adını birlikte koyalım

19.bolum

Kusura bakmayın,bu bolum biraz geç geldi. Bu aralar çok yoğunum. Yeni bolumu beğenirsiniz İn saa Allah.
Bolum şarkısı
Buray-adım adım

Omer
Kazanmanın verdiği sevincle içeri gulerek girdim. Karşıma Ayşe çıktı.

A: abicim keyfin yerinde bakıyorum, sabah gergindin.
Ö:yoo gergin degildim,sadece yorgundum.
A: Zehra nerede? Seni arıyordu.
Zehra içeri girer saçı başı dağılmış şekilde.

A: Zehra? İyi misin sen? 
Z:iyiyim canım spor salonundaydım.
A: spor salonunda mı? Ne arıyordun ki orada?
Ö: canım,benimle birlikteydi. Biraz çalıştık
A: sporu seven çift,ooooo

Zehra utanıp başını aşağı eğdi.
Ö:canım biz odada olacağız,yemeğe birazdan geliriz
A:tamam abicim.

Zehra

Odaya gelene kadar saçlarımı elimle tarıyordum. Allah bilir şimdi ne haldedirler. Ömer spor salonundan çıktıktan sonra ben sinirimden bir iki yumruk daha attım kum torbasına ve biraz kendimi hırpaladım. O odaya geçti bende giysi odasına geçip uzerimi değiştirdim. Odaya geri donduğumde Ömer yoktu. Banyoyadadır herhalde. Koltuğa geçip oturdum ve akşam neler olacağını dertli dertli düşünmeye başladım. O sırada Ömerin telefonu çaldı. Açmak konusunda biraz tereddüt ettim. 3-4 kez daha çaldı telefon,belki onemli bir şeydir diye açmak mecburiyetinde kaldım.
Z:alo? Kimsiniz?
X:...
Z:kimsiniz?
X....
Kapattı. Kim aradı ki?
İçeri Ömer girdi. Elindeki havluyla saçlarını kurutmaya çalışıyordu. Elimde telefonunu gordu.
Ö:telefonumun senin elinde ne işi var?
Z:birisi seni arıyordu,bende onemlidir diye açtım ama cevap vermediler. Bu arada bilinmeyen numaradan arıyordular.
Ömer
Bu aralar birisi beni bilinmeyen numaradan arıyordu. Her defasında ses çıkarmıyordu.
Ö:tamam anladım.
Z:sen saçını kurut daha sonra aşağı ineriz.
Zehra
Ömer uzun saçlarıyla çok uğraşıyordu. Havluyla anca akşama kurular saçlarını. Banyodan saç kurutma makinesini getirdim ve ona uzattım.
Ö:bu ne?
Z:mutfak robotu
Ö:hı?
Z:bu kadar saçma soru gormedim, gormuyor musun saç kurutma makinesi
Ö:onu anladım da. Neden getirdin ki?
Z:saçların oyle kurumaz,dışarı da boyle nemli saçlarla çıkarsan üşütürsün. Al bununla kurut.
Ömer
Demek beni düşünüyor. Dudaklarımı bir birine bastırarak ayağa kalktım. Şu an gülmemelisin.
Ö:tamam ben kuruturum.
Zehra
Ömer saçını kuruttu sonunda ve bizde odadan çıktık.
Z:bence saçlarını kısaltsan iyi olur.
Ö:yakışmıyor mu boyle?
Z:yoo her türlü yakışır da...
Allahım ben ne dedim? Karşımda durup muzipçe guldu.
Ö:her türlü diyorsun?
Z:yani rengi çok uyumlu teninle.

Ya ben rezil oldum, nereden çıktı bu saç meselesi.
Ömer
Şu an domates gibi kıp kırmızı olmuşdu. Utanınca bile ayrı guzel oluyor. Tamam daha fazla utandırma kızı Ömer.
Ö:aslında bende kısa seviyorum,bu aralar fırsat bulamadım kuafore gitmeye.
Z:anladım.

Ömer
Yemekten sonra ben çalışma odasına geçtim ve tamamlanması gereken raporları inceledim. Bir türlü konsantre olamamamın sebebi her zamanki gibi Zehraydı. Spor salonunda ona o kadar yakın olurken, benim kalbimde onun kalbi gibi hızlı atıyordu. İyi ki fark etmedi.

Zehra
Odada volta atıyordum. Ya bir insan bu kadar rezil olur mu? Ben çok kotu rezil oldum. Aynanın karşısına geçip yüzüme baktım. Kırmızıyım yine. Makyaj çantamdan pek fazla kullanmadığım fondoteni çıkarttım,tam yüzüme sürüyordum ki Ömer içeri girdi. O an elimdeki fondoteni yere düşürdüm. Yerden kaldırmak için eğildiğimde o da eğildi ve yine goz goze geldik. Heyecanlanma Zehra,sakin ol.
Z:ben alırım.
Elimdeki fondoteni makyaj çantasına attım ve odadan çıkmağa yeltendim. Kapının yanındaki uzun vazoya çarptım ve vazo kırıldı. İçimi çekerek arkaya atladım.
Z:ben çok özür dilerim,istemeden oldu.
Ö:tamam dokunma ben toplarım,sen kotu gözüküyorsun. Hasta mısın?
Z:ben iyiyim, gerçekten  iyiyim. Toplarım şimdi.
Ben yerdeki vazonun buyuk kırıklarını elimle topladım,o sırada Ömerde küçükleri topluyordu.
Ömer