Oy sayısında 400'ü geçebilirsek çok sevinirim. Ve lütfen satır içi yorumlar bırakın.
Ve de kitabı beğendiyseniz arkadaşlarınıza tavsiye etmeyi lütfen unutmayın.
Bölümün beğenmenizi umuyorum. :)
"Sana, Hande' nin selamını getirdim Burcu."
*****
Burcu, kampüste yalnız başına oturmuş az önce aldığı kahvesini yudumlarken bir eliyle de boynunda ki kolyesiyle oynuyordu.
Kolye aylar önce 8 Ağustos 'ta yani doğum gününde sevgilisi Mert tarafından ona hediye edilmişti. Kolyenin bir hayli yüksek olan parasal değeri umrunda bile değildi. İsimlerinin yazılı olduğu kolyeye yüklediği anlamlar bambaşkaydı.
"Yalnızsın Burcu." diye bir ses duyduğunda kafasını kaldırıp sesin sahibine baktı. Yanına gelenin Hande olduğunu fark etmesiyle yüzünü buruşturdu. Bir anda tüm modu yerle bir olmuştu.
Belası gelmişti yine.
"Lütfen bu gün beni rahat bırak Hande." dedi Burcu.
Hande, sevdiği adamın eski sevgililerinden biriydi. Ama bu sıradan bir eski sevgili maalesef ki değildi. Burcu, kızın ruh sağlığının ve akıl sağlığının yerinde olmadığının farkındaydı. Bu yüzden ona kötü davranmak istemiyordu. Ama bazı zamanlar Hande gerçekten de ona işkence yaşatıyordu resmen.
"Bu gün bebeğimizin kalp atışlarını dinledim yine. Babası yanında olmadığı için ben gibi o da mutsuz. Daha doğmamış bir bebeğin mutsuzluk sebebisin Burcu. Bunu nasıl kaldırabiliyorsun, anlamıyorum." dediğinde Hande, Burcu yumruklarını sıktı.
Etrafta şiş karnıyla dolaşıp, bebeğinin babasının Mert olduğunu iddia eden bu kadından nefret ediyordu. Çünkü artık gerçekten bıkmıştı.
Karnı burnunda dolaşan bu kadının takıntıları, saplantıları onu hayattan soğutmuştu.
Evet, Mert uslu bir adam değildi kendinden önce. Ama Mert karakterli bir adamdı. Yalan söylemez, kimseyi kandırmazdı. Mert bunun imkansız olduğunu, asla ama asla mümkün olmadığını söylüyordu. Burcu 'nun inandığı tek şey aşık olduğu adamın dilinden dökülenlerdi. Mert Karan gerçekleri değişmezdi. Burcu yüreğini teslim ettiği Karan' a kendinden daha fazla güveniyordu. O ne diyorsa gerçek oydu.
"Hande, bebeğinin Mert 'ten olmadığını sen de biliyorsun. Artık lütfen beni rahat bırak. Çünkü tahammül edemiyorum sana." dediğinde, Hande onun yanına oturdu.
Çantasından hep yanında gezdirdiği birkaç magazin haberini çıkartıp, artık aynı kağıt parçalarını görmekten bıkmış Burcu 'nun kucağına bıraktı.
" Burada, Mert' in elini tutan kadın benim. " dediğinde, Burcu gözlerini devirdi. Acaba aynı şeyleri bu kaçıncı dinleyişi olmuştu, bir fikri yoktu.
"Bak Hande, Mert ile bir geçmişiniz vardı. Bunu zaten biliyorum. Herkesin bir geçmişi var, öyle değil mi? Ama artık bitti. Bizi artık rahat bırak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...