Merhaba. Dün Wattpad ' de bir sorun vardı. ÇAOM silindi. Evet, bildiğiniz silindi. Taslaklarda, çalışmalarda hiçbir yerde yoktu. Bildirim sayfasında açmaya çalışınca da' Hikaye Bulunamadı ' diyordu. Ciddiyim, kalp krizi geçireceğimi sandım. 😞 Veda konuşmamı dahi hazırladım, kalan iki hikayeyi de yayımdan kaldırıp wattpad hesabımı silecektim ama şükür ki wattpad hikayeyi akşam geri yükledi. O kadar mutlu oldum ki. Sabah sınavda bile o aklımdaydı.
Etkinlik ile ilgili son tarihi ve birkaç şeyi bölüm sonuna bırakıyorum.
Genç kadın, hızla vurulan kapı ile gözlerini araladı. Bir an göz bebeklerine hücum eden güneş onun gözlerini yummak zorunda bıraksa da birkaç kez açıp kapattıktan sonra bu durum yok oldu. Bakışları duvarda asılı saate takıldığında yaklaşık iki saattir uyuyor olduğunu fark etti. Yataka küçük bir açıyla doğrulurken, "Efendim?" dedi, sesi pürüzlü ve hâlâ ama hâlâ yorgundu.
"Efendim size telefon var." dedi, bu yardımcılarının sesiydi. Yataktan hızla çıkarken üzerinde iç çamaşırları ile olduğunu sonradan fark etti. Kenarda duran bir sabahlığı üzerine hızla geçirdi ve iplerini sıkıca kendine bağladı. Burcu telefonu alıp hemen ardından kapıyı kapattı ve" Alo. " dedi.
" Burcu. " dediğinde karşı taraftaki ses, genç kadın şaşkınlıkla olduğu yere çakıldı." Mahfer. " dedi, heyecanlı bir sesle.
" Evet, benim. Seni onlarca kez aradım ama açmadın, ben de bu yüzden evi arayıp sana ulaştım. " dediğinde, genç kadın yatağa çöktü. Telefonu çantasının içinde, dün akşam ki gece kulübünden kalmıştı. Orayı terk ettiğinde eline çantasını da alıp öyle gidecek kadar kendinde değildi çünkü, şu an nerede olduğuna dair de bir fikri yoktu. Ve kendisinden üç yaş büyük bu genç kadın, Mert ile ortak bir noktaydı Burcu için. Mert'in üniversitesitede en yakın arkadaşı Barlas'ın lise aşkıydı Mahfer. Liseden sonra aynı üniversitede aynı bölümü kazanmışlardı, birbirlerini çok seviyorlardı, evlenecekleri onlar için de diğer insanlar için de kesin bir şeydi. Sonra çok berbat şeyler yaşanmıştı, Mahfer bir anda Türkiye 'yi terk edip İngiltere' ye yerleşmiş ve Barlas , Burcu 'nun duyduğuna göre başka bir kadınla evlenmişti. Mahfer'in gidişiyle yakın arkadaşlıklarının arasına mesafeler girmişti. Bakıldığında çok üzün süre bir arkadaşlık yaşayamamışlardı. Kısa ama çok derin, anlamlı bir bağ oluşmuştu ikisi arasında ve genç kadın yıllardır Türkiye 'ye ayak basmamıştı. Burcu birkaç kez oraya gittiğinde görüşmüşlerdi, ara sıra da telefondan konuşuyorlardı.
"İyi yaptın Mahfer, nasılsın? Seni çok özlemişim." dedi Burcu, sesinin bu kadar canlı çıkmasına kendisi şaşırdı.
"Türkiye' deyim." dedi genç kadın aniden. Niyeti yalnızca Burcu ile telefondan konuşmak değil, onunla buluşmaktı. "Ben de seni çok özledim, buluşmak istiyordum."
"Tabi, tabi buluşalım." dedi Burcu, dudakları gerildi. "Neresi ve ne zaman senin için müsaitse gelirim." dediğinde, Mahfer'den gelen yeri kafasına not etti. Yalnızca birkaç saat sonra onunla birlikte olacaktı.
Telefonu kapattığında Mahfer'in sesini duymak ve güzel haberi almak içinde bir huzurun güneş gibi doğmasını sağlamıştı ancak bu huzur, gözlerinin iki bez parçasına takılmasıyla bir anda parçalandı. Sanki yalnızca birkaç dakikalığına gerçekler geride kalmıştı ama geride kalan hiçbir şey yoktu asıl olarak. Fakat yaşamak için en azından geride kalmış gibi davranması gerektiğinin de farkındaydı.
Üzerinde ki sabahlığı çözüp bir kenara bıraktığında banyoya yöneldi. Öncelikle bir duş alması gerekiyordu. İlk defa bir migren atağını bu kadar hızlı atlatmıştı. Ona bakan her kimse bu işten anlıyor olmalıydı. Yaptığı ya da yaptıkları bir mucize gibi etki etmişti ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...