49.bolum

572 66 84
                                    

Mirhabaaa😄ben geldimmm
Yarın da bölüm paylaşacağım,bu aralar böyle olacak,haftaya 2-3 bölüm paylaşmaya çalışacağım😄

İyi okumalar😙😙😙

Zehra

Birisi belime silah dayayarak siyah bir arabaya kadar götürdü.

"Aç kapıyı ve bin. Unutma bir yalnış hareket hem sen,hem kocan... hem de bebeğin ölecek"

Bebeğim mi? Ama...ama bu nasıl olur? Hangi oyunun içindeyim ben böyle?

Arabanın kapısımı açıp arka koltuğa oturdum. Kapıyı kapatmadan önce ağzıma bir şey bastı. Git gide bayılırken o nefret dolu gözlerle karşılaştım.

"İntikam zamanı, Zehra intikam"

Ömer

Zehraya aslında yalan söylemiştim. Bugün hiç toplantım yoktu. Boş boş oturmuştum. Bir kaç imza atılacak dosya vardı,onları da hall edip Zehramı aradım. Telefonu kapalıydı. Uyuyor mu ki acaba? Sabah da doymamıştı uykuya. Evi arayıp Hediye ablaya sordum. Evde olmadığını söyleyince meraklanmıştım. Bugün evde olacağını söylemişti,nereye gider ki? Arkadaşlarıyla belki buluşacak? En iyisi Ecenin kafesine gitmek,belki oradadır,hem eğer oradaysa belki yine bir sürpriz yaparım.

Arabada giderken Zehra aramıştı.

"Sevgilim,bende şimdi kafeye gidiyordum,umarım oradasın"

"Ömer gitme oraya,ben orada değilim"

"Tamam o zaman sen neredeysen ise ben oraya geleyim."

"Benim işim var"

"Ne işiymiş bu?"

....

"Zehra orada mısın? Sana soruyorum,ne işi?"

"...seni ilgilendirmez"

"Bekle arabayı durdurayım,böyle konuşamıyorum"

Zehra sesini yükselterek  "durma...durma,yani ben geleceğim eve,sen git geliyorum,ama durma" dedi.

"Zehra sen gerçekten iyi misin?"

"İyiyim dedim ya,kaç kere sordun. İyiyim. Kapatıyorum"

"Zehra bir dakika...''

Kapattı,yüzüme kapattı.
Neden sert tepki verdi ki? Eve gidince anlarız işin aslını.

Zehra

Taksiyle eve gelmiştim. Konağın bahçesinde yürürken karnımın ağrısı dayanılmaz oldu. En yakın ağaca tutunup derin nefes aldım.İçimdeki acıyı anlatacak bir kelime yoktu. Bir zamanlar Leyla dediği gibi "içim bom boş"du. Zar zor ayaklarımı sürükleyerek kapıya kadar geldim.Zile basmadan önce göz yaşlarımı sildim ve saçlarımı düzelttim. Üzerimdeki elbise de kirlenmişti,eteğini temizledim.

Kapıyı Ayşe açmıştı. Sıcakkanlı gülümsemesiyle "hoş geldin canım" dedi ve bana sarıldı. Hiç bir şey demeden soğuk ses tonuyla "odamda olacağım" dedim ve yukarı çıktım. Elbisemdeki kanı görmemesi için adınlarımı hızlandırdım.

Yatak odasında Ömer ola bileceği için ağlamadım. Yumruğumu sıkıp odaya girdim. Ömer burada değildi iyi ki,çunki hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Sesim duyulmasın diye koşarak banyoya geldim ve kapıyı kapatıp yere çöktüm. Sesimim duyula bileceğini düşünüp suyu açtım. İçten içe çığlık atarken elimi yumruk yaparak yere vuruyordum.

Canım gidiyordu benim,nefes alamıyordum doğru dürüst. Hele yapacaklarımı düşünüp daha  çok kötü olmuştum. Ben bunu nasıl yapacağım? Elimi karnıma götürdüm,hala ıslaktı üstüm. Ayağa kalktığımda oturduğum yerde kan lekesini gördüm. Bebeğim...bebeğim öldü. Bir bebeğin daha canına kıydı o şeytan. Bu sefer yapamadım,olmadı,ailemi koruyamadım. Her şeyi planlamış,burnumuzun dibind kadar gelmiş,defileyi mahvetmeye çalışmış. Ecenin kafesine kadar bile gelmiş,ben nasıl farkedemedim.

adını birlikte koyalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin