adını birlikte koyalım

18.bolum

İyi okumalar😊

Zehra
Uyandığımda her tarafım ağrıyordu. Başım çatlayacàk gibiydi. Yine soğuk. Titriyorum. Üzerimde sadece Ömerin tişortu ve kendi pijamam vardı. Onun kokusu. Aşık olduğum kokusu. Hala anlamıyordum, neden beni dinlemedi. Ne boşanması? Beni sevmiyor muydu? Dün olanlar aklıma gelince göz yaşlarımı tutamadım.
Flashback
Zehra
Uyandım. Başımı Ömerin göğsüne koymuşdum. İtiraf etmiştik. Bir birimizi ne kadar çok sevdiğimizi itiraf etmiştik. Susamıştım. Başımı kaldırdım masanın üstüne baktım. Su yoktu. Yataktan sakince kalkıp aşağı indim. Çok karanlıktı. Mutfağa bir kaç adım kalmışdı ki, başıma bir şey vurdular. Bayıldım.
------------
Gözümü açtığımda arabadaydım. Aynadan onu gördüm. YENER?  Nasıl olur bu? Nereden buldu beni?
Z: bırak beni. Nereye götürüyorsun. Bırak.
Y: oooo uyandın mı? Gideceğimiz yer sürpriz. Uslu uslu otur.
Z: nasıl yaptın bunu hıı? Senden nefret ediyorum.
Y: geldik işte. Bir süre burada kalıcağız sonrada gideriz buralardan. Sen ve ben. Karım olacaksın.
Z: ölürüm de asla. Ben seni sevmiyorum.
Yener boğazımı sıktı
Y: peki onu? O züppeyi seviyormusun?
Sen benimsin. Benim. Hiç kimseye yar etmem seni.
Boğazımı bırakıp içeri sürükledi beni. Uçuk bir evdi. İçerisi karanlıktı. Beni yere itti. Elimi kolumu bağladı.
Birden içeri Beton girdi.
Y: Beton, sen burada kal ben o işi halledip gelicem. Zehram sana emanet.
Yener gitti. Kaç saat geçtiğini bilmiyorum. Ağlayarak uyuya kalmıştım. Beton bana su getirdi. Ellerrimi çözmesini istedim. Çok şaşırdım. Çözdü. Kusura bakma Beton bunu  yapmak zorundayım. Arkada bulunan odun parçasıyla başına vurdum. Kapı açıktı. Hemen oradan çıktım. Ormanlık bir yerdi. Ana yola çıkmalıyım. Deli gibi koşuyordum, arkama bakmadan. İşte çıktım ormandan. Şansıma bir araba geçiyordu. Elimi sallayıp durdurdum. Arabadan genç bir adam indi
G.a: hanımefendi iyimisiniz?
Z: kaçırdılar beni. Yener kaçırdı. Ne olur telefonunu ver. Aramam lazım.
Adam telefonunu bana verdi. Hemem Ömeri aradım. Açtı ve bana ne kadar nefret ettiğini, beni boşayacağını dedi.
Z: sana ihtiyacım var... kapattı.
Birden arkamdan Yenerin sesini duydum. Yanımdaki adam baktım.
Z: ne olur yardım et. O kötü biri.
Y: demek kaçıyorsun Zehra.
Elini bağla şunun Şahin.
Ş: tamam abi.
Z: nasıl? Sen? İmdatt...... Kurtarın beni.
Bağırmamım hiç bir anlamı yoktu. Buradan hiç kimse geçmez. Pislik ellerimi bağladı. Yeniden o eve götürdüler.
Flashback son
Yener içeri girdi. Bana yaklaştı. Elini alnıma koydu. Ateşim vardı. Bana su verdi. Amma ben suyu onun yüzüne fırlattım. Bana tokat attı.
Z: seni asla sevmeyeceğim. Ölsem bile. Ben ömrümün sonunadek onu sevecem. Anladın mı? Aptal.
Yenerden bunu beklemezdim. Beni kaldırdı. Ve bir tokat daha. Yere attı. Boğazımı sıkdı. Nefesim kesiliyordu. Ölüyordum. Son sözüm bile ''Ömer'' oldu. Gözlerim kapandı.
Ömer
Evet geldim. Nyu yorkdayım. Bambaşka bir şehir. Belkide hayat. Evime geldim. İçerisi tozun içindeydi. Servisi arayıp temizlikçi istedim. Odama geçtim. Yatağın üzerindeki çarşafları çektim. Komodinin üzerinde benim Ayşeyle fotoğrafım vardı. Bir tane foto daha. Bu fotoğrafın benim için yeri başkaydı. Burda hepimiz mutluyuz huzurluyuz. Annem, kucağında Ayşe,.babam, ben. Dalıp gitmiştim. Kapı çaldı. Temizlikçiler geldi. Bende dışarı çıktım. Kaç saattir dolaşıyordum. Saate baktığımda 23 00. Eve geri döndüm. Acıkmıştım. Mutfağa geçip makarna yaptım. Tıpkı 5 yıl önce burada öğrenci olarak kaldığım yıllardakı gibi. Ortalığı toplayıp, odama geçtim. Gözlerimi kapattım. Amma o gözümün onünden gitmiyor. Biliyorum, zor olacak unutmak. Amma buna yapacağım. O seni terk edip gitti Ömer. Bunu kendime her zaman hatırlatacağım. Çok yorgun olduğumdan hemen uyudum.

Demir
Tayfun kamera kayıtlarından arabanın pilakasını almıştı. Şimdide yerini tespit ettiler. Operasyon hazırladılar. Leylayla biz karakoldaydık.
L: Demir bizde gidelim ne olur.
D: olmaz Leyla. Biz şimdi gidersek her şeyi mahv ederiz. Bu bir operasyon Ieyla.
L: yaa Zehrayı bulurlarsa ona orada biri yardım etmeli. Kız kim bilir ne haldedir şimdi. Ne olur, Demir.
D: tamam amma bensiz hiç bir şey yapmayacaksın. Anlaşdık mı?
L: tamam. Demir, Zehrayı bulacağız di mi? Ben onu kaybedemem.
Demir Leylaya sarılarak: tabii bulacağız. Hiç bir şey olmayacak. Merak etme.