12.bolum.

921 92 13
                                    

Arkadaşlar buyurun yeni bolum. Keyifli okumalar.
Bolum şarkısı
Yalın - Tatlıyla balla😍😍❤💛

Omer
Zehra bayılmıştı. Yere diz çokup başını dizlerimin ustune koydum.
Yüzü kızarmıştı ve biraz da şişmişti. Göz kapakları ama fazlasıyla şişmişdi. Kolları da kırmızıydı. Allergi galiba. Neden oldu ki? Yere baktığımda yanında bir kutu ilaç vardı ve bir kaç tanesi yanına düşmüştüler. Kucağıma alıp banyodan çıktım. Hastaneye gitmemiz lazımdı. Çok hafif olduğundan merdivenlerden hızlıca indim. Karşıma Denir çıkınca durdum.
D:Zehra? Ne oldu sana canım? Ömer ne yaptın kıza soyle ne yaptın?
Demir çok sinirli ve endişeliydi.
Ö:be ben bir şey yapmadım. Hastaneye gitmemiz lazım. Sen git arabayı hazırla.
Demur koşarak önden çıktı bende tam çıkacakken babamla Nihat geldi.
Ahmet:oğlum ne oluyor bu ne sesler boylr?
Babam Zehrayı görünce kalbini tuttu. Nihat babamın kolundan tutup doğrulttu.
Ö:Merak etme baba. Sadece alergi. Nihat babamı içeri götür. Ayşelere çok onemli bir şey olmadığı soyle. Korkmasınlar.
N:bende geliyim Ömer
Ö:sen evde kal. Demir geliyor bizimle.
Sonunda evden çıkmayı başarmıştım.
Demir Zehrayla birlikte arka koltuğa geçti bende arabayı kullanıyordum. Demir sürekli beni tehdit ediyordu. Benim bir şey yaptığımı düşünuyordu. Onu tehditlerini hiçe sayıp yola konsantre olmuşdum.
D: Zehraya bir şey olursa seni öldürürüm. Anladın mı? Hadi biraz daha hızlı.
Sonunda hastaneye geldik. Acile aldılar. Biz dışarıda bekliyorduk. Demir beklemediğim anda yakama yapıştı. Bu adam boyle değildi ne oldu buna. Elimi yakama götürüp ellerini aşağı ittim. Kim olursa osun hiç kimse Ömer Kervancıoğluna boyle davranamaz.
Ö:bir sakinleş ya. Ben hiç bir şey yapmadım. Kim bilir ne yemiş ki alergisi tutmuş.
D:alergi mi? Ne yedi bugun?
Ö:ben ne bileyim
D:doğru dürüst konuş!ne yedi?
Demir sesini yükselttiyi için uyarı aldık ve etraftaki her kes bize bakıyordu.
Ö:kahvaltı yapmadı. Daga sonra meyve yedik. Portakal muz falan
Demir başını tutarak "Portakal neden yedi ki? Bilmiyor mu alergisi olduğunu?" Dedi. Oflayarak koridorda yürümeye başladı.
Şimdi anladım neden gergin olduğunu meyve yerken. Ben ne yaptım ya? Bir de en sevdiği diyorum.
Zehrayı sedyeyle odaya aldılar. İlk ben girmek isterken Demir beni itti ve "ondan uzak dur" dedi.
Zehra
Gözümü açtığımda beyaz bir odadaydım. Ne oldu ki bana? Kalkmak isterken kolum acıdı. Koluma serum takmışdılar. Hastanede ne işim var benim. En son odadaydım,kendimi kotu his edince banyoya geçtim ve yüzümün kızardığını fark ettim. Portakal yediğim içim alergim tutmuştu. Banyodaki ilk acil çantasından alergi ilacı aldım. Başım döndü sonrası yok. Hatırlamıyorum. Kim getirdi kk beni buraya. Odaya Demir girince gülerek " Demir sen mi buldum beni?" Dedim.
D  :canım geçmiş olsun. Çok korkuttun beni. Birlikte getirdik seni hastaneye.
Z:onunla mı birlikte.
Demir kimi sorduğu anladı ve evet dedi. Yanıma sandalyeyi çekip oturdu ve elimi tuttu.
D:portakal yemişsin
Z:evet.
D:neden Zehra? Sen bilmiyor musun senin alerginin olduğunu.
Z:biliyorum Demir. Ama işte tüm ailenin yanında Ayşe ondan benim en sevdiğim meyveyi sordu,o da portakal dedi. Bende hayır değil desem hepsi şuphelenirdiler.
D:Ah Zehra . Bir keresinde de kendini düşünsen. Allah korusun daha kotu şeyler ola bilirdi.
Z:korkma kardeşim. Bir şey olmadı ki. Babamlar biliyorlar mı?
D:hayır ben bir şey soylemedim. Endişelenmesinler.
Z:doğru yapmışsın.
Odaya o da girdi. Demir onu görünce dişlerini sıktı. Sinirlenince hep boyle yapardı.
Ö:geçmiş olsun. Ben bilmiyordum...
Z:onemli değil. Geç otur.
Demir gözleriyle "neden " diye sorduğunsa bende gözlerimle "sinirlenme" dedim. Boyle arkadaşdık işte, gözlerimizle konuşurduk.
Ö: ben bizimkilere haber vereyim.
Z:bizimkilere bir şey soyleme.
Ö:tamam.
O odadan çıktıktan sonra hemşire içeri girdi. Serum bitmişti. Onu çıkarıp koluma bir iğne daha yaptı daha sonra " ne zaman isterseniz çıka bilirsiniz" dedi.
Z: Demor lutfen çıkalım. Sıkıldım burada.
D:biraz uzan kendine gel sonra.
Z:tamam ama yarım saat fazla yok
D:tamam kardeşim.
Demir de odadan çıktı. Omer biraz geçtikten sonra içeri girdi.
Z:işlemleri hall etdiysen çıka biliriz.
Ö:sen iyi misin?
Z:evet.
Ö:ben ö ö özür dilerim.
Z:onemli değil. Ama o gun eger hazırladığım listeyi dikkatli okusaydın portakala alergim olduğunu en sevdiğim meyvenin de çilek olduğunu bilirdin.
Ö:sanki sen benim listemi ezberledin de bir de bana laf atıyorsun.
Z:en sevdiğin meyve portakal, yumurtaya da alergin var.
Mors olmuştu işte. Hiç bir şey demeden odadan çıktı.
Ömer
Rezil oldum. Offff. Bor de ikinci kez özür diledim. Hemde düşmanımım torunundan. Bunu da araştırmalıyım. Belki de yalandır.
Zehra
Demir beni kucağına almak istedi ama ben kendimi iyi hiss etdiğimi soyleyerek kendim yürüdüm. Sol yarafımda o,sağ tarafımda da Demir vardı. Dışarı çıkınca biraz soğuk olduğu için kollarımı borleştirdim. Ama beklemediğim bir anda ikiside ceketini omzuma attı. İlk once Demire baktım daha sonra ona.  İkisine de teşekkur ederek yürümeye devam ettim. Demir benim için kapıyı açıp daha sonrada arabaya binmeme yardım etti.
D:Zehra ben eve gidiyorum. Leyla biraz halsizmiş. Eger bir şey lazım olursa ara.
Z:Leyla iyi mi? Onemli bir şey değil oyle mi?
D:merak etme. Biraz halsiz. Hadi ben  gittim.
Demir alnımdan öpüp uzaklaştı.
Ömer
Yolculuk sessizlikle sürdü. Eve gelince ben inmesine yardım ettim. Eve girdiğimuzde kapıda bizi Ayşe karşıladı.
A:canım iyi misin?
Z: iyiyim canım. Merak etme.
A:abicim geçin içeri her kes salonda.
Ö:canım  biz odaya çıkalım. Zehra uzansın dinlensin.
Ahmet:geldiniz mi çocuklar. Geçmiş olsun kızım.
Babam Zehra sarıldı.
Z:sağ ol Ahmet baba. İyiyim. Merak etmeyin.
Ahm:çok korktum kızım. Şukur iyisin.
Ö:baba ben Zehrayı odaya götüreyim.
Ahm:tabii oğlum
Ayşr:bende Hediye ablaya size yemek hazırlamasını soyleyeyim
Ö:canım ben aç değilim,ama Zehraya çorba yapsa iyi olur. Az yağlı olsun.
A:tamam abicim.
Zehra
Odaya geldik. Koltuğa geçip oturdum.
Ö:gel yatağa uzan.
Z:hayır ustemiyorum. Boyle iyi.
Ö:sen bilirsin. Su getireyim mi?
Z:hiç bir şey istemiyorum.
Odadan çıktı. Biraz daha rahat olması için başımı koltuğun kenarına yasladım ve gözlerimi kapattım. Elimi boynuma götürdüm. Oradaki boşluk beni huzursuz ediyordu. Annemden kalan tek hatıra ve ben onu kaybettim. Ugur getiren koıyemdi o benim. Annemin uğuru.
Ömer
Aşağı indim ve evdekilere toza karşı alergisinin olduğunu dedim. Mutfağa geçtim ve Hediye ablanın hazırladığı tepsiyi alıp odama çıktım. Pdaya girdiöimde onu koltukta uyuduğunu gördüm. Eli boynundaydı. Birden aklıma kolyesi geldi. Ben onu tamamen unutmuşum. Ne yapsam versem mk acaba? Ya bilerekten vermediğimi düşümse. Aklıma gelen fikirle odadan çıktım.
Zehra
Gözlerimi açtığımda onun gözleriyle buluştum. Bu kadar yakın olmak... Gözlerimi gözlerinden çekip "ne yapıyorsun " diye sordum.
Ö:ben çorba getirdim iç istersen soyumasın. Bem aşağıdayım
Z:teşekkur ederim.
Odadan koşar adımlarla çıktı. Elimi açtığımda bir şey yere düştü.Kolyem. Ama nasıl oldu bu? O mu? Yok canım daha neler. Hem kolyem onda ne arıyordu ki? Belki de...
Ömer
Odadan çıkınca heyecandan ne yapacağımı şaşırmışdım. Hakikaten ben neden heyecanlandım? Onun gozleri... çok güzeldi

adını birlikte koyalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin