Zehra
Sahilde bir kafeye girdim. Leylayı arayıp bura çağırdım.
L: canımm. Ne kadar özlemişim seni. Dün haberlerde sizi duyunca, dünyam yıkıldı. Çok şukur iyisin. Peki Ömer nasıl?
Z: canım merak etme iyiyiz. Sen nasılsın?
L: çok iyiyim. Demir geldi sonunda.
Z: çok sevindim canm.
L: artık tanıştırırım seni onunla. Evlilik nasıl gidiyor. Oyle acele acele evlendiniz. Neden boyle oldu. O mu artık dayanamadı, hemen evlendiniz hıı?)
Z: Leyla bizim evlilik gerçek deyil.
L: nasıl yani. Anlamadım.
Z: sözleşme üzerinde. O ablasının mutluluğu içim bende Yaseminin ameliyyat parası için.
L: Zehra, dur ben bir şey anlamadım. Her şey baştan anlatsana.
Zehra Leylaya butun yanlış anlaşılmaları, evliliği her şeyi anlatır.
L: yani inanamıyorum. Şimdi siz gerçek evli deyilsiniz? Peki iyi birimi Ömer? Seni zorlamıyor ki bu oyunda?
Z: yani önceleri çok kötüydü. Amma şimdi...
Zehranın yüzüne bir gülümseme gelir, ormanda yaşadıklarını hatırlar.
L: Zehraaa Zehraaa burdamısın? Ne o yoksa aşık mı oldun Ömere?
Z: Leylaa. Ne aşkı. Nerden çıkarttın bunu?
L: ne biliyim, onun adını duyar duymaz kızardın, yüzüne bir tebessüm geldi.. ben senin bu hallerini bilirim. En son boyle o...
Z: Leylaaa. Onun adını bile ağzına almıycaksın. Adını bile duymak istemiyorum.
L: tamam , hatırlatmıycam onu sana.
Z: Leyla sen asıl bombayı bilmiyorsun.
L: yani diyosun ki bundan öncekiler bomba deyil, asıl bomba patlamadı)
Z: evet canm. Ben evlatlıkdım ya, hastanede anlatmışdlm. Annem yani Sevim mektup bırakmışdı yaa. Gerçek ailemi buldum.
L: ne? Yani nasıl? Vallahi Zehra sen beni deli edeceksin.
Zehra
Tam anlatıyordum ki karşıma o geçti. Yanında da Demir vardı.
D: oooo bu ne güzel tesadüf. Leylacığım.
L: canm, hoş geldiniz evet çok güzel tesadüf.
Ö: senin ne işin var burda?
Z: görmüyormusun arkadaşımla buluşdum.
L: Ömer bey hoş geldiniz.
Ö: hoş buldum Leyla. Bey demene gerek yok. Bugune bugun Demirimin eşisin.
L: Demir? Anlattın mı?
D: evet. Bir sakıncası mı var. Ömer en takın arkadaşım.
L: yoo yok da , neyse..
Z: eşi mi? Leyla?
L: canm ben sana sonra anlatırım. Beyler geçin oturun sizde.
Ömer Zehranın yanına, Demirde Leylanım yanına geçer.
Ömer Zehranln kulağına eyilerek: neden çıkarken bana haber vermedin?
Z: sana hesap verecek deyilim.
D: gençler burda bizde varız.
Ö: eee işler nasıl Leyla?
L: ehhh işte idare ediyoruz.
D: acaba sahilde biraz yürüsek mi? Ne dersiniz?
Z: olur. İyi fikir.
Sahilde Zehra Leylanln koluna girer ve önden yürürler.
Z: Leyla bana bir şeyler anlatmak istermisin?
L: yaa Zehra kusura bakma, anlatacaktım. Fırsat olmadı. Yani daha yeni oldu.
Z: Demir sana evlenme teklifi mi etti?
L: evet canım.
Z: tamam her şeyi baştan anlat
Leyla
Flashback
Evdeydim. Bugun izin almıştım Nedim beyden. Bugun Demir geliyor. Çok özlemişim. Hemen gelsede. Telefonum çaldı.
D: Leyla. Ben biraz geç gelicem kusura bakma.
L: tamam canm. Beklerim ben.
Sofra hazırdı. Saçımı makyajımı tazeleyib salona geçtim. Saat 9 du. Hala gelmedi. Telefona çesaj geldi.
D: Leyla çok özür dilerim. Bugun gelemiyeceğim. İçim uzun sürdü. Affet.
Uffff. Bu kadae hazırlandım, bekledim. Olamaz yaaa. Birden kapı çaldı. Kapıyı açtığında kimse yoktu, amma yerde gül vardı. Elime aldım. Biraz ileride bir tane daha, daha ötede biri de. Toplaya toplaya evin arka bahçesine geldim. Ve Demir... gelmiş. Elindeki gülü bana uzattı.
D: Leyla. Bak geldim.
L: Demirrr.
Bir birilerine sarıldılar. Demur diz üstü çöktü cebinden yüzük çıkardı.
Güzelliğin ruhunun aydınlığından, uyumun güzelliğinden, bana getirdiğin düzen uyumundan, kalbimdeki barış düzeninden, içimdeki his bütününden; aşkınla, sevginle gel gel de tamamlansın bu beden.
L: Demir şimdi sen... evlilik teklifi mi bu?
D: cevabln?
L: sonsuzadek EVET.
Demir yüzüğü takar ve Leylayı öper.
Flashback son.
Z: Leylaaa seninkide bayağa romantikmiş aaaa)
L: evet canım öyledir.
Ömer Zehraya yakınlaşır: Eve gidelim mi artık. Geç oldu.
Z: tamam. Leylacığım görüşürüz. İyi geceler. Demir seninle de tanıştığıma memnun oldum.
D: bende Zehra. İyi geceler.
Ömerle Zehra eve gelirler. Her kes uyumuştur. Odalarına kalkıp uyurlar.
Zehra
Bugun biraz erken kalktım. Üzerimi değiştirdim. Aşağı indim. Nihar burdaydı.
Z: abiciğim, günaydın. Erkencisin.
N: günaydın birtanem. Evet oyle oldu. Sen nasılsın ?
Z: iyiyim abicim. Alışıyorum. Bu evlilik oyunu biraz zor.
N: seni üzmüyor ki? Bak eger oyleyse, dersini vereyim.
Z: yok abicim gerek yok.
Ayşe aşağı iner: ooooo Zehra ne kadar şıksın bugun.
Z: teşekkür ederim Ayşecim sende.
A: abim nerde? Uyanmadı mı?
Ö: ayşeciğim, günaydın. Nasılsın bugun, iyileştin mi?
A: evet abiciğim. İyiyim. Hadi sofraya geçelim. Kurt gibi acım.
K: günaydın millet.
Y: günaydın.
Muzeyyen: günaydın çocuklar. Ben Arzu hanımlar gidiyorum, orda kalırım belkide bugun. Size afiyet olsun.
N: Ayşeciğim, diyorum ki belki bugun hep birlikte bir yerlere gitsek. Ne dersin. Zaten Asyayı Müzeyyen annem götürdü. Ne dersin.
A: hayatımmm. Ne kadar iyi bir fikir. Karaokeye gidelim mi nolur.
N: sen nasıl istersen.
Ö: benim işlerim var ben gelmeyeyim.
Z: evet benimde.
A: itiraz kabul etmiyorum. Her kes gelicek.
K: ooooo abiii. Karaokede bir şarkı söylersin artık. Ne zamandır sesini duymuyoruz.
Ö: benlik deyil bu işler. O eskilerden du.
K: kendi abim diye söylemiyorum, amma sesi çok güzel.
Y: ablamda güzel şarkı söyler. Dimi abla?
Z: yaseminnnn. Abartma istersen.
Y: abartmıyorum abla.
Her kes masadan kalkar. Ömer odasına çıkar. Ceketinin cebinden yenu telefon çıkarır. Zehraya almıştır. Aşağı iner vermük için.
Zehra
Yasemin beni odasıba çağırdı.
Y: abla, bu Yener manyağı dünden beni arıyor. Galiba sana ulaşanayınca. Ben açmatın tabii.
Z: canm ver ben ona ağzının payını veriyim.
Telefon yine çalar.
Zehra dışarı çıkdı, etrafa bakındı hiç kimse yoktu.
Açıp ne diyeceğim. Eger terslesem, daha da hırçınlaşacak. En iyisi alttan alayım.
Z: alo. Yener.
Y: Zehra? Sen misin? İyimisin? Neredesin sen?
Z: yener biz köyteyiz. Bak beni iyi dinle. Biz 6 ay burda kalıcağız. Ben seni seviyorum. Sen de beni. bu 6 ay içerisinde beni bekle, döndüğümde evleniriz. Tamam mı. Amma beni arama.
Y: gerçekten seviyormusun şimdi sen beni?
Z: tabii seviyorum.
Y: tamam Zehram. Ben beklerim seni. Amma bir kez göre bilsem seni.
Z: biz artık burdayız. Benim kapatçam lazım.
Ömer Zehrayı dışarıda görür, yanlna gider telefonu vermek için, amma duydukları onu şok etmişti. Bu yaşadı hissin adınl bilmiyordu. Sanki kalbi paramparça olmuşdu. Elini kalbine koyarak sıktı. Gözleri doluyordu. Elindeki telefonu çalışma odasına girer girmez duvara çırpar. Sonra telefonunu götürüp içe getdi. İşte saatler geçmiyordu sanki. Bir işe odaklanamıyordu. ''Neden bu kadar acıdı ki içim'' sorusunu kendi verip cevabını alamıyordu. Telefona baktığında Ayşe arıyordu.
A: abicim buz çıktık. Zehra seni bekleyeceğini söyledi.
Ö: tamam geliyorum.
Zehra
Her kes çıktı. Ben onu bekledim. Giysi odasına geçtim. Aslında hazırlanmıştımda, amma Alevin sözleri üzerine, değiştirneye karar verdim.
Flashback.
Üzerime uzun piliseli bur etek ve bluz giydim. Aşağı inecektim ki Alev karşıma çıktı. Beni süzdü o kocaman takma kiprikleriyle. İmalı imalı güldü.
A: bununla mı geleceksin?
Z: evet ne var ki?
A: varoş. Sen asla Ömere yakışamazsln. Bir haline bak. Hah
Son.
Çok iddialı giymeliydim. Siyah klsa bir elbise giydim. Siyahda topuklular. Evet hazırım. Odaya geçtim. O gelmişti. Gülere yüzüne baktım. Bana nefret dolu bir bakış attı. Ne oldu ki buna.
Z: iyimusin sen?
Ö: seni ilgilendirmez.
Odadan çıktı. Noldu ki buna. Her şey iyi giderken. Bir sorun yoktu aramızda. Biraz geçti, odadan çıktı. Çok şık olmuşdu. Giydiyi ceketin boynunu düzeltmek için elimi boynuna uzattım. Elimi havada tutdu. Sonrada aşağı doğru itti.
Ö: çıkıyoruz. Gel.
Zehra
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ne bu şimdi. Aniden soğumak, muhteşem bir olaydı. Nefret etmekten bile daha güçlüydü. Aşağı indim. Arabadaydı. Öne geçtim. Bana bakmadan arabayı çalıştırdı.
Ömer
Bu ne boyle giymiş. Çok kısa. Ne diyeyim ki. Kimiyim ki. Beni ilgilendirmez. Karaoke klube geldik. Arabadan inince girişdeki adam Zehrayı süzdü. Elini tutdum.
Zehra
Ne yapıyor bu? Elimi çekiştirsemde blrakmadı. O ölümcül bakışını atınca sakinleştim. İçeri geçtik. Çok ses vardı. Ayşeleri bulup yanlarına gittik.
Alev bu sefee beni boyle görünce şaşırdı.
Koray: ooooo yengeeee. Yakıyosun. Bu ne güzellik.
Z: koraycığım. Sende çom yakışıklı olmuşsun.
Y: ablaaaa bir şarkı söylesene nolur. Benim hatrım için. Nolurrr
Ayşe: evet Zehracığım, bende merak ediyorum sesini.
Ömer
Ne yapıcak şimdi sahneye mi çıkacak? Asla olmaz.
Ö: canm. Belki birlikte söyleyelim.
Z: amma ben..
Zehranln elini tutar sahneye çıkarlar.
Ömer.
Senin Gözlerin yaşamam Sebebim, Gözlerine Bakınca hayat Başlıyor Sanki o’anda o zaman kendimi tanıyamaz oluyorum ozan oluyorum yanında sana bağlanıyorum kopamıyorum aslında. O da kendini kaybetmişti sanki. Şarkı söylerken gözünü bir saniye bile çekmedi benden. Neden yapıyor bunu. Başqasını seviyor. Beni deyil.
Şarkı biter
Ayşe: abiciğim muhteşemdiniz. Bayıldım. Aşkla bakan gözlerinuz var yaa
Y: enişte tebrik ederim. Çok güzeldi.
K: artık bir album çıkartırsınız.
Her kes güler Alevden başka.
Nihat: aşkım gel dans edelim.
A: olur hayatım. Hadii sizde Koray Yasemim. Abii?
Ö: yok Ayşeciğim. Yorgunum.
Zehra
Her kes dans ediyordu. Ömer alkol galiba fazla içti. Gözlerini kapatıp açıyordu.
Alev: noldy? Siz kavga mı etdiniz?
Z: yoo nerden çıkarttın ki?
A: neden dans etmediniz? Aaa yoksa sen mi beceremiyorsun.
Ö: hayatım, dans edelim mi?
Z: olur.
Zehra
Ömer beni kendine doğru çekti. Ellerini beline koydu bende ellerimi onun omzuna koydum. Beni garip ateş basıyordu. Gözlerimi bile kaldırmadım. Aşağı bakıyordum. Birden alnını alnlma koydu. Gozlerimi ona diktim. O kadar güzel gözleri var ki bakmaya dotamıyorum. Kendine gel Zehra. Sana yaşattıklarını unutma sakln. Dik dur. Titriyordum amma. Yüzünü yüzüme yakınlaştırdı. Galiba öpecek. Ne oluyor ya. İlk öpüşmem onunla mı olacaktı. Gözlerimi sım sıkı sıktım. Yüzümü sola çevirdim. Bu asla olmayacaktı. Bu bir oyun unutmamalıyım.
Ömer
Alkol beni benden almıştı. Ne yaptığımın farkında deyildim. Onu öpecektim ki, yüzünü çevirdi. Korkuttum. Onu korkuttum. Bunu yapmayacaktım. Amma kendimi tutamadım. Başımı aşağı saldım ve boynundan öpdüm. Elimi belinden çektim. Göz göze gelmemek için ordan çıktım. Dışarıda temiz hava vardı. Derin bir nefes çektim. Sonra hemen içeri girdim. Onu orada yalnız bırakmamalıydım. Geldiğimde masaya geçmişti. Bizimkiler deli gibi dans ediyorlarsı. Ayşe çok mutluydu. Zehrayla göz göze gelince, gözlerini kaçırdı. İçmeye devam ediyordum. Hiç bu kadar içmemiştim. Birden biri elimdekini aldı.
Ö: bırak yaaaa. Ne karışıyorsun.
Z: sen ne yaptığını sanlyorsun. Ayşe seni böyle görmemeli. Hadi gel.
Zehra
Ömerin koluna girerek zar zorda olsa arabaya oturttum. Kemeri bağlarken sola döndü o kadar yakındık ki. Gözlerini gözlerime dikti.
Ömer sarhoş sesiyle: benden korkuyormusun?
Z: sarhoşsun. Ne konuştuğunu bilmiyosun.
Zehra
İçeri geçtim. Ayşeyi buldum.
A: canm. Abim nerde?
Z: biz biraz sahilde yuruyeceğiz. Siz gidin.
Arabaya bindim. Direksiyona geçtim. Arabayı arkaya çektim ki bizimkiler görmesinler. Ömer çok sarhoş olmuştu. Bir şarkı söyledi önce, sonra gülmeye başladı. Onu boyle görmek çok garipti. Bir saat geçti. Bizimkiler evdedirler herhalde. Saate baktım, 02 00. Çoktan uyumuçlardır. Arabayı çalıştırdım. Yavaş yavaş kullanıyordum. Eve geldik. Arabadan Ömeri indirmek çok zordu. Amma başardım. Üzerime yaslanmıştı. İçeri geçtik. Mutfaktan ses duydum. Hemen Ömerin çalışma odasına atıldık. Onu kapıya yasladım, elimle ağzını tutdum. Bana masum masum bakıyordu. Elimi ağzından çektim. Kapıyı açıp çıktık. Odaya geldik Şükür. Onu yatağa uzandırdım. Gözlerini açtı.
Ö: gerçekten bu kadar mı korkunçmuyum. Niye korkuyosun?
Z: korkmuyorum. Anladın mi korkmuyorum.
Ömer zehrayı kendine doğru çeker.
Ö: beni seviyormusun? Hıı?
Zehra
Aramızda çok az bir mesafe vardı. Sorduğu sorunun şokunu yaşıyordum. Bu kadar açık olunmaz.
Ne cevap vereceğimi de bilmiyordum.
Z: ne sevmesi. Bak bu bir oyun. Anlaşma. İş. Sevmiyorum seni. Sev- mi-yo-rum.
Belkide içimden gelenlerin soylemedim. Sevmiyorum derken içim bir cız etti.
Ö: biliyorum. Beni sevmiyosun. Amma onu... amma ben...
Zehra
Ne o? Devamı gelmedi. Uyudu. Rahatça uzattım yatağa. Kendi yorgan ve yastığımı getirdim. Üzerini örttüm. Üzerimi değiştirdim. Banyoda aynanın karşısına geçtim. Dans sahnesi aklıma geldi. Bir an kendime geldim. İçeri geçip, kanepeye uzandım
Ömer
Kalktığımda başım ağrıyordu. Dün olanları hatırlamaya çalışıyorum. Kim getirdi beni buraya. O mu? Sahi o nerede. Kanepeye baktım. Orada uyumuşdu. Üstü açıktı. Yorganı benim üzerimdeydi. Yorganı alıp üstünü örttüm. Banyoya girdim. Ne haldeydim ben boyle. Duş aldım. Sakallarımı temizledim. Saçımı tarayıp yatak odasına geçtim.
Zehra
Uyandığımda üstüm ortülmüştü. O mu? Tabii o. Uyanmışda. İn saa Allah dün olanlar dünde kalır. İçeri girdi. Daha iyi gözüküyordu.
Ö: günaydın.
Z: günaydın.
Ö: dün için özür dilerim.
Z: ben.. şey... ben üzerimi değiştiriyim.
Ömer
Telefonum çaldı. Demirdi.
Ö: efendim Demir. Ne? Eminmisin?
Zehra
Ömer telefonla konşurken birden pencereye yaslandı, sonrada bayıldı...Arkadaşlar umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bugun kitabımın 1ayı oldu. Sizlerin sayesinde bu kitabı yazdım. Çon teşekkür ederim okuduğunuz ve desteklediğinuz için A. S .K ailem. Seviliyorsunuz. )))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adını birlikte koyalım
Novela JuvenilBen seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim Parlak bir inciydin benim için Paha biçilmez bir inci Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da Beni sardigi bir anda sevdim Seni sadece selvi boyu...