Yeni bölüm, 25. bölümün yorum sınırı geçildiğinde gelecektir.
Son bölüm zaten uzun bir bölümdü arkadaşlar, az bir kesim dahi birkaç satıra, satır içi yorum bıraksa kolaylıkla geçilir sınır zaten.
Keyifli okumalar, lütfen alıntı hakkında ki düşüncelerinizi de yorum olarak bırakmayı unutmayın. :)
"İnci, götür beni o hastaneye! " dedi kadın bağırarak ve son zamanlarda kilo kaybedip, bir hayli halsiz düşmüş bedeni tıpkı bir yaprak misali titredi.
"Nasıl?" diye karşılık verdi İnci, artık onun sesi de yükselmişti.
" Durumunu, nasıl olduğunu bana anlatmanı değil, beni oraya götürmeni istiyorum senden İnci . Mert'i görmek istiyorum." dedi kadın inatla. Onlarca kez, onlarca şeye boyun eğmişti lakin bu gün o günlerden biri değildi asla .
Bedeli ne olursa olsun inadından asla vazgeçmeyecekti kadın o an .
İnci ablasına alayla baktı. İsteğinin mümkünatının olmadığının o da farkındaydı. Yaptığı, becerdiği tek şey şu an hasta haliyle kendisini üzmek ve yormaktı. "Kim olarak?" diye sordu fısıltıyla.
Kadın ona o kadar kendinden emin bir şekilde baktı ki... "Annesi olarak." diye yanıt verdi düz ve net bir şekilde. "Oğlum vurulmuş benim İnci! Şu an ne kadar kötü olduğumu tahmin edebiliyor musun? Bedeli ne olursa olsun ben oğlumu göreceğim. Onun iyi olduğunu görmeye ihtiyacım var benim." dedi ve hemen arkasında duran tekli koltuğa çöktü. Tükenmişti. Gerçekten tükenmişti.
" Evet, annesisin abla ancak bu gerçeği bu kadar açık söyleyebileceğin hayatında yalnızca ben varım. " dedi ve yere, ablasının dizinin dibine çöktü İnci . Onun ellerini avuçlarının arasına aldı. Bir deri bir kemik kalmış o bir çift eli öptü. "Lütfen ikimizi de daha fazla üzme. Öğrenebildiğim her şeyi, en ince ayrıntısına kadar anlatıyorum zaten sana. Mert iyi abla. Kurtulmuş. Seni onun yanına götürebilmemse mümkün değil, bunun sen de farkındasın."
Kadın ıslak yüzünü iki yana salladı. Bir şekilde mümkün olmalıydı. Hayatında bir şeylerden zaten korkmuştu yeterince, oğlu orada öylece yatarken yine korkup bir köşeye sinip kalmak istemiyordu bu kez .
" O hastanede iyi bir onkoloji hekimi bul. Gidelim. Methini duydum, ablamı bu hastaneye, o doktora getirdim dersin. Onlarla çalışmıyor musun? Tanımıyorlar mı seni? Karşılaştığımızda bir 'geçmiş olsun' dememize müsaade etmeyecek insanlar mı?" dediğinde İnci ona acıyla baktı.
Bu gün hiçbir kuvvetin, bir annenin inadının ve merakını önünü alamayacağının farkına varmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder mi?
Romance~ Aşk, masumiyetini kirleten kan lekesini affetmedi. ~ Her yer kapkaranlık olduğunda hesaplamayı beceremediğim bir süre boyunca karanlıkta tutsak kaldım. Zifiri bir karanlığın hapsinde belki günlerce ve hatta belki de haftalarca kaldım. Sağ mıydım...