BaekHyun'un konuşmayı kısa tutarak odadan çıkması içimi rahatlatmıştı. Onun kim olduğunu ise size şöyle açıklayabilirim : hani çoğu okulun bir serserisi vardır , psikopat olanı , herkese bulaşanı. İşte BaekHyun o psikopatlardandı , hatta onların önde gideniydi.
Ben ise onunla hiç bir alakası olmayan biriy-
Değildim işte.
O BaekHyun , bende onun bir ara adının skandallara karışmasına sebep olmuş kişiyim.
Olay aslında uzun. Yani onu dışarıda birine zorbalık ederken görmüş ve polise şikayet etmiş olamaz mıyım ?
Zaten polis de bir şey yapmamıştı ona , bir daha yapma deyip yollamıştı geriye. Garip olan da BaekHyun o günden önce de , sonra da bana hiç bir şey yapmamıştı. Konuşmamıştı bile.
Şimdi de yardım ediyordu.
Yazık , hasta herhalde.
"İyi misin ?"
"Evet , iyiyim." dediğimde elimi tuttu , abim. "Neden o halde buldu BaekHyun seni ?"
"Okuldan bir kaç kız yaptı." dediğimde sinirle sordu. "Okulda bulmamış BaekHyun seni. Neden okula gitmedin ? Sokakta yerde bulmuş seni ! Ne işin var oralarda !" Sıçradım ve nefes alış verişini düzene sokması için bir kaç saniye hiç ses çıkarmadım.
"Sadece-"
"Orası senin okulun ! Oraya gitmek zorundasın !" Bağırışına karşılık bağırdım. "Sen kavga ettin diye ! Sen kavga ettin diye gitmedim okula , korkudan! Ben gitsem beni döveceklerdi. Oralardan geçeceklerini düşünmemiştim !"
Kendini sandalyesine geri attı. Ses çıkarmadı. Haklı olduğumu adı gibi biliyordu. "Son günlerde neden herkese bulaşıyorsun ? Niye JungKook'u öyle dövdün ? Çocukla ne derdin vardı ?"
Onu aksine sakin ses tonuyla konuşmuştum. "Sadece..."
"Ne sadece... Birini dövmenin , öldüresiye dövmenin açıklaması olabilir mi ?!" Kapıyı açıp çıktı yalnızca. Açıklaması yoktu. Bana onun yüzünden zarar gelmesini umursamıyordum , beni üzen şey onun herkesi dövmesi , çevresine zarar vermesiydi. Onu böyle görmeye alışamamıştım , sinirlenmesi beni üzüyordu , sebebini bulamadığım bir şey için kendini parçalaması beni üzüyordu.
(...)
Akşam saatleriydi , hastaneden çıkmıştık ve annem yoğun iş programı yüzünden eve daha gelmemişti. Abim de anneme kolumdan bahsetmediği için şimdiye hala çalışıyordu.
Temiz hava alacağımı söyleyerek dışarı çıktım. Abimle hala düzgün bir sohbetimiz olmamıştı , beni de sıkmak istemediği bir gerçekti ki dışarı çıkmama izin vermişti.
Eve akın olan çocuk parkına gittim ve gözüme kestirdiğim bir salıncağa oturdum.
JungKook'un beni öpüşünü düşündüm , verdiği hissi düşündüm.
Onu sevmiyordum , hoşlanmıyordum da ama bu hissettiğim şey neydi ?
Biraz daha kafa yordum , artık başım ağrımaya başlayınca salıncaktan indim ve kaydırağa ilerledim. Azıcık da kaydırakta otursaydım , hem orada uzanabilirdim de.
Sarı uzun kaydırağın tepesine çıktım ve bir kez kaydım. Ardından ucunda kıvrılarak yatmaya ve yalnızca bir yıldız gözüken gökyüzüne bakmaya başladım.
"Şimdi iyice düşün. Neden seni öptü dersin ?" Kendi kendime konuşmaya başlamıştım. Bunu çok yorulduğumda yapardım ve gerçekten daha kalıcı sonuçlara ulaşmama yardımcı oluyordu.
"Belki seni sevi- İyice saçaladın Hye ! Ne sevmesi ? O da bir psikopat değil mi , oyuncak diye öpmüştür işte. Ha BaekHyun , ha o , ikisi de psikopat işte ! Amma da kastın be !" Esnedikten sonra tekrar konuştum. "Aman ya. Derdi vardır kafasını boşaltmak için öpmüştür yani." dedikten sonra sustum. Kafamı kaldırdım ve boş gökyüzüne baktım. "Keşke burada bir kaç yıldız daha olsaydı. Böyle çok....siyah."
Kendi düşüncelerimle bile çelişiyordum. Konuşmak istediğimde konuşamıyordum. Dilim tutuluyordu. Aklımdan geçiyordu düşünceler fakat kendi kendime konuşsam da bunu yansıtamıyordum. Ben mi hastaydım , yoksa kafam çok mu dağınıktı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saver || jeon jungkook
FanfictionKorumak isterken yalanlara boğan da sendin, Jeon JungKook. ©hhyesria