eighteen : pt.1

4.4K 310 56
                                    

Hye'den:
 BaekHyun beni kolları arasına almış, sırtımı sıvazlıyor, sakinleştirmek için çabalıyordu. Aslında telaşlı ya da korku dolu değildim. Asansörde kalmak beni korkutmamıştı. 

Üzgündüm. Onun keskin sözleri aklıma geldikçe üzülüyordum, bu kadar.

Beni hala seviyor musun ?

 Oysa ne kadar da beklemiştim, evet, demesini. Hayal kırıklığına uğramıştım.

Gerçi ne diye uğramıştım ki? Onu bir sevgilisi vardı. Onu evli bir adam olarak düşünebilirdim artık. O boşanana kadar, onunla konuşamazdım bile.

Saçmalığa bak be.

"BaekHyun-ah ben gerçekten iyiyim-AH! NE VURUYORSUN GERİZEKALI?!"

Ellerini sahteden saçlarımda gezdirirken sert bir ses tonu edinerek kulağıma fısıldadı. "Seninle bunu sonra konuşacağız."

(...)

Beni evime bırakıp kendi evine doğru yol alan BaekHyun bir yana; abim karşıma geçmiş ciddili bir şekilde oturmuş ve ağzından kaba şeyler" çıkarmaya hazır gözüküyordu.

"Abi?" Dedim meraklı bir ses tonuyla. Kendimce bir rapor çıkarmış olsam da abimden bir cevap almalıydım. Aşırı gergin ortamda ağzını açmak yerine çatmış olduğu kaşlarını azıcık yumuşattı.

"JungKook'la ilişkiniz ne?"

"Asıl bunu ben sormalıyım sana, neler var aranızda?" Başını sağa eğerek çıtlattı. Bu kemik sesinden nefret ediyordum.

"Önce sen anlat. O herif sana n'aptı?" Ellerimi belime koydum. "Zamanı geldiğinde anlatacaktın. Bakılırsa zamanı gelmiş."

"O herifi yakaladım, seni çizerken. Bir resim defterine seni çiziyordu. Aşıktı, sana sırılsıklam aşıktı ve ben bunu son bir yıldır biliyorum Hye."

"Onun bana sırılsıklam aşık olduğunu biliyorum. Bana kendisi söyledi zaten, bir kaç kez öpüştükte hatta-"

Hay ben senin ağzına sıçayım Hye.

"Boşuna almadım seni o okuldan." Elini saçına geçirdi ve sinirle soluklandı. "Odana çık ve beni bekle. Birazdan geleceğim."

Yazarın ağzından :

Hye, abisinin dediğine uymuş ve odasına çıkmıştı. Kapısı ile camını açmış ve derin düşüncelere dalmıştı. Az çok tahmin edebiliyordu abisinin ne yapacağını. Ancak peşinden gitse de, yapacağına engel olmak istese de bunu yapamazdı, çünkü abiainin sözlerine uyan kuzu gibi bir kızdı. Hem araya girmeyr gücü yetmezdi, ağzını açıp konuşamazdı, abisinin olduğu yerde Hye'nin böyle bir hakkı yoktu.

O sıralarda abisi evden çıkmış, JungKook'un her zaman gittiği stüdyo tarzı, serseri mekanına adımlamaya başlamıştı.
Belki de kimse bilmiyordu burayı, ya da Hye'nin abisinin neden buraya geldiğini.
Okul çıkışı yaşanan kavga, bu ikilinin ilk kavgası değildi. Kardeşini korumak için, onu kimseyle paylaşmak istemeyecek kadar değer veren abisi ona hiç bir şey anlatmamıştı.
JungKook'la kız kardeşi arasında bir şey olduğu eğer abisinin kulağına gelirse, akşamları ya da günün belirsiz bir saati, JungKook, Hye'nin abisinden dayak yerdi. Aralarındaki hararetli, genellikle JungKook'un yemildiği kavgalar asla dışarıya yanısımazdı çünkü o mekana girip çıkanların çoğu sarhoştu, sarhoş olmayanlatın çoğu da içeride yaşananı dışarı yansıtmamayı kural bilmişlerdi.
Mekandan içeri daldı abisi. Beklendiği gibi yoğun kalabalık, iğrenç alkol kokusu içinde JungKook da vardı ve aklı yerinde değildi. Hye'nin abisinin de gözlerinden adeta lazerler çıkıyordu. JungKook'u deşmek istiyordu. Bugün yaşanacak kavga, ağır hasarlar bırakacak gibiydi.
Abisi seri adımlarla JungKook'a ilerledi ve suratına ağır bir yumruk geçirdi. Neler olduğuna şaşırmamıştı JungKook. Biliyordu bugün dayak yiyeceğini. Hakediyordu da, sonuna kadar hakediyordu.

"Siktiğimin herifi." JungKook dayakların altında pes etmiş, kendini yere atmışken Hye'nin abisi küfürler yağdırıyordu.
"Ha-haklısın... Pis bir herifim..." diye mırıldandı JungKook. "O-onu çok yıprattım."

(...)

Burada kestim ama yazacağım yb, Cidden!
Umarım yb hoşunuza kaçmıştır, haftasonu tatiliniz güzel geçsin!

♥♥♥♥saranglarla,
Hye'niz♥

saver || jeon jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin