Yeni bölüm, 42. Bölüm 'ün oy ve yorum sınırı geçildiğinde gelecektir."Sen ciddi misin? Gizli gizli girdiğin ameliyathane katında bana evlenme teklifi ediyorsun öyle mi Karan ? Üstelik geçen günün sabahında bir psikopat tarafından kaçırıldım, bıçaklandım, ameliyattan henüz yeni çıktım ve tam olarak kendime gelemedim bile." dedi ve elini başına dayadı Burcu. Gözlerinin üzerinde bir ağırlık vardı, başı ağrıyordu, görüşü bulanıklaşıyordu ara sıra ve midesi de bulanıyordu. Tüm bunlara karşın, karşısında elinde Elmas Karan 'ın gösterişli yüzüğünü tutan ve ona evlenme teklifi eden bir adet Mert Karan vardı.
Mert gülümsedi ve Burcu' nun elinin üzerine küçük bir öpücük kondurdu. "Güzelim, ben de romantik bir evlilik teklifi etmeyi isterdim sana fakat yaşadığımız onlarca şeyden sonra romatizmden daha çok birbirimize ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." dedi Mert ve onun saatler süren ısrarını kıramayıp onu gizli gizli kata sokan genç hemşireye göz ucuyla baktı. Genç kadın sürekli etrafı gözetliyor ve oldukça tedirgin görünüyordu." Üstelik hemen bir cevap vermen gerek. Zira zamanım çoktan bitti. Hemşire birazdan beni kovmaya gelecek."
Burcu, Mert 'e baktı ve gülümsedi. Annesi ile babasının hep tuhaf bir hikayesi olmuştu, tuhaf, rastlanılması zor şeyler yaşamış, aşklarını ve evliliklerini sürdürmüşlerdi şimdiye kadar . Galiba bu yönlerini kendisine de bulaştırmışlardı. Zira genç kadın dünyada bu şartlar altında evlilik teklifi alan başka bir kadın olduğunu , hiç sanmıyordu.
Burcu Demir yutkundu ve Mert 'in elini tuttu. Dili damağı kurumuştu, ciğerleri yanıyordu. "Evlilik teklifini kabul ederim Karan ama bir şartım var."
Karanlık ve korku dolu geçen günlerden herkese merhaba. İstanbul' da yaşayan ve benimle aynı korku ve paniği paylaşan, paylaşmış olan herkese geçmiş olsun diyorum.
Depreme okulda yakalananlardan biri oldum. Hayat gerçekten çok garip. Yaşama pamuk ipliği ile bağlı olup, o zayıf bağın üzerine onlarca hayal, onlarca plan, onlarca hedef inşa ediyoruz. Uzun zaman önce izlediğim deprem belgeselinde, depremi yaşamış ve kurtulmuş olan biri " Gün aydınlanmaya başladığında, enkazın altından sürekli çalan alarmların sesi geliyordu." demişti. Derse girmeden hemen önce, okul lavabosunda rujumu tazelemeye çalışıp taşırınca da , düzeltene kadar derse geç kalacağımı düşünüp, onlarca lanet okurken sadece on dakika sonra her yerin beşik gibi sallanacağını aklımın ucundan bile geçirmemiştim.
Deprem sonrası anında şebekeler kesildi, internet çekmiyordu. Oluşan kaos, her yerin birbirine karışması, toplu taşıma seferlerinin aksaması, trafiğin felç olması ile birlikte saatlerce eve gidemedim, ailemle ve arkadaşlarımla iletişim de kuramadım hiçbir şekilde. Zaten akşam eve ulaşmayı başardığımda da yine saatlerce eve giremedim. Sonrasında onlarca artçı deprem oldu, birçoğunu hissettim. Bu gün öğleden sonra bildiğiniz üzere yine bir artçı deprem oldu. Yine herkesin bildiği üzere büyük bir Marmara depremi bekleniyor. Psikolojinin bozulması için yarım saat bir haber kanalını izlemek bile yetiyor maalesef bu günlerde. Allah korusun, daha büyük bir depremde halimiz ne olur tahmin edemiyorum. Ölen şanslı sayılır herhalde.
Gerçekten günlerdir diken üstündeyim, diken üstündeyiz. Yüreğim hep ağzımda. Telefonumun şarjı biraz azalınca panik oluyorum, gözüm sürekli avizelerde, duş almaya bile korkuyorum o esnada olur diye, geceleri uyuyamıyorum, dalıp kalkınca son dakika haberlerine bakıyorum hemen uyurken acaba artçı sarsıntı falan olmuş mu diye. Kimseye belli etmemeye çalışıyorum fakat içten içe çok korkuyorum. Bir de binamız 1999 depreminden önce inşa edilmiş olduğu için de korkum üç katına falan yükseliyor.
Yani oldukça zor zamanlar geçiyor buralarda . Aynı korkuları paylaştığımız herkese, hepimize tekrardan geçmiş olsun diyorum. İnşallah Allah bir daha göstermez, daha büyük bir deprem ya da felaket yaşanmaz.
Bu arada deprem olur olmaz beni de unutmayıp durumumu sorup, bana onlarca mesaj atmış olan ipekdogan41 'e teşekkür ediyorum tekrardan. :)
Bölümde görüşmek dileğiyle... Kısmet olmazsa da beni unutmayın lütfen. :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...