Bölüm şarkısı
Model- Mey
Bölüme cecelistbirtuden e ithaf ediyorum😚😍💛❤
İyi okumalar.
Ömer
Telefonumun sesine uyandım. Mert arıyordu.
Ö:efendim Mert.
M:günaydın Ömer. Dün fırsat olmadı,tebrik ederim nişanlanmışsınız. Yengeye de tebriklerimi ilet
Ö:tesekkur ederim Mert.
M:bugun şirkete gelecek misin?
Ö:bilmiyorum daha. İşim var.
M:tamam o zaman. Görüşürüz.
Yataktan kalkıp banyoya gitdim. Daha sonra üstümü değiştirip salona indim.
Ay:ooo abicim bu ne yakışıklılık. Zehrayla mı buluşacaksın?
Ö:yok Ayşecim yani evet amma akşam buluşacağız. Amma sürpriz.
Ay:evlilik teklifi mi yapacaksın?
Ö:evet Ayşecim. Ben çıkıyorum şimdi. Sen hiç kimseye bir şey söyleme.
Ayşenin yanağından makas alıp çıktım. İlk iş olarak yüzük almalıydım. Kuyumcuya geldim. İlk gördüğüm yüzüğü aldım. Hiç özen göstermeden. Daha sonra planımı uygulayacağım yere geldim.Zehra
Bu sabah biraz geç uyandım. Dün çok yorulmuşdum. Belki biraz daha uyuyurdum amma burnuma gelen kokularla uyandım. Yataktan kalkıp saçlarımı topladım ve aşağı indim.
Sev:günaydın kızım. Gel bak senin için yumurtalı ekmek kızartdım. Geç otur.
Z:ohhh mis. Günaydın her kese.
Babamda Korayda masaya geçmişlerdi. Annem de çayları alıp geldi. Keyifli bir kahvaltı yaptık. Çok özlemişim böyle birlikte kahvaltı yapmayı. Kahvaltıdan sonra yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim ve Ebruya arayıp görüşmek istediğimi söyledim. Sahildeki kafede kızlarla toplaşacaktık.
Kor:abla ben seni bırakırım.
Z :tamam yakışıklım. Ben çantamı alıp geliyorum.
Odama dönüp aynanın karşısındaki çantamı alacaktım ki boynumdaki boşluğa takıldı gözüm. KOLYEM. Çantamı boşaltıp içine baktım. Yoktu. Banyoya,odaya,komodinin altına her yere baktım. Yoktu. Kaybettim mi yoksa. Oflayarak odadan çıktım.
K:abla ne oldu?
Z:hiç bir şey canım. Çıkalım hadi. Geçikiyorum.
Koray beni kafenin önünde bırakıp gitti. Kafeye girince bizim kızları gördüm. Her biriyle görüşüp oturdum.
Ebru:kızım neden haber vermiyosun, sözlenmişsin ve dahası nişanlanmışsın.
Z:diyecektim ben. Her şey bir anda oldu. Neyse biz sonra kutlarız.
Yasemin:kız foroğraf çekindiniz mi seninkiyle.
Ece:seninki kimlerden? Tanıyor muyuz?
Dünyanın en zorba insanı desem?
Z:tanımazsınız. Fotoğrafda yok.
Telefonuma mesaj geldi. Yanımda Ebru oturduğundan hemen Ayşenin gönderdiği fotoğrafı gördü.
Ebru:fotoğragda geldi. Kız ne kadar çok yakışıyorsunuz
Telefonumu elimden kapıp incelemeye başladılar.
Ece:Zehra ne kadar güzel olmuşsun. Elbisene bayıldım. Amma seninkide fena değil.
Yasemin: çok yakışıklı be. Amma söylemeden edemeyeceğim bir birinize bakışınız mükemmel. Resmen bir birinizde tutuklu kalmışsınız.
Elinden telefonu alıp fotoğrafa baktım. Ayşe ne ara çekti de bizi. Fotoğrafı şu an hemen sile bilirdim,amma kızlara gülümseyerek iltifatları için teşekkur ettim.
Ece:adı ne seninkinin?
Z:Ömer Kervancıoğlu.
Ece:hani şu iş adamı Kervancıoğlu mu?
Z:evet o.
Ebru:anlatsana Zehra nasıl tanıştınız? Nerede tanıştınız?
Hiç anlatmak istemiyordum. Tam zamanında telefonum çaldı.
Ece:o mu arıyor?
Z:evet. Amma ben..
Ece:kızım aç. Adamı bekletme.
Telefonu kızların ısrarıyla açtım.
Z:efendim.
Ö: neredesin sen?
Z:yok canım benim işim var. Kızlarla birlikteyim.
Ö:ne saçmalıyorsun? Akşam saat 7 de göndereceğim adrese gel.
Z:tamam. Görüşürüz.
Ömer
Yanında biri mi vardı acaba? Neyse ne,en önemlisi gelecek.
Zehra
Rezil oldum. Canım neydi ya.
Z:kızlar benim acil bir işim çıktı. Başka bir zaman yine toplaşırız. Hiç rahatsız olmayın. Öpdüm her kesi. Hoşça kalın.
Kafeden çıkıp mesaj olarak attığı aderese gelecektim ki aklıma anneme verdiğim söz geldi. Bugun onu Müzeyyen hanımlara götürecektim. Geldiğim taksiyle annemi alıp onlara geldik. Annemi bırakıp gidecektim de Ayşe içeri girmem için ısrar etti.
Müz:hoş geldiniz. Buyurun. Ne içersiniz Sevim hanım?
Sev:sade kahve.
Müz: Hediye bize 2 sade kahve getir. Zehracım sen ne içersin?
Z:ben birazdan kalkıcam efendim.
Ay:abimle mi görüşüceksin?
Z:evet canım.
Saat 4 e kadar oturdum. Daha sonra vedalaşıp çıktım. Kapıda Ahmet beyle karşılaşdım.
Ahm:Zehra? Hoş geldin kızım.
Bana sarılıp elimden tuttu
Z:hoş buldum efendim.
Ahm:gel seninle şoyle bir gezelim bizim bahçeyi.
Ahmet beyin koluna girdim. Sohbet ederek arka bahçeye kadar geldik. Buradakk gülleri görünce yanlarına gidip kokladım.
Z:bunlar çok güzeller.
Ahm:dur bir dakika bem sana kopartayım birini.
Z:yok efendim gerek yok.
Ahmet bey bir gülü kopartıp bana uzattı. Ahmet bey karakterce babama çok benzediğinden onunla çok iyi anlaşa biliyordum. Hatta qalatasaraylı olduğunu öğrendiğimde çok sevindim.
Ahm:sende Ömer gibi qalatasaray hastasısın galiba?
Z:evet efendim. Çok iyi bir taraftarım.
Ahm:o zaman birlikte maça da gideriz kızım.
Z:memnuniyetle efendim.
Ahm:baba diye bilirsin kızım. Artık ben senin baban sayılırım.
Z:tamam Ahmet ba ba.
Ahm:hadi gel içeri geçelim,akşam yemeğine kalırsınız.
Z:yok Ahmet baba ben onunla buluşacaktım da.
Ahm:Ömerle mi?
Z:evet. Ben gidiyim artık.
Ahmet babamın elimden öpüp ayrıdım. Taksi çağırmışdım. Taksiye binip gönderdiği adrese geldim.
Ömer
Yaptığım plan için restorantta çalışanları ve her kesi gönderdim. Kapının önünde durup onu bekliyordum. Saat 19 30. Geç kalıyor mu yoksa gelmeyecek mi? Mesaj attım.
Ö:nerede kaldın?
Z: trafikteyim.
Geliyor demek ki. İçeri geçip ceketimi giydim ve yine kapı önüne çıktım. Karşımdaki ipe baktım ve yukarı. Her şey hazırdı. Belki çocukca bir plan amma yapmasam olmaz. O yapmıştı.
Zehra
Taksiciye ücretini ödeyip indim. Etrafıma baktım. Karanlık olduğundan hiç bir şey göremiyordum. Yolu geçmem lazımdı.
Ömer
Geldi işte. Şimdi yolu geçecek ve bura geldiğinde,su başına dökülecek. O oradan bana nefret dolu bakarken onu bekleyen tehlikeden haberi yoktu. Yolun ortasına kadar gelmişti.
Zehra
Yolun ortasında durup ona bakıyordum. Birden "Dikkat et" sesini duydum. Daha sonra korna sesi. Gözlerimi kapatmışdı.
Ömer
Araba onu vuracaktı. Nasıl görmüyor. Ona doğru koşarken benim ayağım ipe takıldı ve su başıma döküldü. Amma durmadım ona yakınlaşınca belinden tutup kendime çekip yere attım kendimi.
Zehra
Gözümü açınca onu gördüm. Saçlarındaki su yüzümü damladı. Ne oldu ki? Şu an şok yaşıyordum.
Ömer
Çok korkmuştum. Az daha araba çarpıyordu. Kendi kurduğum tuzağa da kendim düşmüştüm. Yavaşça üzerinden kalktım. Elimi uzatınca önce elime baktı sonra da gözlerimin içine.
Zehra.
Yardımını kabul etmeden kendim kalktım. Suyun içindeydi.
Z:sen neden ıslandın ki?
Ö:ayağım takıldı ipe. Sen iyi misin? Neden dikkat etmiyorsun?
Z:ne ipi?
Ömer
Neden söyledim ki. Gel çık şimdi işin içinden.
Z:sen? Sen tuzak mı kurmuşdun bana? Ya sen nasıl bir insansın.
Kolundan tutup çektim.
Ö:benimle konuşurken sözlerine dikkat et. Yoksa...
Z:yoksa ne yaparsın, ha? Başka ne tuzak kurdun?
Ö:bana minnet duyacağın yerde, hakaret ediyosun. Hayatını kurtardım.
Z:hatırlatmak isterim ki senin yüzünden buraya geldim. Sen çağırdın. Eger buraya gelmeseydim başıma bunlar gelmeyecektı. Allah Kahretsin ya. Keşke hiç kurtarmasaydın. Keşke o araba bana çarpardı ve ben ölseydim. Keşke seni hiç tanımasaydım. Keşke hiç gelmeseydim iş için şirketinize. Keşke o asansöre binseydim. Belki nefesim kesilirdi ölürdüm amma bunlar gelmezdi başıma.
Zehra
Hıçkırarak ağladığımdan son sözlerimi ben bile anlamıyordum. Yere çökmüş ağlıyordum. Kolumdan tutup kaldırdı. Gözlerine bakıp ona ne kadar çok nefret ettiğimi bir kez daha anladım. Kolumu çektim.
Z:neden çağırdın beni buraya?
Ukala bir tavırla elini cebine sokup bir kutu çıkardı. Kutuyu açıp bana görsetdi. Tektaş.
Z:senin amacın ne? Beni çileden çıkarmak mı?
Ö:kendi isteğimle almadın. Ayşe ısrar etti. Al şunu tak. Ve sözleşmede ki maddeleri unutma. O yüzük parmağından çıkmayacak ve en önemlisi ben ne dersem o.
Z:takmayacağım. Zorla mı takacaksın?
Ö:gerekirse evet.
Sol elimi eline alıp yüzüğü taktı. Elimi sıktığından çok ağrıyordu. Zaten iyileşmemişdi de. Söz ve nişanda fondotenle zar zor kapatmışdım. Hiç kimse görmemişti. Bugun sabah da çok acıyordu. Şimdi Zorba sıkınca içim gitti sanki.
Ömer
Elini sıkıca tutup yüzüğü parnağına taktım. Elimi çekince elimin yapışkan olduğumu fark ettim.
Z:senden tiksiniyorum. Sen çok kötüsün.
Ö:ben miyim kötü? Asıl sensin. O gün sen inmek istedin ya yolda. Ben gittim. Evet. Amma vicdanlıyım ya geri döndüm. Keşme dönmeseydim. Hemen birini buldun ve...
Lafımı bitirmeden yüzümdeki acıyı hiss etdim. Yine tokat atmıştı.
Z:sen sen sen benim hayatımda gördüğüm en kötü insansın. Açıklama bile hakk etmiyorsun.
Zehra
Şansıma karşıdan taksi geldi. Hemen binip oradan uzaklaşmasını istedim.
Ömer
Yolun ortasında durmuşdum. Tokat atmıştı bana. Bana Ömer Kervancıoğluna. Hemde ikinci kez. Restoranta döndüm. Şoforumu arayıp bana şirketteki takımımı getirmesini istedim. Böyle eve gidemezdim. Elime baktığımda kırmızıydı. Kan mı bu? Aklıma geçen gün sıktığım eli geldi. Yaralıydı. Offff.
Takımımı getirdiler. Üzerimi değişip arabaya geldim. Aklıma takılan bir sürü şey vardı. Asansör ne alaka? Neden öyle söyledi ki?
Zehra
Bu halde eve asla gidemezdim. Demire gitsem Leyla ne olduğunu soracaktı. En yakın otele geldim. Resepsionda tek kişilik oda isteyip anahtarı alıp odaya çıktım. Yorgundum. Yatağa yüz üstü uzanıp başımı yastığa gömdüm ve hıçkırıklara boğularak ağladım. O Zorba kim ki beni boyle bir şeyle suçluyor. Çıldıracağım ya. Nasıl katlanacağım ben ona. Dikkatimi elimin ağrısı çekti. Parmağımda parlayan yüzüğe baktım. Zorla taktın öyle mi. Ben senin aldığın hiç bir şeyi takmam. Yüzüğü çıkarttım kendimde yataktan kalkıp balkona çıktım. Yüzüğü uzağa fırlattım. Neymiş? O ne derse o. Yarın kendim bir yüzük alırım ben. Kendime gelmek için duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra üzerimi giydim ve yatağa uzandım. Telefonum çaldı. İnanamıyorum! Mete!Heyecanımı bastırmak için bir kaç kez derin nefes aldım.
Z:alo?
Mete: iyi akşamlar mı demeliyim yoksa gunaydın mı?
Z:iyi akşamlar. Nasılsın?
M:iyiyim sağol. Sen nasılsın sesin bir garip geliyor.
Telefonu kulağımdan çekip bir kaç kez öksürdüm.
Z:iyiyim. Sesim şeyden. Yani biraz üşütdüm de.
M:geçmiş olsun. Önemli bir şey değil di mi?
Z:yok merak etme.
M:bugun öğrendim. Nişanlanmışsın.
Z:evet.
M:tebrik ederim. Tanıdık biri miydi?
Z:yok. Sen tanımazsın.
M:sen Fransada olduğuna göre burada tanışmışsınız.
Z:hı hı.evet.
M:peki ben neden seninle birlikteyken onu görmedim. Bu arada adı ne?
Z:Ömer. Pek bir görüşmüyorduk. Zaten tanışdık o da işleri için Türkiyeye döndü.
M:bir soru soracağım. Amma dürüst ol.
Z:buyur.
M:mutlu musun?
Şu an içimdeki acı beni kahr ediyordu. Nasıl söylerim mutsuz olduğumu, sana aşık olduğumu,.sana ihtiyacım olduğunu. Gözlerim dolmuşdu. Kısık bir sesle "çok" dedim.
M:yani onu çok seviyorsun ?
Z:benim kapatmam lazım. Sonra yine konuşuruz. İyi geceler.
Telefonu kapatır kapatmaz tüm konuşma boyu tutduğum göz yaşlarım akı verdi. Balkona çıkıp nefes almağa çalışıyordum. Amma sanki alamıyordum. Başımı iki elimin arasına alıp uzun bir offf çektim.
Ömer
Eve geldiğimde her kes salondaydı.
Ay:abicim hoş geldin. Nasıl geçti görüşmeniz?
Ö:iyi geçti.
Ay:teklifini yaptın mı?
Ö:evet Ayşecim.
Ay:tebrik ederim abicim.
Ayşenin telefonu çaldı. Arayan Leylaydı. Zehrayı soruyordu. Evdekiler merak etmişlerde. Benimle olduğunu düşünmüşler.
Ay:yok Leylacığım en son abimleymiş.
Abi Zehrayı evine bıraktın mı?
Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sinirli bir şekilde ayrıldı. Başına kötü bir şey gelmese bari.
Ö:bir arkadaşına gitti. Amma ben şimdi gidip onu alacağım.
Ayşe Leylaya merak etmemelerini söyledi. Bende evden çıktım. Amma nereye gideceğimi bilmiyordum.
Zehra
İçeri döndüğümde yine telefonum çalıyordu. Bir sus ya. arayan Demirdi.
D:alo Zehra? Kızım deli edecek misin sen beni? Neredesin? Her yerde seni arıyorum. Onunla birlikteymişsin. Yoksa kötü bir şey mi yaptı sana. Bak bana söyleye bilirsin.
Z:ben iyiyim. Lutfen beni biraz yalnız bırakın. Lutfen.
Telefonu kapatıp yatağa uzandım.
Ömer
Arabaya binerken Demir aradı.
D:neredesin? Hemen söyle.
Ö:ne oluyor Demir?
D:sahile gel. Konuşmalıyız. Çabuk ol.
Demir neden boyle konuştu ki? Acaba ona her şeyi anlattı mı?
Arabaya binip sahile geldim.
Arabadan inip Demirin yanına geldim.
Ö:geldim. Ne konuşacakdın benimle?
Yüzüme gelen bir yumrukla kendimi kaybetdim.
Ö:ne yapıyorsun sen?
Demir ikinci kez yumruk atmak isterken ben ondan önce davranıp kafa attım. İkimizde yere düştük. Ben onun ustündeydim. Zaten sinirliydim bir de gelmiş bana yumruk atıyor.
Bir yandan vurup bir yandan da konuşuyordum.
Ö:o kız için benimle kavga ediyorsun değil mi? Bir bilsen onun nasıl biri olduğunu?
Demir birden beni kenara itip üstüme çıktı. Yerlerimizi değiştirdik.
D:asıl sen onu bir bilsen ne kadar temiz saf olduğunu.
Elini kaldırdı amma yüzüme indirmedi. Ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Elinden tutup kalktım ve dudağımın kenarındaki kanı sildim.
D:sen ne görmüşsen ne duymuşsan onun hakkında bil ki yalnış.
Ö:geçen gün onu birine sarılıp arabasına binerken gördüm.
D:saat kaçda?
Ö:saati bilmiyorun amma akşamdı. Bizim evin yanında
D:Zehra beni çağırmıştı. Bana sarılmışdı ve benim arabama binmişdi. Sende kızı dinlemeden suçladın di mi? Onun için üzgündü.
Ben Demirin söylediklerini anlamaya çalışırken Demir arabasına binip gitmişdi. Ben ne yaptım? Kendine bir şey yapar mı? Peki Nihat ile olan ilişkisi o da mı yalan. Kafam allak bullak olmuşdu. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Zehra
Uykudan uyandığımda başım ağrıyordu. Telefonumu elime alıp Demiri aradım.
Z:alo?
D:canım iyi misin? Ben her yerde seni aradım. Neredesin? Konum at hemen geleyim.
Z:tamam. Gelirken simit al.
D:tamam.
Demire konum attım. Yataktan kalkıp saçlarımı topladım. Çantamdan fondoten çıkarıp elimin yarasını kapattım. Zorba ne hale koydu elimi.
Yarım saate Demir gelmişti.
D:sen tüm gece ağladın mı?
Z:biraz. Boş ver. Senin kaşına ne oldu? Kavga mı ettin? Kiminle?
D:yok kızım ne kavgası çocukmuyum. Arabayla küçük bir kaza geçirdim. Merak etme.
Z:Simit aldın mı? Çok açım.
D:tabii ki. Amma gel dışarı çıkalım. Aşağıda kafe var,orada kahvaltı yaparız.
Z:olur.
Kafede kahvaltımızı yaptık. Daha sonra Demir beni eve bıraktı.
Z:evdekilere ne soylediniz dün?
D:Yaseminde kalacağını söyledim. Hadi git biraz dinlen.
Kapıda annem beni karşıladı.
Sev:kızım gözlerinin hali ne?
Z:gece uyumadıkda. Sohbet ettik. Çok yorgunum anne, yukarıda olacağım ben.
Sev:bir dakila bekle.
Annem mutfaktan elinde dolu tabakla geri döndü.
Sev:odanda dinlenirken bunları da yersin. Hepsi bitecek.
Z:tamam.
Ağır adımlarla odama çıktım. Tabağı masanın üstüne koydum. Üstüme rahat bir şeyler giyip masaya geçtim. Annem börek yapmıştı. Hevessiz hevessiz yedim. Kulaklıklarımı alıp telefonla birlikte pencerenin karşısına geçtim. Kulaklıkları takıp muzik dunyasına girdim. Yavaş yavaş sakinleşiyordum. Muzik dinlemek hep iyi geliyordu bana. Aklıma elbise modelleri geliyordu. Hepsini şimdi cizecektim.Birinin omzuma dokunmasıyla arkama döndüm. Şu an en az görmek isteyeceğim insan vardı karşımda. ZORBA...Yazarken Ömere nefret ettim bende😟😟😟 Amma her şeyi yalnış anladığını öğrenince tabii ki çok pişman olacak.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum💛❤😘😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adını birlikte koyalım
Teen FictionBen seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim Parlak bir inciydin benim için Paha biçilmez bir inci Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da Beni sardigi bir anda sevdim Seni sadece selvi boyu...