"Beni buraya böyle oturmak için mi çağırdın Kerem? Konuşsana!" diye bağırdı genç kadın, tam Kerem 'in gözlerinin içine bakarak.
Kerem sessizliğine son verdi. "Siz hastanede kaldığınız zamanlarda ben bir araştırma yaptım Burcu . Oturup uzun uzun Mert Karan' ı araştırdım. " dedi Kerem. Sesi bir hayli soğuk, sesi bir hayli mesafeliydi. Sevdiği kadın yıllardan beri ona ilk defa bu kadar yabancı ve ilk defa böyle yalancı geliyordu." Önce ufak bir detay fark ettim. " dedi, bakışlarını onlara yalnızca birkaç metre uzaklıkta kalan denize çevirdi. "İkiniz aynı dönemlerde aynı okulda okumuşsunuz." dediğinde genç kadın derin bir nefes çekti ve rahatladı .
Kerem 'in ifadesi ve duruşu o kadar kırık dökük görünüyordu ki bir an her şeyi öğrendiğini sanmıştı Burcu .
"Evet." dedi genç kadın soğuk bir sesle. "Orası herkesin talep gösterdiği iyi bir okul. Ablan Tuba da yüksek lisansını orada yapmak için başvuru yapmıştı. Bu çok şaşırılacak bir şey değil Kerem."
Kerem bakışlarını genç kadına çevirdi. Ama bakışları öyle korkunçtu ki, Burcu o an yüzüne sert bir tokat yemiş gibi oldu.
" Anlatacaklarım bu kadar değil zaten Burcu. " dediğinde genç kadın yutkunmak zorunda kaldı. Göğsünde bir sıkışma hissetti.
Anlatacağı daha fazla ne olabilirdi ki?
"Araştırmaya devam ettim. Günlerce uğraştım ve artık kullanılmayan birkaç hesabın şifresini kırmayı başardım." dediğinde, genç kadının bedenine öyle kuvvetli bir ağrı saplandı ki, iki büklüm olmamak için kendini çok zor tuttu.
"Oldukça fazla samimi çekilmiş birkaç fotoğrafınızı buldum Burcu." dedi Kerem, tükürür gibi. Karşısında ki kadına ilk defa böyle kızgın, ilk defa böyle kırgın, ilk defa böyle nefretle bakıyordu. Kelimeleri acı bir tat bırakıp terk ederken dilini, ne söylerse söylesin içinde ki öfke biraz bile dinmeyecekti, biliyordu bunu.
Burcu o an dilinin damağının kuruduğunu hissetti. Korku en uç hücrelerine kadar esir aldı onu. Bedeni ifadesiz bir şekilde karşısında konuşan adamı dinlerken, ruhu çoktan büyük bir dehşete kapılmış, büyük bir yangın yerinin tam ortasına tek başına düşmüştü .
"Bu işin en başından beri ona bakışlarını sevmedim. Onun sana olan bakışlarını sevmedim. O adamdan bir türlü hoşlanmadım. Bu nedensiz değildi. Bir sebebi olduğunu biliyordum ama bir türlü ne olduğunu bulamıyordum." dedi Kerem. Sinirden, çenesinden bulunan damar seğiriyordu.
" Aylardır aynı evde yaşadığın o adamla büyük bir geçmişin var Burcu, öyle değil mi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...