Bölüme başlamadan önce ; Size göre ' aşk' kavramının tanımını yapar mısınız? Beğendiğim cümlelere bölümlerde yer vermek istiyorum. Ve satır içi yorumlarınızdan rica etsem?
"Ön kapının önünde bir araba bekletin, basını orada oyalayın. Biz arka kapıdan çıkacağız."
"Nasıl isterseniz Mert Bey. "
Mert, ceketini aldı ve yaralarına dikkat ederek üzerine geçirdi.
Burcu ile konuştuktan sonra Hakan Demir de onun yanına gelmiş ve uzun uzun konuşmuşlardı. Hakan, Mert'i ikna etmeyi başarmıştı. Mantığı bu kararın doğruluğunu onaylıyordu ancak kalbi oldukça memnuniyetsizdi. İçinden bir ses "Mira için ve o adamın içinin rahat etmesi için bunu yapmalısın." dese de bir başka ses durmadan " Burcu ile aynı evde yaşamayı nasıl kabul edebilirsin, aptal mısın?" diyerek kendisini aşağılıyordu. Ancak düşündüğü zaman, onların evinde kalması yalnızca Mira içindi. Kardeşi biraz olsun kendini toparladığında artık buna gerek kalmayacak, son verebilecekti.
Mert, kapıdan çıkmadan önce son kez dönüp hastane odasına baktı. Kaç gündür burada kalıyordu. Bedenen henüz tam anlamıyla sağlığına kavuşmamıştı ancak sargılarından bir kısmı çıkartılmış, yaralarının birkaçı az da olsa iyileşmişti. Daha iyi olabilmesi için hâlâ zamana gerek vardı.
Mert, alt kata indi ve Mira'nın odasına girdi. Hakan Demir, Burcu ve Mira kendisini bekliyorlardı.
Burcu kendisine karşı bir duvar örmüştü ancak o duvar yalnızca kendisini korumak için değil, aynı zamanda Mert'i de korumak için örülmüş bir duvardı. Mert o duvarın arkasına ilk defa o konuşma esnasında geçebilmeyi başarmış ancak Burcu geçmişin asla bu güne bulaşamayacağı konusunda kesin tavrını koymuştu. Genç adam düşündüğü zaman Burcu'nun haklı olduğu oldukça yalın bir gerçekti. Geçmişi açmak acı vermekten başka bir işe yaramayacaktı.
"Hazır mısın oğlum?" diye sorduğunda, Mert başını olumlu anlamda salladı ve kapıda bekleyen adamına işaret verdi. Adam, anında gelip odada ki valizleri alıp çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...