50.bolum

611 69 52
                                    

Sonunda aylar önce yazdığım o canhıraş bölüme geldik😢ayrılık zordur,ama kavuşunca hemen unutulur,hiç öyle bir şey olmamış gibi gelir insana😍ayrılıklar bazen iyidir,sevdiğinin kıymetini daha çok bilirsin o anlarda,onsuz asla yaşamayacağını,nefes alamayacağını...

Iyi okumalar❤❤❤

Ömer

İşten eve geldiğimde hemen odamıza çıktım. Zehraya yalnış davranmıştım,belli ki hassas bir dönem geçiriyor. O tokadı hakkettim galiba.  Evde bugün hiç kimse yoktu,bir tek Hediye ablayı mutfakta gördüm.Yatak odasına elimde kocaman çiçekle girdim. Ondan özür dileyecektim,bu da özür çiçeğiydi.

"Ben geldim sevgilimmm"

Yatak odası boştu,banyoda ve giysi odasında da yoktu. Daha 2 saat bundan önce konuşmuştuk,evdeyim demişti. Telefonu cebimden çıkarıp aradım ama ulaşamadım. Neyse ben üstümü değiştireyim bari. Salona indiğimde Hediye ablayı gördüm.

"İyi günler Ömer bey oğlum."
"İyi günler Hediye abla,evde kimse yok mu?"
"Ahmet beyle Müzeyyen hanım tekneyle denize açılacaktılar,Nihatla Ayşe de ikizler için alışverişe çıktılar."
"Sen nereye gidiyorsun Hediye abla?"
"Biz Ökkeşle hastaneye gidiyoruz,rutin kontrolleri yapacağız."
"Anladım,peki Zehranın nereye gittiğinden haberin var mı?"
"Haberim yok Ömer oğlum,1 saat bundan önce çıktı."
"Tamam Hediye abla,ben seni tutmayayım."

Hediye abla gittikten sonra yine Zehrayı aradım,ama telefonu kapalıydı. Şarjı bitmiştir herhalde. Mutfağa geçip su içtim ve odamıza geri döndüm. Dün gece uyuyamadığım  için uykum vardı. Yatağa uzanıp sadece dinlenecektim ama uykuya daldım.

2 saat sonra

Ani gelen sesle uyandım. Zehra elindeki parfum şişesini yere düşürmüştü. Yataktan kalktığımda kenarda bavul gördüm.
''Sevgilim geldin mi? Neredeydin,seni çok merak ettim."
Bir şey demeden bavulunu toplamaya devam etti.
"Canım bir yere mi gidiyoruz,yoksa senin canın yine mi kaçamak yapmak istedi?"
Yine cevap vermemişti. Sonunda sabrım tükendi. Kolundan tutup kendime çevirdim.
"Zehra sana diyorum,bu bavul neyin nesi?"
Kollarımın arasından kurtulup "bana dokunma lutfen" dedi.
"Anlamadım? Nasıl yani dokunma? Zehra sen iyi misin? Ne oldu yine?"

"Artık karı koca olmayacağımız için bana dokunman yalnış"

Benim karım ne güzel şaka yapıyor,biraz daha ciddi olsa inanacağım Vallahi.

"Hahaha çok güldüm sevgilim,şaka yaptığın o kadar belli ki. Hmm hmm bitti şaka,hadi gel sarılayım sana,o kadar çok özledim ki seni. Hem ben sabah olanlar için özür dileyecektim"
Kollarımı açıp bana sarılmasını beklerken o beni hiç takmayıp cebinden bir kağıt çıkardı.

"Şaka yapmıyorum Ömer. Bugün ayın kaçı?"
"11 eylül sevgilim. Doğum gününe daha var,evlilik yıl dönümümüz değil,ilk tanışmamızı kutladık. Eee bugün ne olmuş ki?"
Ciddiyetini bozmadan bir adım öne attı ve kağıtı bana uzattı. Kağıtı elinden alıp açtım. Bu sözleşmeydi,ama bu gerçeğiydi,bizim beraber yırttığımız değildi.

"Bu...bu sözleşme..."

"Evet...kopya değil asılı."

Kağıtı geri katlayarak "bunu neden getirdin ki,hükmü olmayan bir sözleşme zaten. Ha tamam anladım. Sen bunu da yırtalım diyorsun,bir dakika ben hemen hall ederim."dedim ve tam kağıtı yırtıyordum ki elimden sertçe aldı.
"Ömer tam 1 yıl oldu,bitti..."

Kalbim sıkışmaya başlamıştı,bunun yanında da bir de kolum uyuştu. Kolumu oynatarak güldüm,bütün bunların koca bir eşşek şakası olduğuna inanmaya çalışarak.

adını birlikte koyalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin