Lütfen okuyun. :
Öncelikle bir aksilik olmazsa maceramıza başlıyoruz ancak dikkat çekmem gereken önemli bir husus var.
Herangi bir biçimde çalıntı durumu olduğunda direkt olarak hukuki yollara başvuracağımı söylemek istiyorum. Önceki 'Telif Hakları' kısmında belirtildiği gibi, bu konuda fazlasıyla hak sahibiyim. ÇAOM 'da bu durum defalarca kez oldu, bazı insanlarla konuşmak imkansız ve ben de zaten kendimi yıpratmak istemiyorum. ÇAOM kitabımı çalan ve sonra açıklama olarak "Yalnızca başı aynı, sonraki olaylar çok farklı... Seninkinde adam hasta, benimkinde kadın, bu bile büyük fark... Alt tarafı evlilik teklifi aynı, bir sahneyi ne büyüttün..." gibi saçma şeylerle canımı sıkan, beni olumsuz yönde etkileyen kişilere ithafen şunu söylemek istiyorum. : Bir avukat ile konuşarak bu durumu araştırdım. Mahkemeye sunulmak için hazırlanan bilir kişi raporu tam da" Tırnağımın ucu kadar benziyor. " saçmalığını yok etmek için var. Çalmak demek, illa kopyala yapıştır yapmak değildir ki diğer yazarlara bunu yapanı bile gördüm. Takma isim kullanmanızın ise sizi asla koruyamayacağını belirtmek isterim.
Bu şekilde giriş yapmak istemezdim ancak bu konuda fazlasıyla hassasım. Bu konuda kitabın ne kadar okunacağı umrumda değil, ben kiminize göre de berbat yazıyorum belki fakat ben emek veriyorsam, emeğime saygısızlık yapanlar için de ne gerekiyorsa yapacağım. Bununla birlikte, bu tarz çalıntı eserleri yazanlara ve onlara destek olanlara da hakkımı helal etmiyorum.
*****
Kendimi sanki bir bebeği daha dünaya gelmiş taze bir anne gibi hissediyorum, tatlı bir heyecan var. İnşallah her şey güzel olur. Keyifli okumalar, umarım beğeneceğiniz bir bölüm yazabilmişimdir ...
Satır içi yorumlarınızı özellikle merakla bekliyorum. ☺
*****
"Bu nasıl olabilir?" diyen Mert, ağrıdan kıvranan belini düz tutmaya çalışmak için oturduğu koltuktan destek alırken, diğer eliyle de başını tutuyordu. Sanki beyninin içinde tonlarca ağırlıkta dev bir kütle vardı. Başına kramplar saplanıyor, genç adam kendini her an yere düşüp, bayılacakmış gibi hissediyordu.
"Sakin olun Mert Bey. " dedi doktor. Karşısında, koca bir depremden bir mucize gibi kurtulan ama aynı zamanda fazlasıyla şanssız olan genç bir adam vardı.
" Kız kardeşim az önce Burcu'ya... " dedi ve sustu. Ona bu şekilde hitap etmenin doğru olup olmayacağını bilmiyordu. Sanki bir rüyanın içerisindeydi. Rüyalarda acılar bu kadar derin hissedilemez diye düşündü. Neler olduğunu henüz anlayabilmiş değildi. Bir deprem hayatını bir anda baş aşağı etmişti. Önce koca ağırlıkta dev kütlelerin altında kalmış, günlerce bilinci kapalı bir şekilde kurtarılmayı beklemişti. Gözlerini bir hastane odasında açmış ve nasıl olduğunu bilemeden Burcu'yu kardeşinin yanında bulmuştu. Babası ve annesini ölmüştü. Bunu sindiremeden kardeşinin tehlikeli durumu işe karşı karşıya kalmıştı. Zihni bulandı, karnının sol tarafında ki yaradan hissettiği sızı ile eli istemsizce oraya gitti. Eli sıyrıklarla doluydu. Aklını kaybetmekten korkuyordu. Kendisini delirmek, aklını kaçırmak üzere hissesiyordu. "Hanım efendiye anne dedi. Üstelik hiçbir şey hatırlamıyor. "
Burcu, Mert'in sorusu üzerine bakışlarını yaşlı doktora çevirdi. O da en az Mert kadar şaşkındı. Yaşadıkları koca tesadüf yetmezmiş gibi hâlâ net bir cevap bulamadıkları onlarca soru dökülmüştü önlerine.
Bakışları Mert'in sargılı koluna kaydığında, beyaz beze koca bir nokta şeklinde yayılmış kan izi içinin ürpermesine neden oldu. Canın yandığını, saklayamadığı yüz mimiklerinden rahatlıkla anlayabiliyordu. Hem bedeninde ki onlarca hasar yüzünden yanıyordu canı, hem de bir anda anne ve babasını kaybettiği için yanıyordu hem de çok ama çok sevdiği kız kardeşinin durumu için canı çok ama çok yanıyordu. Ve belli olsa da olmasa da onun canının yandığı her saniye genç kadının da ruhundan bir parça eziyetle kopartılıyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Storie d'amore~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...