51.bolum

532 66 42
                                    

İyi okumalar

Zehra

Kapıyı açıp içeri girince hemen hapşurmuşdum. Işığı açıp bavulumu elime alıp salona geçtim. Her taraf tozun içindeydi. Kanepemin üstüne attığım beyaz çarşaf sönük sarı rengindeydi. Çarşafı çekip büktüm ve köşeye attım. Üzerimdeki ceketi  çıkarıp koltuğun üzerine attım kendimde kanepeye uzandım. Dizlerimi kendime doğru çekip gözlerimi kapattım. Ömerin o hali gözümün önünden gitmiyordu. Benim yüzümden oldu her şey. Onun hayatına girmemeliydim,hayatını mahvettim,ona hep zarar verdim. Kendimden nefret ediyorum,ona o kadar acı verdim. Keşke tanışmasaydık,ben hep burada kalsaydım,yalnız yaşasaydım,belki Ömer daha mutlu olurdu. Kendimi asla affetmeyeceğim. Bir intikam yüzünden ailemi kaybettim,hayatımın anlamını yitirdim,çocuğumu kaybettim...

Ben güçsüzdüm artık,hiç bir şey yapamayacak kadar güçsüz. Kendimi ve ailemi koruyamadım. Ömere baba olacağını söyleyemedim bile,duysa kim bilir nasıl mutlu olurdu. Ama öğrense daha zor olacaktı ayrılmamız,benden belki vazgeçerdi,ama çocuğumuzdan asla.

Zaten artık o da yok,gitti,bebeğim benim öldü. Leyla bebeğini kaybettiğinde yaşadığı acının büyük olduğunu biliyordum,ama bunu yaşamak daha da korkunç ve dayanılmaz. İçim bomboştu,kalbimi söküp atmıştılar sanki. Artık nefes almanın,yaşamanım bir anlamı kalmamıştı.

●●●

10 gün sonra

Uyuyamıyorum...Gerçi çok takılmıyorum uyuma sorunuma. Geldiğim günden beri kahve içiyordum. Sehpanın üzeri,kahve lekesi kesmiş kupalarla doluydu ve tabii ki saçlarla. Şu an kıpırdayınca kolumu bir şey kıdıkladı,galiba o da saçlarımdı. Evet saçlarımı kesmiştim,düzensizce,elime geçen ilk makasla saçlarımı kesmiştim. Rüyamda Ömerin saçlarımı okşamasını görünce uyandım ve hışımla saçlarımı kestim. Yıllardır özenle uzattığım saçlarımı kesince pişman oldum mu? Bir gram bile pişmanlık hissi duymuyorum,eğer Ömer onlara dokunmuyorsa neyime gerekti ki saçlarım. Bugün avukat aradı,boşamışlar bizi. Sözleşmeye göre tarafların imzası bile gerekmiyormuş. Avukata Ömeri sorduğuğumda,hastanede yattığını söyledi. Acaba boşandığımızı öğrendi mi? Öğrense daha da çok dağılacak. Keşke bir çözüm yolunu bulsaydım,keşke...

İki gündür kahvem de bittiği için uykuma geri dönmüştüm. Bu sefer de saatlerce uyuyordum. Bugün yine kanepede uyuya kalmışım. Geldiğim günden beri bir kaç kez kalktım,su  içip yeniden yattım.Her şeyi unutmak istercesine uyudum,gözlerimi her kapattığımda Ömerle geçirdiğimiz o güzel günler geliyordu gözümün önüne. Yine gözlerimi kapattım,belki de her defa yaşadıklarımızı unutmamak için yapıyordum bunları. Gözlerimin içi yanıyordu,artık dayanamıyordum. Kanepeden kalkıp sehpanın üzerindeki vazoyu duvara fırlattım ve "Allah kahretsin"diye bağırdım.

Vazonun parçalarını yerden toplayıp yine duvara fırlattım,küçük olanları her tarafa dağıttım bağırarak "dayanamıyorum Allah kahretsin dayanamıyorum".

Her hareket ettiğimde ayağım acıyordu. Sonunda güçsüz düşüp yere yığıldım. Dizlerim vazo kırıklarından parçalanmıştı,kollarım,ellerim her tarafım kan içindeydi. Bu sefer onun bana yaptıklarımı hatırladım,o lanet günü. O günde böyle kanlar içindeydim,karnıma atılan tekme,kendimi kaybetmem,güçsüzce onun benden intikam almasını izlemem. Ayağa kalkıp balkona çıktım,artık dayanamıyordum bu acıya. Her şeyimi kaybetmiştim ben,yaşamamın bir anlamı yoktu. Balkon açık olduğu için başımı dışarı çıkardığında üşüdüm. Gökyüzü kara bulutlarla doluydu,birazdan yağmur da yağacaktı. Biraz daha ireli çıkınca ellerimi iki tarafa doğru açtım. Avucumun içine bir kaç damla düştü,sonra da güçlü yağmur yağmaya başladı. Üstümdeki siyah bol elbisem sırılsıklam olmuşdu,hastalanacaktım,ama ne fark eder,zaten biraz sonra öleceğim. Bir adım daha öne attım,aşağı baktığımda başım dönmüştü.

adını birlikte koyalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin