(Medyada Doğuş(sol) ve Ali(sağ))Sabah kahvaltı için elimi yüzümü yıkadım ve salona indim. Malesef babam evdeydi. Annemin ölümünün üzerinden 1 ay geçmişti. Benim babamı başka bir kadınla görmemin üstünden ise 2 hafta.
Babamla ne annem hakkında ne de o kadın hakkında konuşabilmiştik. Belki ilk zamanlar istiyor olsam da şuan babamla hiçbirşey konuşmak istemiyordum.
Annem beni bu adam yüzünden terk etmişti. Ve yine bu adam yüzünden artık ben öksüzdüm.
" 3 gün sonraki şu tanışma olayına gitmek zorunda mıyım ?" diye sordum. Kafasını kahvesinden kaldırmadan cevapladı sorumu. " Evet gitmek zorundasın. Ahmet bey şirketteki en büyük hisseye sahip olan kişi onun gözünden düşmememiz lazım bu yüzden hazırlan ve o partiye git"dedi.
Belliki mecburdum. İşlerimizi kaybetmememiz için gitmeliydim.
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
Öğlenden sonra altıma basit bir pantolon üstüme de basit bir tişört giyip evden çıktım. Bizimkilerle buluşmaya karar vermiştik. Bizim buraların en bilindik kafesine gitmeye karar verdik.Önce Doğuşla ben buluştuk. Sonra Ali geldi. Hep beraber Azra'yı almaya gittik. Ordan da kafeye Ali elini omzuma attı. Bende yüzüne baktım ve sımsıcak gülümsedim ve elimi beline yerleştirip iyice gömüldüm ona.
Sanırım sadece onların yanındayken bazı şeyleri unutabiliyordum. Gülebiliyordum. Kafeden içeri girdiğimizde bizi ilk olarak Kemal amca karşıladı.
"Hoşgeldiniz gençler nasılsınız?" diye sordu. Gülümseyerek cevap verdi Azra "Hoşbuldum Kemal abicim biz iyiyiz gördüğün gibi sen nasılsın?" dedi.
Kemal amcada gülümseyerek cevap verdi. "Sağ olasın sarı kız iyiyim bende herzamankilerden mi?"diye sordu. Hepimiz başımızısalladık hafifce o ayrılırken Ali elini omzumdan çekmeden cam kenarındaki koltuğa kurulduk.
Başımı omzuna yaslayıp iyice sarıldım ona gülümsedim hafifce. "Kız inek" diye seslendi Ali Azra'ya kız tabi sinirlendi. "Ne ineği ne diyosun oğlum" dedi Azra.
Ali güldü. " Kemal abi sarı kız diyo da biz inek deyince mi kötü oluyoruz arkadaş sarı kızı köyde ineklerine söylemiyo mu insanlar" deyince gülmemek için kafamı Ali'nin boynuna gömdüm.
Ama o Azra'nın sinirine aldırmadan kahkaha atıyordu. Kemal abi sağ olsun bizim içecekleri getirdiğinde hafif bir şaşkınlıkla gözü kapıya kaydı.
Sonra hızlı adımlarla kapıya gidip " Hoşgeldiniz Özgür bey buyrun " dedi. Bildiğimiz bizim Kemal amca Özgür'e 'Özgür Bey' dedi. Bir an göz göze gelince kafamı Ali'nin boynuna gömdüm ve gözlerimi kapadım.
Bu salak da gıdıklanıp beni ittirdi. Aptal çocuk rezil etti beni. Daha sonrasında yaptığıyla da kafamı deve kuşu gibi kuma gömesim geldi.
Ben o sırada Özgürle bakışıyoken Ali sağ olsun baş parmağını sağ yanağıma kalan diğer parmaklarını da sol yanağıma koyup yanaklarımı sıktı. "Kız Buğlem çok sevgi doluyum şuan" deyip yanaklarımı sıkmaya başladı o ara Özgür'ün dişlerini sıktığını farkettim.
Gözlerimi ondan çekip Ali'ye sabitledim. "Olum napıyosun lan deli misin koparsaydın" dedim. Ve hep beraber güldük.
Yan masamıza oturdu. Bana baktığını düşünmüyordum. Ki bende ona bakmıyordum. Galiba orda fazla sıvı tükettiğimizden çişim geldi.
Ben ayaklandım. Azra'da benimle gelmek isteyince beraber kalkıp tuvalete gittik. İşlerimizi halledip çıktık.
Tam masaya geçmek için holden çıkıyoduk ki Özgür geldi yanımıza Azra şaşkın şaşkın söyliyeceği şeyi beklerken bana doğru yönelip "biraz konuşabilir miyiz?" diye sorunca şaşkınlığımı belki etmeden "tabii ki " dedim.
Azra bizi bırakıp gitti. "Gelicek misin ?" diye sordu herzaman ki gibi net ve soğuk bir dille. "Mecbur" dedim kafamı sağa yatırarak. "Gelmek istemiyorsan gelmek zorunda değilsin" dedi.
Sabit bir ses tonuyla. Kafamı yere eğdim. İstemsiz bir şekilde o an dudağımı ısırdım. "Yapma!" dedi ilk kez sesini bu kadar sert hissettim.
Kafamı kaldırdım gözlerinin içine içine baktım. Belki ilk kez "Hmm" dedim anlamayarak.
"Bakma öyle git sevgilinin yanına gelmek istemiyosan da ben babanla konuşurum gelmek zorunda değilsin" dedi ilk kez bu kadar uzun bir cümle kurmuştu bir an onu boş boş dinlemekten anlayamadım.
Sevgilim ???? Beynimi yaktı yine. Ama umursamadım ve sorgulamadım. Neyden bahsettiğini bile anlamadım. Sonra bizimkiker hesabı ödedi.
Mekandan çıkarken Ali Azra ile konuşuyordu. Bende Doğuş'un kolunun altına girdim. İki kolumu da bir ahtapot edasıyla beline doladım. Ve kafeden çıktık.
Çıkarken yine gözgöze geldik kaşlarını çattığını farkettim. Ama herzamanki umursamazlığımla hayatıma devam ettim.
Sevgilim?? Gelmek istemiyorsan ben babana söylerim? Ona neydi ki bundan. Neyse gidip gitmiyeceğime henüz karar vermedim. Karar verirsem de giderim.
Şu aralar ruh halim fazla değişken ne zaman ne söyliyeceğim ne zaman güleceğim ne zaman ağlayacağım belki olmuyor. O an ne hissedersem ona göre hareket ediceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomansaKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...