarımızı içtik. Daha sonra Leyla kulağıma "hazır mısın" diye sordu. Derin bir nefes alıp gülerek"galiba " dedim.
Başlıyor. Odama çıkıp bindallımı giydim.Kına yakılmadan önce benim oturmam için salonun ortasına bir sandalye koydular. Onların getirdiği kına, etrafı mumlarla süslü bir tepsi içine koyuldu ve Ayşe tarafından hazırlanmaya başladı. Kızların ellerine birer mum verdi Leyla. Önce elinde kına tepsisiyle Ayşe,arkasından ben, benim arkamdan da ellerinde mumlar olan Leyla, Yasemin,Ece,Ebru, Tuğba, Mine türkü söyleyerek boş sandalyenin etrafında dönmeye başladık. Daha sonra beni sandalyeye otururtlar. Ben oturduktan sonra kızlar türkü soylemeye başladılar. Gerçek kına olmadığı için ağlamayacağımı düşünüyordum.
Yüksek Yüksek Tepelere
Ev Kurmasınlar,
Aşrı Aşrı Memlekete
Kız Vermesinler
Annesinin Bir Tanesini
Hor Görmesinler,Uçan Da Kuşlara Malûm Olsun, Ben Annemi Özledim.
Hem Annemi Hem Babamı, Ben Köyümü Özledim.Babamın Bir Atı Olsa
Binse De Gelse,
Annemin Yelkeni Olsa
Açsa Da Gelse,
Kardeşlerim Yolları
Bilse De Gelse.Uçan Da Kuşlara Malûm Olsun, Ben Annemi Özledim.
Hem Annemi Hem Babamı,
Ben Köyümü ÖzledimHer ne kadar kendimi ağlamamak işin tutsamda gözlerimden yaşlar sel olub akıyordular. Ayşe başıma atılan kırmızı şalın altından bana bakıp güldü. Daha sonra elimi eline aldı. Bir taraftan da Leyla kulağım "açma elini" dedi. Elimi açmadım. “Gelin elini açmıyor” dedi Ayşe ve bunun üzerine Müzeyyen hanım benim avucumu açıp küçük bir altın koydu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken her kes alkışlamaya başladı.
Ömer
Biz,erkekler, bahçede oturmuşduk. İçeriden önce türkü seslendi, daha sonra alkışlar. Bize tatlı,çay,şerbet ikram ediyordular. Babamla Salim babam kendi aralarında sohbet ediyordular, Demirle Nihat da sohbet ediyordular aralarında,arada bir bende onlara katılıyordum. Amma aklım ondaydı. Şimdi çıksada yüzünü görsem diye düşünüyordum. Çok sıkıldığımdan arka bahçeye geçtim. Havuzun başına geldiğimde nişan günü olanlar aklıma geldi. İstemsizce güldüm.
Zehra
Her kes türküler eşliğinde dans ederken ben evden çıktım. Bindallı uzun olduğundan ayağım hep takılıyordu. Arka bahçeye geçerken havuzun başında onu gördüm. O da bana döndü. Ona doğru yürürken ayağım onuncu kes bindallıya takıldı ve ben az daha düşüyordum. Amma o beni tam zamanında belimden tuttu. Az önce yere düşmekle yaşadığım korku ve onunla bu kadar yakın olmam,benim ağzımın açık,gözleriminde fal taşı gibi açılmasını sağlamıştı.
Ö: sen hep böyle misin?
Kollarının arasından sıyrılarak "nasıl yani" dedim. Alaycı gülümsemesiyle "önünü göremeyip de yere düşen, ben olmasam yine az daha düşüyordun"
Z: sen bana sakar mı demek istiyorsun? Bir kere ben düşmüyordum. Ayağım biraz burkuldu. Sen yalnış anladın.
Ö:hı hı öyledir zaten. Sen sakar değilsin ki.
Z:imalı imalı konuşma. Offf dışarı çıkıyorum ki nefes alayım burda da sen. İçeri geçiyorum ben.
Ö:yo yo geçme. Tamam hiç bir şey demiyorum. Kal.
Z:tamam. Ha birde ben bugun için özür dilemek istiyorum. Geç kaldığım için ve tabii gözüne biber qazı sıktığım için. Bu da bir özür hediyesi.
Koluma taktığım sarılı kırmızılı bilekliği çıkarıp ona uzattım.
Ö:gerek yoktu.
Z:lutfen al.
Teşekkur ederek elimden bilekliği aldı . Bağlaması için ona yardım ettim.
Ö:çok güzel.
Z:evet kendim yapmıştım. Güle güle kullan. Maçıara gidince takarsın koluna.
Ö:belkide hiç çıkarmam.
Z:ben içeri geçeyim artık. Beni merak ederler.
Ö:tamam. Bu arada çok g...
Cümlesini tamamlamadan Yasemin beni çağırdı.
Yas:Zehra nerede kaldın? Gel.
Z:ben gideyim.
Ömer
Çok güzel olmuşsun...Zehra
Her kes gitmişti. Saat 23 00. Çok eğlendiler. Bende arada bu kınanın gerçek olmadığını unutarak eğleniyordum. Amma her şey bir oyun. Bu kadar insan mutlu oldu,amma sonra 1 yıl sonra her şey bitecek. Peki neden 1 yıl? Acaba 1 yıllık ömrü mü kalmış? Onda babası ne alaka ? Kafam çok karıştı. Zaten en çok da bu sorunun cevabını merak ediyorum. Neyse yarın çok yoğun bir gün olacak,en iyisi uyumak. Telefonumun sesiyle gözlerimi açdım. Mesaj gelmişdi. Bilinmeyen numara.
Gönderilenleri görünce çok şaşırdım. Peki neden ben?....Arkadaşlar bu hafta çok yoğun olduğumdan geç paylaştım. Yarın belki yeni bölüm gelir. 10 cu bölüm düğünlerini yazacağım. ❤💛Düğünde babaları tarafında ZehOm çiftine bir sürpriz olacak😊😊😊 Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adını birlikte koyalım
Teen FictionBen seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim Parlak bir inciydin benim için Paha biçilmez bir inci Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da Beni sardigi bir anda sevdim Seni sadece selvi boyu...