Lütfen okuyunuz. Çok Önemli. :
♠️ İyi geceler. Öncelikle söyleyeyim, burada bitmeyecek bir bölümdü fakat buraya kadar yazabildim ve isteksiz olsam da paylaşmak istedim. Lütfen çok kısaydı demeyin.
♠️ Aşk Affeder mi? için Burcu'nun ağzından ve Mert ile birlikte oldukları üç yıl önceye dair bir yılbaşı özel bölüm yazmayı düşünüyorum. Bunun hakkında düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.
♠️ Bu bölüm yorum yapan okurlar arasından üç okuyucuyu şansa bağlı seçeceğim ve o okuyuculara gelecek bölümlere dair farklı alıntıları özelden mesaj olarak atacağım. Bu alıntı bir bölüm, iki bölüm, üç bölüm sonradan olabilir. Alıntılar ve kişiler farklı olacak ve Mert ile Sıla ilişkisine dair bir alıntıyı da çıkan bir okura atacağım. Sıla ile Mert'in gerçekten birlikte olup olmadığını fark ettirecek bir alıntı olacak bu.
♠️ Ve arkadaşlar lütfen hikayeyi yalnızca okuyun ve yalnızca şimdiye dair yorumlar atın. Kafanıza takılan her ayrıntıyı eğer yazmaya devam edersem yeri geldiğinde söyleyeceğim zaten. Eğer gelecek bölümlerde ortaya çıkacak bir ayrıntıyı size şimdi söylersem okumanızın ne anlamı kalır?
♠️ Ve lütfen altta bomboş duran yıldızı parlatmayı unutmayın.
Keyifli okumalar...
Burcu gördüğü görüntünün ardından gözlerini yumdu. Boğzına sarılan sanki koca bir el ve kalbine çöken kocaman bir ağırlık vardı. Zihninde ki bulanıklık her geçen saniye milim milim çekilirken gözlerini yeniden araladı ve aynı görüntüyü yeniden algıladı. Ağır bir atağı geride bırakmıştı fakat gerçek ve rüyayı birbirinden eyırt edebilecek kadar kendindeydi. Mert'in yanındaydı.
En son hatırladığı Mert'in onu çöktüğü yerde bulduğu o andı. Sonrasına dair silik anlar beyninde yarım yamalak canlansa da gece yine de onun için gördüğü rüyalardan ve karanlıktan ibaretti.
"İyi misin?" diye sordu Mert. Düz, sıradan ve basit bir soruydu. Ama ölüm sessizliğini bölen ilk ses için oldukça zor can bulmuştu. Burcu güçsüz bedenine göz ucuyla baktığında bedenine sarılı olan beyaz pikeyi fark etti. Pike göğüs altına kadar ona sıkıca sarılmıştı ve aynı zamanda üzerinde bornoz da vardı. Bornozun altında çırılçıplak mıydı, bunu bilmiyordu ama açıkçası çok merak ettiği bir ayrıntı da değildi.
Mert'ten gelen soruyu düşündüğünde cevabını o da bilmiyordu. İyi mi kötü mü, burası neresi ve o buraya nasıl ne zaman gelmişti bilmiyordu. Sanki son saatler komada geçmişti onun için.
Mert'e yeniden baktığında kafasını belli belirsiz salladı ama bu olumlu ya da olumsuz yanıt bildiren bir hareket değildi. Bu işaretin ne anlama geldiğini gerçekten o da bilmiyordu. Sadece öylesine bir hareketti. Mert ifadesizce bakarken artık nasıl ve ne şekilde davranması gerektiğini düşünmekten o da yorulmuştu. İkisi arasında o kadar berbat bir ilişki vardı ki sanki ölüm mücadelesi gibi bir şeydi.
"Ben ne oldu hatırlamıyorum." dedi çaresizce. Buna karşılık Mert büyük bir ciddiyetle "Gece kulübünde olanları ve oradan nasıl ayrıldığını hatırlamıyor musun?" diye sordu.
Burcu bunu da çok bilmiyordu. Mert'in onu yerden aldığı o ana kadar olan her şeyi hatırlıyordu ama sonrası bölük bir karanlıktan ibaretti. Rüya diye nitelendirdiği bazı sahneler vardı mesela Mert'in olduğu. Onun yanında olduğunu hatırlıyordu . Kendisine dokunduğunu hatırlıyordu, dokunuşlarını hâlâ teninde hissedebiliyordu. Omuzuna düşmüş başını hayal meyal hatırlıyordu. Onun saçlarının o can yakıcı kokusunu yeniden duyumsadığında ciğerlerinden bir damar koptu sanki. Tüm bunlar cehennem gibi bir gecenin, cennet gibi rüyaları mıydı? İmkansız gibi gelse de gerçek olma ihtimalinin olup olmadığını merak ediyordu ama bunu Mert'e sorabilecek cesareti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...